Feshane Kültür Merkezi'nde düzenlenecek olan İstanbul 4. Arıcılık ve Arı Ürünleri Festivali ile ilgili İstanbul Bal Üreticileri Birliği Başkanı Uzman Biyolog Yalçın Sezer basın açıklaması yaptı. Sezer, festivale gelecek ziyaretçilerin Türkiye’nin dört bir yanından gelen doğal balların tadına varacaklarını söyledi. Sezer, “Feshane’de yapılacak etkinlikte balla ilgili bilinmeyenler gün yüzüne çıkacak. Dolmuş balın kaliteli bal olup olmadığıyla ilgili bilgiler anlatılacak. Aynı zaman da gerçek bal her yöreden Feshane’de tüketicilerle buluşacak.” ifadelerini kullandı.

Festivalde bir çok ürünün tanıtılacağını vurgulayan Sezer, “Aynı zamanda Türkiye’de bir çok üretici birliğinin ve gerçek üreticilerin ballarını arı ürünlerini sergileyecek festivalimizi İstanbul Büyükşehir Belediyesi destekliyor. Balla ilgili gerçeklerin yanı sıra propolis, arı zehri, polen gibi, apilarnil gibi diğer arı ürünlerin de tanıtımı gerçekleşecek.” diye konuştu.

Komşu ülkelerden de katılımcıların olacağını aktaran Sezer, “Feshane’de gerçekleştireceğimiz arıcılık ve arı ürünleri festivalimizde 102 tane standımız var. Bu stantlarda arıcılık ekipmanlarının yanında hobicilik yapan arıcıların bulabileceği malzemeler uluslararası bir çok yerden ziyaretçiler bulunuyor. Kıbrıs’tan, Irak’tan, İran’dan, Azerbaycan’dan, Yunanistan’dan, Bulgaristan’dan katılımcılar bulunuyor. Komşu ülkeler Yunanistan ve Bulgaristan’ın stant talepleri oldu. burada kendi ürettikleri arı ürünlerini sergileyecekler.” şeklinde konuştu.

Balın gerçek olup olmadığını ancak laboratuvar araştırmaları sonucunda anlamanın mümkün olduğuna belirten Sezer, “Bir balın gerçek bir bal olup olmadığıyla ilgili, çektiğinizde uzuyor veya çakmakla çaktığınızda yanıyor. Ya da kalemle üzerine yazı yazdığınızda yazıyor yazmıyor gibi ilkel yöntemlerle onun gerçek bal olup olmadığını anlamak mümkün değil. Ancak laboratuvar araştırmaları sonucunda anlamak mümkündür. Vatandaşlarımız kaliteli bir bala ulaşabilmek için mutlaka markalı, Tarım Bakanlığı’nın onayından geçmiş kayıt numaralarını almış balları almalarını öneriyoruz. Bir de her tüketici damak tadına uygun garantili balı ancak kendisi üreterek buna ulaşa bilir.” dedi.

Doğal olmayan balın kanser gibi hastalıklara yol açtığını belirten Sezer, “Bir balın gerçek bal olup olmadığını ya da o baldan faydalı unsurları vücudumuza alıp almayacağımızı sadece o balın doğal olup olmadığıyla özdeştir. Eğer ki doğal bir balı bulamıyorsak, içerisinde katkı maddeleri varsa, gıda boyaları varsa, aromatik katkı maddeleriyle bal kıvamı verilip kokulandırılmışsa elbette ki o ürünlerin başta kanser olmak üzere birçok hastalıklarla karşı karşıya kalması mümkün. O yüzden ya kendi ürettiğimiz balları ya da çok güvendiğimiz markalı ya da yakınlarımızın üretmiş oldukları balları tüketmekte ısrarcı olmalıyız.” ifadelerini kullandı.