Türkiye'de enflasyonun kontrol altına alınabilmesi için gıda fiyatları üzerine çalışmalar yapılırken, Tüm Kuruyemiş Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜKSİAD) Başkanı Hüsamettin Karaman'ın sektöre ilişkin verdiği bilgiler çarpıcı bir gerçeği ortaya çıkardı.
TÜİK'e göre Türkiye'de 195 bin ton kabuklu ceviz üretiliyor, ancak TÜKSİAD miktarı 40 bin ton olarak hesaplıyor. TÜKSİAD'a göre, yurda kaçak yollarla sokulan ceviz, borsalarda tescil edildikten sonra piyasaya sürülüyor ve aradaki fark Türkiye'de üretilmiş gibi gösteriliyor. Karaman'a göre gümrük vergilerinin indirilmesiyle hem istatistik kaynaklı sorunlar çözülebilir hem de yıllık 100 milyon dolarlık vergi kaybının önüne geçilebilir.
Piyasa büyüklüğü 4 milyar doları aşan kuruyemişte yerli üretimin yetmemesi sebebiyle ceviz ve badem gibi ürünlerde oluşan arz açığı ithalat yoluyla kapatılıyor. Ancak bu ürünlerin Türkiye'ye kaçak yollarla getirilmesinin maliyeti gümrük vergisinden daha ucuz olduğu için sektörde kaçakçılığın boyutu artıyor. Ekonomi Bakanlığı, kaçakçılığın önüne geçmek için ilk adımı attı. 24 Eylül'de yayınlanan bir genelge ile gözetime tabi fiyatları; kaju ithalatında 9 bin dolar/ton, kabuklu kajuda 2 bin dolar/ton, badem ithalatında 6 bin 900 dolar/ton, kabuklu badem ithalatında 4 bin 400 dolar/ton, ceviz ithalatında kabuksuzda 6 bin 500 dolar/ton, kabukluda ise 3 bin 500 dolar/ton olarak belirledi. Yani ürünler hangi fiyattan ithal edilirse edilsin, bu gözetim fiyatları üzerinden vergilendirilecek.
Gelişmeleri değerlendiren TÜKSİAD Başkanı Hüsamettin Karaman, ceviz, badem ve kaju ithalatında gözetim fiyatının yeniden belirlenmesini olumlu bir adım olarak nitelendirirken, sektörde çok yüksek oranlara ulaşan kaçakçılığın önlenmesi için gümrük vergilerinde de indirim yapılması gerektiğini söyledi.
Vergi kaybı 100 milyon dolar
Türkiye'ye kaçak yollarla giren ceviz, badem ve kaju yüzünden yıllık vergi kaybının 100 milyon doları bulduğunu dile getiren Karaman, özellikle ceviz ve bademde bilinenin aksine, yerli üretimin çok düşük seviyede kaldığını, yerli üretimin payının cevizde yüzde 26, bademde ise yüzde 20 olduğunu dile getirdi. TÜKSİAD'ın tahminlerine göre Türkiye'de yıllık ceviz tüketimi 150 bin ton, üretim ise 40 bin ton civarında. Buna karşılık TÜİK kayıtlarında üretim 195 bin ton olarak görülüyor. Hüsamettin Karaman, kendi tahminleriyle TÜİK verileri arasındaki farkın da kaçak yolla ülkeye giren ürünlerin, ticaret borsalarında tescil edilerek piyasaya sürülmesinden kaynaklandığını bildirdi. Borsada tescil edilen ürünün, Türkiye'de üretilmiş gibi işlem gördüğünü ifade eden Karaman, bademde de benzer oranların söz konusu olduğunu kaydetti. İç bademde 7 bin tonluk üretime karşılık 35 bin ton tüketim yapıldığını vurgulayan Karaman, resmi ithalatın ise 16 bin ton olarak görüldüğünü söyledi.
Kaçağın maliyeti düşük!
Badem ve ceviz ithalatında yüzde 43.2 gümrük vergisi uygulandığını dile getiren Karaman, 3 bin 500 dolara ithal edilen kabuklu ceviz için bin 512 dolar vergi ödendiğini, 7 bin dolarlık iç badem için ise ödenen verginin 3 bin dolar civarında olduğunu belirtti. Her iki ürünü de kaçak yollardan Türkiye'ye getirmenin maliyetinin ise sadece 900 dolar olduğunun altını çizen Hüsamettin Karaman, "İlgili ülkeden 7 bin dolara alınan bademi resmi yollardan getiren 3 bin dolar vergi öderken, kaçak getiren sadece 900 dolar ödüyor" dedi. Türkiye'de üretimi olmayan kajuda ise gümrük vergisinin yüzde 30 olduğunu söyleyen Karaman, "Kaçakçılığın önüne geçebilmek için gümrük vergisini kaçakçılık maliyetiyle eşitlememiz gerekir. Yani bir ton ürün ithalatındaki gümrük vergisini 900 dolara veya bununla rekabet edebilecek bir seviyeye düşürürsek, kaçakçılık yapmanın anlamı kalmaz, ürün piyasaya yasal yollardan girer ve kayıt dışılık da biter" diye konuştu.
Hüsamettin Karaman, tamamı kayıt altına alınan ve gerçek değerinden gerçekleştirilen ithalat sayesinde cevizde yüzde1, badem ve kajuda yüzde 8 olarak uygulanan KDV gelirlerinin de artacağını sözlerine ekledi.
Dünya.com