Sabahın ilk ışıklarıyla bağ ve bahçelere giren tarım işçileri, sepetlere doldurdukları kara üzümü, traktörlerle şıra alanına taşıyor. Burada yıkanan üzümler, çuvallara doldurulduktan sonra taş havuzlarda yöreye has beyaz toprakla birlikte ezilip şıra haline getiriliyor.

Büyük bakır kazanlarda ve odun ateşinde kaynatılan şıra, daha sonra tepsi ve çeşitli kaplara konularak evlerin damlarında güneşe bırakılıyor. Yaklaşık 2 gün boyunca güneş altında bekletilen şıra, katılaşarak sağlık açısından büyük faydaları olan pekmeze dönüşüyor.

Pekmez üreticisi İbrahim Halil Yeşilçayır, kentteki sıcak havanın üzümün lezzetine lezzet kattığını söyledi. Yeşilçayır, şıranın özel yapım bakır kazanlarda yaklaşık 2 saat ateş üstünde kaynatıldığını ifade etti.

Yaptıkları pekmezin organik olduğunu anlatan Yeşilçayır, şöyle devam etti: "Şıra kaynadıktan sonra dinlenmeye bırakıyoruz. Dinlendikten sonra evlerin damlarına taşıyarak tepsiler içinde 40-45 dereceyi bulan güneş sıcaklığında 2 gün kadar bekletiyoruz. Bu yöntemden sonra katılaşarak siyaha dönüşen pekmezimizi elde ediyoruz. Kara üzüm pekmezi, doğal yöntemlerle üretildiği için astım ve kansızlık hastaları ile sağlıklı beslenmek isteyenler tarafından yoğun talep görüyor. İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin her tarafına pekmez gönderiyoruz."

Şanlıurfa'nın pekmez üretimi açısından önemli bir yere sahip olduğunu aktaran Yeşilçayır, ileriki dönemlerde devlet desteği ile pekmez üretim tesisi kurmak isteğini ve buna yönelik çalışmalar yapacağını dile getirdi.