Çiftçi, İzmir Valiliği'nin 16 ilçede 33 jeotermal enerji sahası ile ilgili ihalesi iptal edilmediği takdirde kentte 1 milyon dönüm tarım alanının riske gireceğine dikkat çekti.
Ziraat Mühendisleri İzmir Şubesi geçmiş dönem başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Ferdan Çiftçi, İzmir Valiliği'nin 16 ilçede 33 jeotermal enerji sahası ile ilgili ihalesi iptal edilmediği takdirde kentte 1 milyon dönüm tarım alanının riske gireceğini belirterek, "İzmir'in tarım alanlarının 3'te 1'i risk altında" dedi.
İzmir Valiliği'nin 16 ilçedeki 33 jeotermal enerji sahasını kiraya vermek için ihaleye çıkması üzerine harekete geçen çevre örgütleri Konak Kent Konseyi'nin çağrısıyla bir araya geldi. Toplantıda ihalenin iptal edilmesi çağrısında bulunuldu.
Toplantıda konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Geçmiş Dönem Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Ferdan Çiftçi, "İzmir'de 3.5 milyon dönüm tarım arazisi var. İhalelerle birlikte yaklaşık 1 milyon dönümlük tarım arazisi risk altına giriyor" dedi.
İzmir Valiliği'nin aldığı ihale kararının incir, üzüm, kestane ve zeytin gibi Ege Bölgesi'nin birçok geleneksel tarım ürününü tehdit ettiğini kaydeden Çiftçi, İzmir yüzölçümünün yüzde 8'ine denk gelen alanda jeotermal kaynak araması planlandığını Çeşme, Seferihisar, Urla, Bayındır, Tire, Foça, Menemen ve Bergama'yı içine alan bölgede sondaj planlandığını duyurdu. İhalenin 14 Kasım'da yapılacağını hatırlatan Çiftçi, "1960'lı yıllarda Aydın Buharkent'te başlayan jeotermal çalışmalar, Germencik, İncirliova ve Manisa Alaşehir ile devam etti. Enerji yatırımlarına verilen devlet destekleriyle birlikte jeotermal tesisler kontrolsüz bir biçimde arttı. Olay çığırından çıktı. Özellikle Aydın'da incir, zeytin gibi özel ürünler bu jeotermal tesisleri nedeniyle büyük zarar görmeye başladı. Bu tesislerden yayılan, kokusu çürük yumurtayı andıran hidrojen sülfür nedeniyle halk sağlığı da olumsuz etkileniyor" dedi.
KAPLICA YA DA MADEN SUYU DEĞİL
Jeotermalin "kaplıca" yahut "maden suyu" gibi lanse edildiğini kaydeden Çiftçi, "Aslında bu bir yanıltmaca. Jeotermal, yerin metrelerce altından, magmadan çıkarılan, içinde bor, kadmiyum ve bakır gibi ağır metaller taşıyan akışkandır. 300 dereceyi bulan sıcaklığı vardır. Bu son derece tehlikeli akışkanın kendisi ve buharı tarımsal ürünlere büyük zarar vermektedir. Ayrıca, bu akışkanın taşınacağı kilometrelerce uzunluktaki borular da tarlaların içinden geçecek, tarım faaliyetlerine büyük darbe vuracaktır. Bu borularda yaşanacak bir patlama yahut korozyon durumu da başka bir risktir" diye konuştu.
SU V ETOPRAKTA KİRLİLİK TEHLİKESİ
Çiftçi, jeotermal akışkan çıkarılırken yeraltı sularının gözlerinde de kaymalar yaşanabileceğini ve temiz su kaynaklarının yanı sıra toprağın da zehirlenebileceğini belirtirken, "İzmir'de şuan 3 buçuk milyon dönüm tarım arazisi var. İzmir Valiliği'nin kiralamak istediği alanlar yaklaşık 1 milyon dönümlük tarım arazisine denk geliyor. Yani tarım alanlarımızın üçte biri risk altında. Korkunç bir tablo bu. İncir, zeytin, üzüm ve kestane gibi çok özel, katma değeri yüksek ürünlerin yetiştiği İzmir'de bu girişim acilen durdurulmalı. Bundan sadece İzmir değil, tarım ürünlerinin ticareti nedeniyle tüm Türkiye zarar görür. İhale iptal edilmeli" dedi.