"Environmental Science & Technology" dergisinde sonuçları yayımlanan çalışmada, yiyecek atıklarının azaltılmasının, gıda güvenliğinin sağlanmasına ve tarımdaki iklim yükünün hafifletilmesine yardımcı olacağı belirtildi.

Küresel gıda talebinin bu yüzyılın ortalarında iki katına çıkabileceğinin öngörüldüğü araştırmada, her yıl gıda üretiminin yaklaşık üçte birinin ziyan olduğu kaydedildi.

Almanya'daki Potsdam İklim Araştırmaları Enstitüsünden Prof. Dr. Jurgen Kropp, BBC'ye yaptığı açıklamada, önceki çalışmaların "karbondioksit emisyonu konusunda tarımın giderek artan, önemli bir rol oynadığının" altını çizdiğini söyledi.

Araştırmanın liderlerinden Kropp, "Dünya genelinde insanların et ağırlıklı beslenmeye yöneldiği yaşam tarzı değişiklikleri yaşıyor ve tabii ki, daha fazla gıdaya ihtiyaç duyuyoruz." dedi.

Refah arttıkça et ağırlıklı beslenme eğiliminin arttığını ve kalorisi yüksek besinlerin daha fazla tüketildiğini belirten Kropp, zengin ülkelerin daha fazla gıda israfı yaptığını söyledi.

Et ağırlıklı beslenme eğiliminin, 21. yüzyılın ortasına kadar küresel karbon bütçesi üzerinde önemli bir etki oluşturacağının tahmin edildiğini dile getiren Kropp, şunları kaydetti:

"Çin ve Hindistan gibi birçok gelişmekte olan ülkelerin, değişen hayat tarzına, zenginliğin ve hayvansal gıdalara yönelik beslenme alışkanlıklarının artmasına bağlı olarak gıda atıklarında artış bekleniyor. Bu durum, bir yandan iklim koruma çabalarını baltalarken, diğer yandan gıda atıklarına bağlı sera gazı emisyonunu da nispeten artıracaktır."

Çalışmada, "Son 50 yıl içinde, her bir kişinin günlük aldığı ekstra kalori 310'dan 510'a yükselirken, dünya genelinde her bir kişinin günlük kalori ihtiyacı 2 bin 300 kaloriden, 2 bin 400 kaloriye çıktı." bilgisi yer aldı.

Araştırmacılar, gıda atıklarının neden olduğu karbondioksit emisyonunun yılda 2,5 milyar tona ulaşabileceğini bildirdi.