İstanbul'da 25 yıl mimarlık mesleğini sürdüren Defne Uçkun, Birgi Mahallesi İrimağzı Dedeler Mevkii'ndeki 35 dönüm araziye iki yıl önce keçi çiftliği kurdu. Eşi ve kardeşiyle birlikte hayvancılık işine soyunan Uçkun, 50 keçi ile başladıkları süt üretimini şimdi 140 keçiyle sürdürüyor. Keçi sütüyle ilgili okuduğu bir yazı üzerine bu işe ilgi duyduğunu anlatan 1 çocuk annesi Defne Uçkun, "Kardeşim Barış Tuncel ve eşim emekli subay Ziya Uçkun'un desteğini alarak konuyla ilgili araştırmamı yaptım. Bir zamanlar dedemin görev yaptığı Birgi'nin buna en uygun yer olduğunu düşündük. Birgililer zaman zaman bana "Siz bir İstanbul hanımefendisisiniz, paranızı ziyan etmeyin. Keçi çobanlığı zor bir iştir, siz bunu yapamazsınız' dese de hedefimden vazgeçmedim. İki yıl önce 50 keçi ile başlamıştık, şimdi 140 keçi ve oğlaklarımız var" dedi.

TELEFON YOK, İNTERNET YOK

İşinin zor olduğunu ancak büyük keyif aldığını belirten Uçkun, Birgi'de genellikle büyükbaş hayvancılık yapıldığını, bu nedenle küçükbaş hayvanların ikinci planda kaldığını kaydetti. Veterinerlerin çoğunluğunun büyükbaş hayvanlar ile ilgili bilgi sahibi olduğunu bu nedenle keçi konusunda veterinerlik ihtiyacı hissettiklerini açıklayan Uçkun, "Çiftliğimize 400 metrelik uzaklıktaki anayol, sulama sistemi nedeniyle, zaman zaman bozuluyor ve kendi bahçemize ulaşmakta zorluk çekiyoruz. Yolumuz yapılırsa ekonomiye daha büyük katkı sağlayabiliriz. Bunun yanında İrimağzı'nın büyük bölümünde organik tarım yapılmasına rağmen, internet bulunmadığı için üreticiler teknolojinin imkanlarından yeterince yararlanamıyor. Yetkililerden bu konuda yardım bekliyoruz. Arazimizde telefon da yok. Bu sorunlar çiftliğimize geliş gidişlerde ürünümüzü bahçeden çıkarmakta, diğer ürün alacak arkadaşlarımızın bizlere ulaşmasında zorluklara neden oluyor" dedi.

"KENDİ MARKAMIZIN HAMMADDESİNİ ÜRETECEĞİZ"

Çevre köyler arasında pilot çiftlik seçildiklerini söyleyen Uçkun, İlçe Tarım Müdürlüğü'ne bağlı çalıştıklarını ve kendi markalarıyla peynir üretimi yapmayı hedeflediklerini ifade etti. Uçkun, şöyle konuştu:

"Hedefimiz 250 keçiye ulaşmak. Daha sonra damızlık çiftliği haline gelip kendi markamızın hammaddesini üretmek istiyoruz. Bunu da kendi bulunduğumuz arazi içerisinde yapacağız. Bu işe heyecanla başladık ama bazı sıkıntılar da yaşadık. Öncelikle sütün fiyatı diğer yörelere göre çok düşük. Burada 1.65 TL'den veriyoruz. 25 kuruş devlet desteği alıyoruz. Ziraat Bankası ile kredili çalışıyoruz. İç Anadolu Bölgesi'nde 5 TL'den keçi sütü satıldığını biliyorum. Biz burada perakende satış fiyatı ile en fazla 2 buçuk, 3 TL'ye verebiliyoruz. Toptan verdiğimizde ise bu rakam 1 lira 65 kuruşa düşüyor. Yemin de pahalı olduğu düşünüldüğünde içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Bölgemizde koyun ve keçi birliği bir seminer düzenleyerek keçi üreticilerini bilgilendirilebilir. Periyodik olarak düzenlenecek eğitimlerde biz daha profesyonel üreticiler seve seve seminerlere katılabiliriz"