Ülkede son on yılda dört yeni deniz suyu artıma tesisi kuruldu. Tarımda yenilenen su kullanımı oranında İsrail dünya birincisi. Evsel kullanımdaki suyun %90'ını yenileyip tarımda kullanılabilir hale getiriyor. Bu miktar tarımda kullanılan suyun %55'ine tekabül ediyor. İsrail'i %17 ile İspanya, %1 ile ABD takip ediyor. Damla sulama ve su borularında akıntıyı takip eden sistemler hep İsrail teknolojileri. Bugün İsrail'in su depoları dolu ve çölleri yeşil. Tatlı domates, biber ve güller topraktan fışkırıyor.

İsrail bu bilgisini ve teknolojisini dünyanın geri kalan kurak bölgeleri ile paylaşmayı istiyor. Mesela Kaliforniya eyaleti art arda dördüncü kuraklık yılını yaşıyor. Birçok ülke şimdiden İsrail'in bu konudaki gelişmiş teknolojisini kullanmaya başladı.

Geçen sene Dünya Bankası ile İsrail arasında imzalanan anlaşmaya göre su konusundaki yeni teknolojileri paylaşacaklar. Önümüzdeki iki yıl boyunca İsrail'e öğrenme turları düzenlenecek. Bu turlara hem Dünya Bankası yetkilileri hem de gelişmekte olan ülkelerden yetkililer de katılacak.

Bu ay İsrail BM'e "Gelişme için tarım teknolojisi" adında bir tasarı sunacak. Gelişmekte olan ülkelerin tarımda gelişmeleri ve su sorunlarına çözüm bulunması amaçlanıyor.

İsrail bu konudaki uzmanlığının komşu ülkelerin yararına da kullanılmasını arzuluyor. Geçen sene Ürdün ile ortak bir tuzdan arınma tesisi kurulması konusunda anlaşmaya imza attı. Filistinlilerle olan su işbirliğini arttırmak istiyor.

Geçtiğimiz ay dünyadan binlerce su profesyoneli Tel Aviv'deki WATEC fuarı ve konferansında bir araya geldi. İsrail'in bu konudaki yeni geliştirilen teknolojileriyle tanıştılar; bitkilerdeki su oranını ölçen güneş enerjisiyle çalışan sensor da bunlardan biri.

Modern siyonizmin kurucusu Theodor Herzl su mühendislerinin İsrail'in kahramanları olduğunu yüz yıl önce öngörmüştü. Bu kahramanlar halen İsrail'de varlar ve tıpkı Honi'nin çemberi gibi çölde suyun akmasını başarıyorlar.