Yaklaşık iki aydır yağışın olmadığını, çiçeklerin açmadığını, doğanın yeşermediğini belirten Başkan Nihat Çomak, "Şubat ayında canlanmaya başlayan doğa, Mart ayındaki soğuklardan etkilendi. Tabiat ve doğa canlanamadı, yağış olmadığı için çiçekler de açmadı. Şubat ayında birden ısınan havayla birlikte yavrulayan arılar, Mart ayında havanın soğumasıyla yavrularını kuruyamadı. Birçok yavru arı kovanlarında öldü. Bu yüzden arılarımız bal yapamıyor. Doğadan polen ve nektarin toplayamıyor. Balcılarımız arılarını şurupla beslemek zorunda kalıyor. Sürekli şurupla beslenen, yavruları ölen ve bal yapamayan arılarımız da strese girdi. Hava şartları böyle giderse bu yıl bal üretimimiz yüzde 50 düşebilir. Bu düşüş bal fiyatlarına da yansır" diye konuştu.

Kovanda yetersiz bakım ve korunamama nedeniyle ölen arı yavrularının çeşitli hastalıklara da neden olduğunu belirten Başkan Nihat Çomak, "Kovan içindeki nem oranı ve arıların sağlığı iyi korunmalı. Artan yavru ölümleri kovan içinde çürümelere ve hastalıklara neden olabiliyor. Bu yüzden yetişkin arılar da ölebilir. Yağışları sabırsızlıkla bekliyoruz. Arıların yok olması doğanın ve insanlığın yok olması demek" diye konuştu. 2003 yılında 128 üyeye ait 40 bin kovan bulunurken, 2015 yılında bin üyeye ait 132 bin kovanla üretime devam ettiklerini belirten Çomak, "Denizli'de 11 yılda üye kaydımız beş kat, kovan miktarımız ise üç kat arttı. İnsanlarımız doğal bal üretmeyi, arılarla uğraşmayı seviyor. Birliğimize üye bal üreticilerimiz de sürekli kovan artışına gidiyor. Arıcılık, güvercin beslemek gibi bir hastalık. Arılarla uğraşmaya başlayan insan, asla kovanlarından vazgeçmez" dedi.