Türkiye'nin geleneksel ihraç ürünlerinin başında gelen incirde bu yıl yaşanan kalite ve rekolte kaybı dünya üretiminin kalbi olan Aydın'da endişeye yol açtı.
İncirin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu savunan ve bu durumdan Jeotermal tesislerini sorumlu tutan sanayiciler, ‘İncir Zirvesi’ni toplamak için harekete geçti. Yaş ve kuru incir üretiminde dünyada önemli bir paya sahip olan Türkiye’de yaklaşık 35 bin ailenin geçimini buradan sağlıyor. 2012/13 sezonunda 60 bin tonu aşan kuru incir ihracatı, uzun yıllar sonra 60 bin 700 ton ihracat rakamına ulaşarak 190 milyon dolara yakın döviz girdisi sağladı. Yüzde 60’ı Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapılan incir ihracatında en önemli pazarları sırasıyla Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, İsveç, Hollanda, Avusturya ve İsrail oluşturuyor.
KAYIP İLK KEZ BU KADAR ÇOK OLDU
Geçen yıl hem rekolte hem de kalite bakımında son yılların en iyi sezonunu yaşayan incir üreticileri, bu yıl uygun iklim koşulları oluşmadığı için 50 civarında rekolte ve yüzde 70 oranında da kalite kaybı ile karşı karşıya kaldı. 2013 hasat sezonunda 4,5 - 5 TL olan toplan incir fiyatları bu yıl 8 ila 10 TL’ye yükseldi. Üreticinin en çok 10 TL’ye sattığı ürünler, tezgahta ilk kez 20-25 TL’ye ulaşan rakamlardan satılmaya başlandı. Aydın Sanayi Odası (AYSO) Meclisi, fiyatların yüksek olmasına rağmen yaşanan rekolte ve kalite kaybı nedeniyle tedirgin olan incir üreticilerinin sorunlarını gündeme taşıdı. Kendilerine ulaşan şikayetler üzerine yaptıkları araştırmada yaşanan sorunun kaynağının Pas hastalığı olduğunu tespit ettiklerini ifade eden AYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yunus Şahin, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün de hastalığın incirde neden olduğu kayıpları doğruladığını söyledi.
“RÜZGAR DUASINA MI ÇIKALIM?”
Pas hastalığıyla ilgili olarak sunum yapan AYSO Meclis Üyesi Oral Erbay, bu konuda Aydın Ziraat Mühendisleri Odasıyla kapsamlı bir çalışma yaptıklarını açıkladı. Yaptıkları araştırmada hastalığın başlıca nedenlerinden birisinin kükürt elementi olduğu kanısına sahip olduklarını belirten Erbay, “Pas hastalığının nedeni havada kükürdün çok olması ve fazla nemdir. Jeotermal tesislerinden salınan kükürt, bölgedeki arazilerin üzerinde toplanıyor. Bunu kokudan da rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Rüzgar esmeyince kükürt dağılmıyor ve hastalığa neden oluyor. İncirimizi korumak için rüzgar duasına mı çıkmamız gerekiyor? Jeotermal bize lazım ama bunu çevreye zarar vermeden yapmalıyız. Bir sivil toplum örgütü olarak bunu herkese anlatmalıyız. TOBB bu ülkenin en büyük sivil toplum örgütü. Eğer biz bu doğruları söylemezsek belki 5 yıl sonra incir olmayacak. Önlem alamazsak bu sorundan 10 yıl sonra diğer sebze ve meyveler, belki 20 yıl sonra pamuğumuz da etkilenecek. İncir, Aydın haritasının ilk başında yer alan simgesidir. Bu simgenin yok olmasından hem Aydın hem Türkiye hem de dünya zarar görecektir” diye konuştu.
İNCİR İÇİN SIRA DIŞI BİR YIL YAŞANDI
Pas hastalığının neden olduğu zararla ilgili olarak başta Nazilli yöresi olmak üzere Aydın ve İzmir çevrelerinden çok sayıda şikayet aldıklarını ifade eden Erbeyli İncir Araştırma İstasyonu ile Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü uzmanları ise, Pas hastalığına neden olan en büyük etkenin ‘kükürt’ olduğunu söylemenin yanlış olacağını savundu. Bunun bilimsel bir çalışma gerektirdiğine işaret eden uzmanlar, 2014 hasat sezonunda incir için sıra dışı bir yıl yaşandığına işaret etti. Uzun yıllar ortalamasının altında ılık ve nemli bir yaz geçiren Aydın’da oluşan anormal hava koşullarının pas hastalığına neden olmuş olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, hastalığın nedenini ortaya koymak için çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
Milliyet