Şanlıurfa'nın Haliliye İlçe Belediyesi Kısas'ta tarım arazilerine kaçak yapı yapıldığının tutanağını tuttu ancak yıkımı gerçekleştirmedi.
Urfa'nın verimli tarım arazileri hızla betonlaşıyor. Zaman zaman ülke gündemine gelen tarım arazilerindeki betonlaşma ve yapılaşma Urfa'da son yıllarda oldukça artmış durumda.
26 Eylül 2014 tarihinde Gazete İpekyol 'İşte tarım arazileri böyle betonlaşıyor' haberiyle Kısas'ta tarım arazisi üzerine kaçak yapıldığı iddiasını gündeme taşımıştı. Söz konusu haberde Sümran Bayar, Haliliye Belediyesi'nde AK Parti Meclis Üyesi Erdal Deniz ve akrabaları tarafından 30 yıldır tasarruflarında olan tarım arazilerine kaçak yapı yapıldığını ve bunun durdurulması gerektiğini dile getirmişti.
O dönemde, Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol ile görüştüğünü belirten Bayar, Başkan Demirkol'un kendisinin yanında ilgili müdürlerine inşaatın devam etmemesi, durdurulması ve bu konuda her gün kendisine bilgi verilmesi yönünde talimat verdiğini söylemişti. Bayar, bu görüşmenin ardından iki gün sonra yine inşaatın kaldığı yerden ilerlemeye devam ettiğini, yine belediyeyi aradığını, yine inşaatın durdurulduğunu aktarmıştı. Öte yandan Haliliye Belediyesi yetkilileri ise, Sümran Bayar'ın şikayetinin ardından Başkan Demirkol'un ilgili birimlere talimat vermesi sonucu inşaatın durdurulduğunu belirtmişti. Tarım arazilerine kaçak yapı yapıldığı iddia edilen yerle ilgili olarak inşaatların devam ettiğini yine iddia eden Bayar, Haliliye Belediyesi'nin haberin yapıldığı günden bir gün önce ve daha sonra farklı tarihlerde buradaki kaçak yapıyla ilgili tutanak tuttuğunu; ancak kaçak yapının yıkılması yönünde bir karar vermediğini söyledi.
BAYAR: 16 DÖNÜM TARLA REZİL OLMUŞ DURUMDA
Kanunda belirtilen hükümlere uyulması için çağrısını yineleyen Bayar, "Şu anda 13 tane binanın su basması yapıldı. Adamlar ağaç diktiler, tel örgü çektiler. Bugün tarım alanına kaçak yapı yapılmasın diye belediyeden yazı var elimizde. Bugün de görüyorum, bana diyorlar ki, 'üst katı çıkarlarsa eğer müdahale edebiliyorlarmış.' Yıkım emrini o zaman çıkartırlarmış. 16 dönüm tarla rezil olmuş. '16 dönüm tarlayı rezil ettikten sonra üç kat, beş çıkmışsınız ne anlamı var' dedim. İnşaatın durdurulma kararı çıkıyor; ama ondan sonra da yıkım kararının çıkması gerekiyor. Belediye bizim dosyamızı encümene sunmuyor. İçerdeki memurlarla görüşüyorum, Yaşar Bey var orada, yıkım ekibi amiri. 'Ben dosyanızı yukarıya çıkarıyorum; ama işleme girmiyor. Benim yapabileceğim bir şey yok' diyor.
Bizim zilliyetimiz altında olduğuna dair mahkeme kararımız var. Savcılığa da verdik zaten. Belediye görevini tam yapmıyor. İdare mahkemesinde şu anda o davamız; ama belediyenin yıkım kararını çıkarması gerekiyormuş durdurma kararından sonra. Su basması iki metre boyunda. Tarım arazisinde kaçak yapı, ruhsatsız yapılıyorsa, belediyenin bünyesinde olan bir şey bu" dedi.
AVUKAT ŞENTÜRK: BELEDİYENİN ADAMLARI DİYE İNFAZ ETMİYORLAR
"30 sene Yasin Bayar'ın tasarrufunda bulunan bir yere belediyede çalışan azaların akrabaları olan kişiler tecavüz ediyorlar" diyen Sümran Bayar'ın avukatı Müslüm Şentürk ise, belediyenin verdiği kararı infaz etmesi gerektiğini vurguladı. Şentürk, "Kaçak, ruhsatsız inşaat yapmak istiyorlar. Zilliyetliğin korunması davasını açtık, gerçi hakim görevsizlik kararı verdi, 'asliye hukuk' dedi. Biz tabi sulh hukukun görevli olduğunu iddia ederek temyiz ettik. Dosya Yargıtay'da. Belediye şu anda kaçak yapıyı durdurma kararı vermiş. Fakat belediyede kendi adamları olduğu için bunu infaz etmiyorlar. O, ona havale ediyor, o ona havale ediyor. Hatta ben gittim, Haliliye Belediye Reisi benim tanıdığımdır. Görüşeyim dedim. Bence işine gelmedi. Benim haklı bir isteğim olacak, 'hayır' dese işine gelmedi, 'evet' dese işine gelmedi. Dediler, 'bugün müsait değil' görüştürmediler bizi. Bütün mesele belediyenin emri altında olan, bir nevi mesai arkadaşları, encümen azalarının korunduğu, onların koruduğu kişiler tecavüz ediyorlar.
Yasin Bayar'ın 30 yıldır, zilliyet ve tasarrufunda olup, mülkiyet hakkı doğmuş olan bu yere tecavüz ederek, yani bir nevi zorla bir takım inşaatlar yapıp, sonra mülkiyetin tespiti davası açıp, yani böyle bir nevi zoraki tecavüz. Tahmin ediyorum ki, bunu koruyanlar belediye encümeniymiş. Belediyenin vermiş olduğu bir durdurma kararı var. Durdurma kararını infaz etmiyorlar. Mahkeme bir karar veriyor, o kararı infaz etmezlerse o karar bir şeye yaramaz. 'Su basımının yüksekliği ne kadar' demişler. Apartman diksinler ondan sonra mı durduracaklar. Böyle mantıksız bir iddia ileri sürmüşler" diye konuştu.
Son Dakika