Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi koordinatörlüğünde Portekiz ve İtalya'dan bilim insanlarının da katılımıyla hayata geçirilen proje kapsamında buzağı ölümlerinin önlenmesi, et ve süt veriminin artırılması amaçlanıyor.
Burdur'da başlatılan, Lizbon ve Milano üniversitelerinden bilim insanlarının da katkı sunduğu büyük ve küçükbaş hayvan çiftliklerinde başlatılan çalışmayla hayvancılıkta üretim kalitesinin yükseltilmesi için model oluşturulması, et ve süt veriminin artırılması hedefleniyor.
Hayvancılık alanında ihtisaslaşan üniversite konumundaki Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) koordinatörlüğünde büyükbaş ve küçükbaş çiftliklerinde hayvan refahı uygulamalarının yaygınlaştırılmasına yönelik hazırlanan proje, Türkiye Ulusal Ajansından destek kazandı.
Bu kapsamda, Türkiye'deki yetiştiricilere ve veteriner hekimlere besi sığırı, süt sığırı, buzağı ve koyun-keçi yetiştiriciliği konusunda Avrupa Birliğinde (AB) uygulanan "Hayvan Refahı Protokolü" çerçevesinde eğitim verilecek. Hazırlanan video ve kitapçıklarla da sahada uygulama çalışmaları gerçekleştirilecek.
Portekiz'den Lizbon, İtalya'dan Milano üniversitelerinden gelen uzman ekip, Burdur'un Beşkavak köyündeki bir küçükbaş ağılı ile kent merkezindeki besi sığırı çiftliklerinde hayvan refahı ölçümlemesi yaptı.
Çalışmalara Burdur İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Burdur Veteriner Hekimler Odası da katkı sağlıyor.
Proje Koordinatörü MAKÜ Veteriner Fakültesi Zootekni Bölümü Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özkan Elmaz, üniversite olarak yıllardır hayvancılık alanında çalışma yürüttüklerini söyledi.
Hayvan kayıplarının önüne geçmek ve üretim kalitesini artırmak amacıyla uluslararası ortaklarla önemli bir projeyi hayata geçirdiklerini vurgulayan Elmaz, veteriner hekimler aracılığıyla yetiştiricilere hayvan refahı protokolünde olan yeni bilgileri aktaracaklarını belirtti.
"Türkiye'de bir ilk olacak"
Hayvan refahının ölçülmesinde iyi barınak, beslenme, sağlık ve uygun davranışın önemli dört unsur olduğuna dikkati çeken Elmaz, şunları kaydetti:
"Bu protokollerin yerine getirilip getirilmediğini test edebildiğimizde ancak 'o işletmenin hayvan refahı iyidir veya kötüdür' diyebiliyoruz. Örneğin barınakta hayvan başına kaç metrekare yer düşüyor. Koyun-keçilerde değişik yaş gruplarına göre hayvan başına bir buçuk metrekare yer olması gerekiyor. Hayvanlar aynı anda yeme ulaşabiliyor mu? Hayvan başına 35 santimetre yemlikler olması lazım. Bu ölçünün altında yaptığınızda bazı hayvanlarda kilo kaybı yaşanır. Hayvanın bakıcısından kaçmaması gibi birçok unsurun bileşimidir hayvan refahı. Tüm refah bilgilerini çiftliklerde besicilere kapsamlı ve ölçümlemesini yaparak anlatmak Türkiye'de bir ilk olacak."
Elmaz, Milano ve Lizbon'da yapılacak toplantılarda, Türkiye'den gidecek veteriner hekimlere ve öğrencilere oralardaki çiftliklerde uygulanan hayvan refahını göstereceklerine değindi.
Projeyle, Türkiye'deki meraya götürülen küçükbaşlara yönelik hayvan refahına ilişkin de yeni protokoller geliştireceklerine dikkati çeken Elmaz, barınak şartları, sıcaklık stresi, yeme ulaşma, su kalitesi, ayak, tırnak hastalıkları-bakımına kadar birçok konunun kaliteli hayvancılıkta önemli olduğunu söyledi.
"Hayvan refahı eğitim müfredatı geliştirilecek"
Elmaz, dünyada bu alanda çalışmalar olduğunu, bunları yetiştiricilere ve veteriner hekimlere anlatarak ortaya çıkan bilgileri Türkiye'de ve uluslararası camiada paylaşacaklarını bildirdi.
Buzağı ölümlerinin ciddi bir sorun olduğunu dile getiren Elmaz, "Buzağı ölümlerini engellesek belki et ithalatına ihtiyacımız olmayacak. Buzağı yetiştirme bilgilerini ve tüm refah bilgilerini anlaşılır videolarla ve kitapçıklarla yetiştiricilerimize, ziraat mühendisleri ve veteriner hekimler vasıtasıyla aktarmayı hedefliyoruz. Proje çıktıları olarak koyun-keçi, süt sığırı, besi sığırı, buzağı yetiştiriciliği el kitapçıkları oluşturacağız. Ayrıca ilgili akademik kurumlar için de yenilikçi hayvan refahı eğitim müfredatı geliştireceğiz. Yükseköğretim Kurulu, Tarım ve Orman Bakanlığıyla da bu bilgileri paylaşacağız." ifadelerini kullandı.
AA