Çelik, CHP İstanbul  Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun, yazılı soru önergesine verdiği cevapta, hayvansal ürünlerin fiyatlarının, serbest piyasa şartlarında arz ve talep dengesine göre oluştuğuna dikkati çekerek, fiyat değişimlerinde iklimsel nedenlerin, üretim dönemlerinin, dünyadaki gelişmelerin ve benzeri faktörlerin etkisinin olabildiğine işaret etti.

Bakanlıkça et ve süt fiyatlarının günlük olarak takip edildiğini ve sektörün paydaşları ile toplantı ve değerlendirmeler yapılarak mağduriyet yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alındığını aktaran Çelik, et sektörüne yönelik sorunları tespit etmek ve çözüm önerileri geliştirmek amacı ile üretici, kamu kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin oluşturdukları Ulusal Süt Konseyi ve Ulusal Et Konseyinin kurulduğunu anımsattı.

Piyasaların regülasyonu amacıyla değişik müdahale araçlarını elinde bulunduran Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğünün çalışmalarını devam ettirdiğini kaydeden Çelik, "Bakanlığımızca, hayvancılık sektörü öncelikli sektör olarak ele alınmış, sektörün geliştirmesi ve verimliliğin artırılması amacıyla hayvancılık destekleri daha da etkinleştirilmiştir. 2016 yılında üreticilerimizin hayvancılığa sağlanan desteklerden azami ölçüde yararlanması amacıyla hayvancılığa sağlanan desteklere yönelik çalışmalar yürütülmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Hayvancılık sektörüne önemli miktarda destek sağlandığını ve birçok projenin uygulamaya geçirildiğini hatırlatan Çelik, şu bilgileri verdi:

"Bu kapsamda, hayvancılığa 2002 yılında 83 milyon lira destek verilmiş iken, 2015 yılında 2,9 milyar lira destek verilmiştir. 2003-2015 döneminde hayvancılığa toplam 17,7 milyar lira destek sağlanmıştır. Toplam destek miktarı içerisinde hayvancılığın payı 2002 yılında yüzde 4,4 iken 2015 yılında yüzde 29'a çıkarılmıştır. Bakanlığımız tarafından hayvansal ürünlerin işlemesine yönelik yatırımlar ve makine-ekipman alımlarına Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında yüzde 50 hibe desteği sağlanmaktadır.  Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığı ile hayvancılık sektörüne yönelik sübvansiyonlu kredi sağlanmaktadır. DAP, GAP, DOKAP ve KOP kalkınma bölgelerindeki illerimizde 2014 yılında başlatılan proje kapsamında, mevcut büyükbaş-küçükbaş hayvancılık işletmelerinin modernizasyonu için ahır-ağıl tadilatı veya yeni inşaata yüzde 50, damızlık boğa ile koç-teke alımı için de yüzde 80 oranında hibe desteği ödenmektedir. Ayrıca besi materyali üretimini teşvik etmek amacıyla etçi veya kombine ırk ile tohumlama yapılan anaç hayvan başına 350 lira, doğacak buzağıya 150 lira ve soy kütüğüne kayıtlı ise ilave 70 lira olmak üzere toplam 570 lira destek verilmektedir."

Çelik, küçükbaş yetiştiriciliğinin geliştirilmesi amacıyla 2013 yılında başlatılan sertifikalı sürü yönetici programı kapsamında, sertifika almış çoban istihdam eden işletmelere 5 bin lira destek sağlandığını anımsatan Çelik, büyükbaş hayvan varlığı içerisindeki kültür ırkı hayvan oranının arttırılarak hayvan başına verim ve performans değerlerinin arttırılmasına yönelik "Soykütüğü ve Önsoykütüğü Projesi" ile "Döl Kontrolü Projesi"nin uygulandığını vurguladı.

Faruk Çelik, "Hayvancılık desteklemeleri kapsamında verilen anaç sığır ve buzağı desteği, ayrıca en hızlı ıslah metodu olan suni tohumlamaya her aşamasında önem verilerek ıslah çalışmalarına ivme kazandırılması hedeflenmektedir." ifadesini kullandı.

Hayvan ırklarının ıslahı konusunda "Hayvan Genetik Kaynakların Korunması" ve "Halk Elinde Islah" gibi projeler yürütüldüğünü hatırlatan Çelik, araştırma enstitülerinde çalışmalar yapıldığını, ayrıca, bu kapsamda üniversiteler, STK ve özel sektör ile işbirliği içerisinde de projelerin yürütüldüğünü belirtti. Çelik, şunları kaydetti:

"Kalkınma Projelerinin uygulandığı bölgelerde mevcut anaç sığırlara et verimi yüksek etçi veya kombine ırklarla suni tohumlama yaptırılması teşvik edilerek, damızlık değeri olmayan boğa altı ineklerin safkan etçi ırklarla melezlenmesi çalışmaları devam etmektedir. Sivil toplum örgütleri ve üretici teşkilatları ile işbirliği içerisinde hareket edilerek, ülke genelinde piyasaya düzenli et arzının sağlandığı, pazar ve fiyat garantisinin sunulduğu sözleşmeli besiciliğin geliştirilmesi ve zenginleştirilmesi hedeflenmekte olup, ayrıca sözleşme imzalayan besicilere ek primler verilmektedir."

Sağlanan destekler ve başlatılan yeni projelerle kırmızı et üretiminde önemli artışların sağlandığına dikkati çeken Çelik, 2002 yılında 421 bin ton olan kırmızı et üretiminin, 2015 yılında 1 milyon 149 bin tona ulaştığını, kişi başı kırmızı et üretim miktarının ise 2002 yılında 6,1 kilogram iken, 2015 yılında 14,7 kilograma yükseldiğini bildirdi.