Avrupa'da tanesi 15 dolara alıcı bulan meyveyi Türkiye'de 10-12 liraya satan Tanrıverdi, "Meyve şu anda yok satıyor. Hedefim, üretimini yaygınlaştırıp Avrupa'ya ihraç etmek" dedi.

Mersin'de 26 yıldır tropikal meyve yetiştiriciliği yapan Mehmet Tanrıverdi, 10 yıl önce yurt dışından getirdiği tohumlarla merkez Toroslar ilçesi Alsancak Mahallesi'ndeki 1 dönümlük bahçesinde açık alanda, Meksika, Orta ve Güney Amerika tropik orman bölgelerine özgü bir kaktüs türü olan ejder meyvesini yetiştirmeye başladı. Kısa sürede başarı sağlayan ve 6 yıldır meyve alan Tanrıverdi, özellikle Avrupa'da çok değerli olan ejder meyvesini daha geniş alanda örtü altı olarak yetiştirmek için de kolları sıvadı. Şu anda ejder meyveleri 'yok' satan Tanrıverdi, üretimini son bir yıldır merkez Yenişehir İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü gözetiminde yürütüyor.
 
"EJDER MEYVESİNİ AKDENİZ BÖLGESİ'NE YAYACAĞIZ"

Tanrıverdi, Yenişehir Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü İlhan Kartal ile birlikte, anavatanı Meksika ve Güney Amerika dışında günümüzde Malezya, Vietnam ve Tayvan'da ticari olarak üretilen, pitahaya, pitaya, dragon fruit, kaktüs meyvesi ve çilek armudu olarak da bilinen ejder meyvesi ile ilgili bahçesinde İHA'ya açıklama yaptı. 26 yıldır tropikal meyve yetiştirdiğini, Bakanlık teşvikiyle bugüne kadar Türkiye'ye 9 meyve getirdiğini belirten Tanrıverdi, pitahaya tohumlarını ise 2004 yılında ektiğini söyledi. Pitahayanın Vietnam'da ejderha anlamına geldiğini ifade eden Tanrıverdi, 1 dönüm üzerine kurduğu bahçesinde 10 yıldır verdiği uğraşlar sonucunda hedefine ulaştığını kaydetti. Denemelerinin başarıyla sonuçlandığını aktaran Tanrıverdi, "Burada hedeflediğim rakamlara vardık. Ayrıca 2 ile 6 yaş arası ağaçlarımız da var, onlardan da istikrarlı sonuçlar alındı. Artık Akdeniz Bölgesi'nin her kısmında bu meyvenin yetişeceğine kanaat getirdik. Zaten Yenişehir İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürümüzün yardımlarıyla 1 yıldır onların gözetimi ve takibi altında çalışmalarımıza devam ettik. Başarılıyız. Bunu artık tüm Akdeniz Bölgesi'ne yayacağız" dedi.

HEDEF AVRUPA'YA İHRACAT

Ejder meyvesinin güzel ve değerli bir meyve olduğunu vurgulayan Tanrıverdi, "İçi kırmızı, içi beyaz ve dışı sarı olmak üzere çeşitleri var. Bizde 10 çeşit içi kırmızı ve beyaz var, bir çeşit de dışı sarımız var. Bunlar değerli meyveler. Avrupa'da güzel rakamlara satılıyor. Çok büyük ihracat şansımız var. Ülkemize hayırlı olsun" diye konuştu.

Ejder meyvesinin diğer ülkelerde 270-300 gram arasında üretilebildiğini dile getiren Tanrıverdi, kendisinin ürettiği her bir meyvenin ağırlığının ise 650-900 gram arasında değiştiği bilgisini verdi. 270-300 gram arasındaki her bir meyvenin Türkiye'ye maliyetinin 10 lira olduğunu vurgulayan Tanrıverdi, "Avrupa'da bu meyvelerin tanesi ağırlıklarına göre 15 dolar veya 3 avro ile 12 avro arasında satılıyor. Biz İstanbul'da bazı marketlere ve firmalara tanesini 10-12 lira arasında satıyoruz. Avrupa'da da pahalı ama tabi İstanbul'da fiyatlar değişiyor, 20-30 liraya kadar çıkıyor. Burası bir laboratuvar gibiydi. Burada biz denemelerimizi sonuçlandırdık. Ürünümüzü de aldık. Bir de 2 ile 6 yaş arası 200 ağacımız var. Adanalıoğlu Mahallesi'nde örtü altı seramız da var. Bunlardan da istediğimiz sonuçları elde ettik. Mesela 3-4 yaşında bir ağacın yıllık adet olarak 30 bin tane meyve vereceğini artık ispat ettik. İkinci senedeki geliri bile çok büyük" şeklinde konuştu.

Örtü altında Mayıs-Kasım ayları arasında, açık alanda ise Haziran sonunda başlayarak Ekim sonuna kadar meyve alabildiğini anlatan Tanrıverdi, "Ağaç çiçek açtıktan yaklaşık 45 gün sonra meyve veriyor. Yani 7 ayda bir ağaçtan 4-5 kez meyve alıyoruz. Ama Kasım ayında serayı ısıtmayla belki ileriye dönük ürün alma şansımız da olabilir. Bunu da bu yıl deneyeceğiz. Ama ihracatı ben tek başıma yapamam. Çoğalacağız ki, yüklü miktarlarda Avrupa'ya ihraç edebilelim. Bunu araştırdık, şansımız var. Burada, mevcut çiçeklerin de meyveye dönüşmesiyle bu yıl 1 dönümden 4 bin civarında meyvemiz olur. 1 dönüm 2., 3. yılda çoğalırsa yüklü bir ihracat şansımız olur. Çoğalacak da zaten, bu yayılacak bütün Akdeniz Bölgesi'ne, buna inanıyorum, ben de elimden geleni yapacağım" ifadelerini kullandı.

"ŞU ANDA YOK SATIYORUZ"

Yenişehir İlçe Tarım Müdürlüğü'nün yol göstericiliğinde üretime devam edeceğinin altını çizen Tanrıverdi, çeşitleri artırarak üretimin yaygınlaşmasını sağlayacaklarını söyledi. Çiftçilere ejder meyvesi yetiştirmeleri çağrısında bulunan Tanrıverdi, şunları söyledi: "Ejder meyvesi meyve suyu sanayinde kullanılıyor, dondurması yapılıyor. Kabuğundan gıda boyası elde edilebilir ama genel olarak dünyada taze meyve olarak tüketiliyor. Dış görünüşü ilgi çekiyor. Şu anda zaten yok satıyoruz. Üretim artarsa fiyat biraz düşecektir ama Avrupa'daki durumuna göre Türkiye'de 5 liradan aşağıya düşeceğine inanmıyorum. Çünkü 6-7 lira arası ihraç şansımız var. Çiftçilere tavsiye ediyorum. Diğer bütün ürünlerden çok daha fazla kazançlı. Yetiştirmesi de çok kolay. İlaç istemiyor, çok az miktarda su istiyor, gübreye ters tepki veriyor. Yani böyle başka bir bitki yok."

EJDER MEYVESİ YÜKSEK TANSİYONU ÖNLÜYOR

Kuru tropikal, yarı tropikal ve ortalama yağış alan her bölgeye uyum sağlayabilen ejder meyvesi, evlerde de büyük boy saksılarda rahatlıkla yetiştirilebilecek bir bitki. Meyvelerin yüksek antioksidan özellikleri ile ilişkili sağlığa yararları, tadı, güzelliği, taze veya meyve suyu, tatlı, reçel, dondurma, kokteyl ve şarap olarak tüketimi dolayısıyla yurtdışında lüks restoranlarda çok rağbet görüyor. Ejder meyvesi taze meyve olarak yenileceği gibi salatalarda, tatlılarda, kokteyllere ilave edilebiliyor. Çiçekleri de yenilebilen veya çayı yapılabilen meyve, gıda endüstrisinde renklendirici olarak kullanılıyor. Vitamin ve antioksidan bakımından zenginliği, enerji veren yapısından dolayı kozmetik sektöründe de kullanılıyor.

Yenişehir İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, meyveye ilişkin şu bilgiler veriliyor: "Tohumlar çoklu doymamış yağ asidi yönünden zengindir ve genelde kırmızı ejder meyveleri çok az doymuş yağ asidi içerir. Yüksek C vitamini, antioksidanlar, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve son derece zengin çözülebilir lif ihtiva etmektedir. Yüksek tansiyonu önleme özelliği vardır. İçerdiği kalsiyum sayesinde güçlü iskelet sistemi ve kemikler için yararlıdır. Elektrolize yardımcı olur ve vücudun nem dengesini kontrol altında tutar. Tip 2 diyabet hastaları için mükemmel bir meyvedir. Meyvenin vücuttan ağır metal toksin atılımını hızlandırdığı ve kolesterol ile tansiyonu düşürdüğü iddia edilmektedir. Düzenli yemenin kronik solunum yolu rahatsızlıklarına iyi geldiği iddia edilmektedir. İçerdiği besin ve mineraller itibariyle gözlerin görüş yetisini kuvvetlendirir."