Kate Maclean ve Nick Zingelbaum, San Francisco'da evden işe, işten eve şeklinde yaşayan sıradan birer şehirli çiftti.
Her ikisi de bilgisayar mühendisi olan çiftten Kate, Facebook'ta önemli bir pozisyonda çalışıyordu. Nick de NRDC isimli şirkette yönetici kademesindeydi. Ta ki bir gün Nick'in Fransız Alpleri'nde yaşayan halası bir kış boyu onları eve göz kulak olmaları için davet edene kadar...
Nick'in halasında bir kış boyunca köy hayatı yaşayan çift, bir daha asla şehre dönmek istememiş. Bunun için de çok iyi şartları olan işlerinden istifa etmişler ve köy hayatı yaşamaya karar vermişler.
Epey bir zaman nereye yerleşeceklerini düşünmüşler. Önce Kuzey Carolina'da bulunan kuzenlerinin köy evine yerleşmişler. Kate orada ahırda ve tarlada, Nick ise kasapta çalışmış.
Daha sonra Amerika'nın doğu kısmında bulunan Vermont'u görmüşler ve vurulmuşlar. 'Kesinlikle burada yaşamalıyız' dedikten sonra da mütevazi bir çiftlik evi yapmışlar.

Yeni hayatlarının başında en zorlandıkları şey, eski işlerinden kazandıkları paranın artık olmaması olmuş. Tarımla uğraştıkları için de mevsimler düzenli bir gelirin olmasına izin vermemiş haliyle.
Sonraları iyiden iyiye köy hayatına alışan aile, bir de küçük çiftlik kurmuş. Hayvanlardan elde ettikleri ürünleri de satarak gelirlerini sağlamayı başarmışlar.

Küçük bir misafir çiftlik evi de bulunan aile, burayı internet üzerinden hafta sonları için kiraya veriyor.
Kate, çiftlik hayatının hiç de göründüğü kadar kolay olmadığını söylüyor. Tatil ya da hafta sonu gibi bir kavramları yok. Her zaman sabah erken kalkıp hayvanlarla ilgilenmek zorundalar.
Ama doğa onlara her zaman çabalarının karşılığını vermiş. Özellikle de minik oğulları Leland'ın doğal ortamda büyümesi Kate ve Nick'i çok mutlu ediyor. Şehir hayatına dair özledikleri hemen hemen hiçbir şey yok bu çiftin. Bulundukları yerde zaten bir sürü arkadaş edinmişler. 'Bir kahve dükkanı ya da bir yoga merkezi olmasa da olur' diyor Kate Kendileri gibi çiftlik hayatı yaşamak isteyenler içinse 'Hemen yapın, hayat çok kısa' diyorlar. Bu fikri kafasına koyanlar için sadece 6 ayın yeterli olduğunu ve her şeyin ayarlanabileceğini söylüyorlar. Hayatlarında ilham aldıkları en önemli şeyin sessizlik olduğunu söyleyen aile, 'Burada duyduğumuz tek şey horoz, inek, domuz ve keçi sesi' diyor. Bu arada Kate'in bir an evvel öğrenmek istediği diller Türkçe ve Japonca. Çünkü çiftlik evlerinde farklı ülkelerin mutfaklarını denemekten çok hoşlanıyorlar ve Türk yemeklerine de bayılıyorlar.
Mırıltı