CHP tarafından Yeni Mahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Güçlü Çiftçi Güçlü Türkiye programına çiftçiler damga vurdu.
Sahneye çıkan çiftçiler salondakileri coşturan ve siyasetçileri aratmayan konuşmalar yaptı. Konuşanlar arasında kesilen zeytinlikleri için ağladığı ekranlara yansıyan Soma’nın Yırca köyü muhtarı da vardı.
Programın başında ilk önce çiftçilere söz verildi. Burdur’dan geldiği belirtilen Bekir Ceylan isimli bir köylü, salondaki kalabalığı bir anda coşturan bir konuşma yaptı. Salondakileri “Atatürkün deyimiyle milletin efendileri köylü arkadaşlarım hepinize merhaba.” diye selamlayan Ceylan, "Atatürk’ün dediği gibi Türk milletinin hakiki efendisi köylüdür, gelin görün ki köylü bu efendiliğini nereye kadar muhafaza edebileceğini şaşırmış durumda. Gerçekten şaşırmış durumda. Milletvekili içinde bulunduğumuz durumun ne denli çarptırılarak bu köylüyü zora soktuğu tüm nedenleri sıraladılar, söylenecek birşey bırakmadılar ama bizim de içinde bulunduğumuz pratikte yaşadığımız köyün sorunlarını burada dillendirmemiz gerekiyor.” dedi.
Ceylan, şöyle devam etti: "Geçmişte yanlış politikalar yüzünden tarımın nerelerden nerelere kadar çökertilerek geldiği hala çökertmekle yetinilmediği tümden yok edilme noktasına doğru götürülmeye zorlandığı bir ortamı yaşıyoruz. Kars’ın Dikme köyündeki çiftçinin durumu da aynı, Burdur’un Gölhisar’a bağlı Pırnaz köyündeki çiftçinin durumu aynı, Edirne’nin Kavaklı köyündeki Mehmet Ali Ağa’nın durumu da aynı. Türkiye’de ilimden bilimden bahsedenlerin filim oğlu filimden kurtulamadıklarını göre göre bu ülke batırılıyor. Tarımın en büyük ihtiyacının temin edilebileceği makamlara gelmiş, oturmuş, kendilerinin köy çocuğu olduğunu iddia edenlerin o makamlara oturduktan sonra köyü unutmuş olmalarını ibretle nefretle kınıyorum. ABD eski devlet başkanlarından George Bush’un ortağı olduğu Cargill firması adına Türkiye’de şeker pancarını yok ettiler. Unakıtan’ın bakanlığı döneminde yurtdışından yumurtaya varıncaya kadar ithal ederek Türk köylüsünün içine ettiler. Ne zaman kadar sessiz kalacağız, ne zamana kadar susacağız.
Nedir bu suskunluk, nedir bu durgunluk? Hayvancılıkla ilgili Burdur Türkiye’nin Hollandası’dır. Diyorlar ki bu işlerin çözümü artık neredeyse biz arkanızda oluk oluk olmaya varız. Bir tarafta Sabancı’nın Hayat suyu, bir tarafta Selçuk Yaşar’ın Şaşal suyu, o sanayi ürünü oldu. Ne hazindir ineğin memesinden ne güçlüklerle elde ettiği bu garip köylünün sütü enayi ürünü oldu. Ben Burdur merkez Çineköyü’nün gariban bir köy çocuğu olarak Burdur İlsuyu güzergahında 18 köyün çiftçisinin yeşil fasulye üretiminde odak ve görkemli bir köyün insanıyım. Bakın şu filime. Bakın şu senaryoya.
Orada üretilen o yeşil fasulye İstanbul Kadıköy Bayrampaşa halinde Antalya’da Türkiye’de marka olmuş ama gelin görün ki fiyatlara baktığımız zaman, sayın Gökhan Günaydın vekilimin dediği gibi ‘ne markası ya, batsın batabildiğine kadar bu köylü, batırılsın bu köylü’ diyen bir anlayış hakim, bir düşünce egemen. Orada fasulye 75 kuruş, İstanbul hainde aynı gün 5 lira. Bunun kalkınması ile ilgili geçmiş hükümetler geçmiş politikalar ne ürettiler ne verdiler diye düşünüyorum. Yanlış ekonomi, tarım politikaları yüzünden bizi yakanlara hayır yeter artık yaktın çiftçiyi cayır cayır diye bir ders vermenin tam zamanı gelmiştir diyorum.”
YIRCA KÖYÜ MUHTARI DA PROGRAMA KATILDI
Ceylan’ın ardından Yırca köyü muhtarı Mustafa Akın da kürsüye gelerek kısa bir konuşma yaptı ve zeytinliklerinin kesilmesine karşı gösterdikleri direnişi anlattı. Bir başka köylü ise salondakilerden özür dileyip, “Yanıyoruz” diyerek sırtındaki ceketi yere attı. En sonunda ise bir köylü ısrarla konuşmak isteyince kendisine söz verildi. Köylü hem protokolle hem de sahnedekilerle tokalaşarak konuşmaya başlaması dikkat çekti.
Son Dakika