Sıcak yaz aylarının ardından sonbahar hasadına hazırlanan gezginci arıcılar, daha sıcak bölgelere göçe hazırlanıyor.
Uşak Bal Üreticileri Birliği Başkanı ve 30 yıllık arıcı emekli öğretmen Mehmet Samancı, yaz ayları hasat döneminin sona ermesiyle en verimli dönem olarak adlandırılan sonbahar hasadı için geri sayımın başladığını söyledi.
Samancı, gezginci arıcıların kovanlarını daha ılıman bölgelere taşıyarak özellikle kaliteli çam balı elde etmek için birbirleriyle yarıştıklarını ifade etti. Samancı, bu yıl sonbahar döneminin uzun sürmesini ve verimli bir sezon geçirmeyi ümit ettiklerini dile getirdi.
Çiçek balı ile çam balı arasında lezzet, aroma ve kalite farklılıkları bulunduğunu, çiçek balının en kaliteli bal olarak bilindiğini söyleyen Samancı, arıcıların ilkbaharın başlamasıyla çiçek balı için verimli bölgelere taşındığını, sonbahar aylarında ise tersine bir göçün yaşandığını belirtti.
Samancı, emekliliğinin ardından 30 yıldır kovanlarla iç bölgelerle kıyı bölgeler arasında göç ettiğini anlatarak, şunları söyledi:
"Yaklaşık 350 kovanım var. İlkbahar ve yazın Eşme ilçesi Ahmetler köyü'nde, Gabaş Dağı eteklerinde çok izole bir alanda çiçek balı üretmeye çalışıyorum. Burada çok farklı çiçek türleri var ve hayvancılığa kapalı bir bölge. Bu nedenle buradaki bal çok kaliteli ve kendisine has bir aromaya sahip. Sonbaharda ise kovanları İzmir'in yüksek kesimlerindeki çam ormanlarına götürüyorum. Kaliteli çam balı üretmeye çalışıyoruz."
En özel bölgeleri kapmak için yarışıyorlar
Bal üretiminin en verimli sezonunun sonbahar ayları olduğunu, bu nedenle gezginci arıcıların bir an önce sonbahar sezonunu geçirecekleri bölgelere ulaşmak istediğini söyleyen Mehmet Samancı, arıcıların en özel bölgeleri kapmak için adeta birbirleriyle yarıştığını aktardı.
Samancı, tecrübeye dayalı olarak yapılan yer seçiminin bal verimini doğrudan etkilediğine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Bal, arıların kışın kendilerini beslemek için ürettikleri bir gıda. Kışa yaklaştıkça üretim artıyor. Bu nedenle sonbahar sezonu arıcılar için çok önemli. Yaz döneminin ballarını sağdıktan sonra kovanların bakımını yapıyoruz. Hasarlı kovanlar onarılıyor, genç işçi arılar sezon için dinlendiriliyor. Türkiye'de yaklaşık 5,5 milyon arı kolonisi var. Bu kovanlar yılda en az iki kez yer değiştiriyor"
Arıcıların balın yanı sıra polen, propolis, arı sütü, arı ekmeği ve arı zehiri de ürettiğini söyleyen Samancı, ilkbahar, yaz ve sonbahar aylarında üretim çeşidinin farklılaştığını belirtti.
Arıcılığın biyolojik çeşitliliğin korunması ve gelecek nesillere aktarılmasında, sürdürülebilir gıda güvenliğinin sağlanmasında ve erozyonun önlenmesinde olumlu katkılarının bulunduğunun altını çizen Samancı, şu değerlendirmede bulundu:
"Arı ürünleri insan sağlığı için çok önemli. Pek çok hastalığa iyi gelen bu ürünler arıcılar sayesinde sofralara geliyor. Arıcılık bir meslek olmanın yanı sıra bir tutkudur. Ben 30 yıldır bu işi yapıyorum. Her yıl iki kez arılarla göç ediyorum. Bu işi sevmezseniz yapamazsınız. Arı ürünlerini düzenli olarak tüketmek uzun ve sağlıklı yaşamak için şart. Halkımız bildikleri yerlerden bal ve arı ürünlerini almalı. Fırsatçılar sahte ürünlerle halkı kandırıyor. Bunun önüne geçmek gerekli. Arıyı görmeden bal üretenler var. Bunu yapan sahteciler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır."
Haberler.com