EXPO 2016 Antalya'da Akdeniz Üniversitesi standında yerini alan Akdeniz Üniversitesi Nükleer Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezinde (NÜBA), tohumların ışınlanması sayesinde, bitki ıslahı daha etkili ve hızlı bir şekilde yapılabiliyor.
NÜBA Müdürü ve Fen Fakültesi Fizik Bölümü Nükleer Fizik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Boztosun, yaptığı açıklamada, tıp, ziraat, mühendislik gibi farklı disiplinlerden bilim insanlarının bir araya gelerek 2013'te Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı'nda hurdaya ayrılan bir elektron hızlandırıcısına bir takım modifikasyonlar yaptıklarını ve cihazı nükleer deneyler ve uygulamalar için kullanmaya başladıklarını anlattı.
Bu çerçevede, merkezdeki zirai uygulamalarda da bir tohumu radyasyonla "tedirgin ederek" yeni çeşit tohumlar elde edebildiklerini ifade eden Prof. Dr. Boztosun, şöyle devam etti:
"Ülkemizde nükleer teknolojinin algısı daha çok Çernobil, Fukuşima patlamaları gibi olumsuz yönleri ile bilinmektedir. Bir de nükleer enerji konseptinde bilinmektedir. Halbuki nükleer teknikler, sadece radyasyon bağlamında değil, daha temiz bir dünya için enerji kaynağı ve diğer uygulamaları da ifade etmektedir. Bu doğrultuda, tohum ve gıda ışınlama açısından oldukça yararlı uygulamaları vardır. Merkezimiz, ülkemizin araştırma amaçlı tek elektron hızlandırıcısına sahiptir. Bu elektron hızlandırıcısı ile 25 MeV enerjiye hızlandırılan elektronlar, tungsten bir hedefe çarptırılarak gama ışınları elde edilmektedir. Bu gama ışınları ile nükleer tekniklerin, arkeolojik bir buluntunun gerçek mi sahte mi olduğundan, elementel analizine veya uzay sanayisinde kullanılan polimer tabanlı bir malzemenin yapısının değiştirilerek yeni-inovatif malzeme üretilmesinden, sağlıkta kanser tedavisinde kullanılmasına ve ziraatte tohum ışınlamaya kadar bir çok uygulaması var."
- "Tohumlar radyasyonla rahatsız ediliyor"
Boztosun, NÜBA'da yaptıkları çalışmaların, özellikle nükleer teknik uygulamalarının daha yeşil bir dünya ve daha çevreci uygulamalar için önemli olduğuna işaret ederek nükleer uygulamaların Türkiye'nin teknolojik bağlamda gelişmişlik düzeyine katkı sağlayacağını aktardı.
Cumhuriyet tarihinin en büyük iki yatırımının Sinop ve Akkuyu nükleer santralleri olduğunu savunan Boztosun, şöyle devam etti:
"Bunlar, yaklaşık 50 milyar dolarlık yatırımlardır. Dolayısıyla ülkemizin nükleer teknolojiyi artık ithal eden değil, kendi kaynakları ile üreten, yerlileştiren bir teknolojiye doğru geçmesi gerekmektedir. Bu bağlamda merkezimizde çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle radyasyonu kullanarak tohum ıslahından, gıda ışınlamaya kadar birçok uygulamalar yapılmaktadır. Burada daha çok Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ilgili kuruluşları ve özel sektöre, radyasyon ile tohum ıslahını yapmaktayız. Elde ettiğimiz bu yüksek enerjili gama ışınlarıyla farklı dozlarda radyasyon ile tohumu rahatsız ediyoruz. Bu tedirgin etme ile tohumda bir verim artışını sağlamak amaçlarımızdan bir tanesi. İkincisi farklı çeşitlilikte tohumlar üretme ve bu bağlamda özel sektöre ve devletimizin kurumlarına bilgi ve deneyimimiz ile katkı sağlamak. Üçüncü olarak ise gıda ışınlama ile gıdaların raf ömrünü uzatma ve özellikle baharat gibi gıdalar için aflatoksin veya küflenmeyi gama ışınlaması ile engelliyoruz."
- EXPO'ya nükleer standı
Antalya'da düzenlenecek EXPO 2016'nın temasının "Çiçek ve Çocuk" olduğunu hatırlatan Boztosun, çiçeğin çevre anlamında, çocuğun ise gelecek anlamında önemli olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Boztosun, EXPO için firmaların ve kamu kurumlarının hizmet alımları yöntemiyle tesislerini kullandıklarını ifade ederek "Burada hem tohum çeşitlerini geliştirme hem de gıdaların raf ömürlerini artırma anlamında hizmet verdik. Doğrudan uygulama yapmaktansa üreticiye daha çok hizmet anlamında bilgi ve teknoloji aktarımı açısından katkı sağladık." diye konuştu.
Boztosun, EXPO sahasındaki 10 metrekarelik alanda kurulan stantta nükleer teknolojiyle ilgili farkındalık uygulamaları yapacaklarını kaydetti.
haberler.com