Bildiğimiz gibi güneş enerjisi panelleri direkt olarak güneş ışığına ihtiyaç duyarlar. Bu nedenledir ki bu paneller binaların çatısına konulur ve gelen güneş ışınlarını hapsederek enerji üretmesi sağlanır. Fakat bu paneller iç mekanlar için uygun değildir, zira kapalı alanlarda güneş ışığını direkt alamaz.

İşte güve gözünden ilham alan İngiliz araştrma ekibi, tıpkı güveler gibi kapalı alanda dahi elektromanyetik dalgaları yakalayan grafen tabanlı materyal üretti.

Güvelerin parlamayan gözleri, çok düşük yoğunluktaki kokuları bile algılayan antenleri, yüksek frekanslı sesleri işiten kulakları bilim insanlarına nanoteknoloji konusunda yeni ufuklar açıyor.

Bu materyal, doğru antenleme ile birlikte sadece güneş ışığından değil, mikrodalga veya radyo dalgası yayan hemen herşeyden yararlanarak enerji üretebiliyor. En basit örneğiyle akıllı telefonunuz, yaydığı dalga sayesinde akıllı saatinize güç verebiliyor.

Üst paragrafta bahsettiğimiz gibi burada en önemli kısım doğru antenleme ki bunun elektromanyetiği, kullanılabilir elektriğe çevirmesi gerekiyor. Fakat henüz böyle bir antenleme sistemi geliştirilebilmiş değil. Fakat her şeye rağmen böyle bir projenin üretilmesi, gelecekte kullanılabilecek yeşil enerji kaynakları için umut vaat ediyor.