Tarım Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba Bloomberg HT Tarım Zirvesi'nin açılış konuşmasını yaptı.
Fakıbaba'nın konuşmasının satırbaşları şöyle:
Hemen ilk açılışta bir defa çok samimi şekilde "Kendi kendimize yeteceğiz, kendi kendine yetebilen bir Türkiye'yi hep beraber yapacağız" diyorum.
Çiftçi kardeşlerimizin elini öpmekten gurur duyarım. Biz burada insan için varız. Tarım olmasa, hayvancılık olmasa biz ne yapabiliriz?
Tarım, insanoğlunun varlığını sürdürmesini sağlayan, birçok medeniyetin kurulmasını sağlayan stratejik bir sektördür. Gıda olmasa insanoğlu olmaz. Son dönemde kritik bir sektör ve önemli bir mücadele alanı haline geldi.
Gıda, tarım ve hayvancılık tüm dünyanın öncelikli konuları arasında. Savaşlar, petrolden dolayı değil sudan dolayı çıkacak. Geleceğin dünyasında tarım ve gıda savaş nedenleri olacak. Toprağın, suyun ne olduğunu, nasıl öneme sahip olduğunu benim de farkında olduğumu belirtiyorum.
Nüfus artışı tarım arazilerinin yok olması iklim değişikliği gibi faktörler tarımın ne kadar stratejik ve hayati bir sektör olduğunu bizlere gösteriyor. Biz bunları görüyoruz ve şimdiden buna göre plan yapmak zorundayız. Bir ülke kendi üretimini yapamıyorsa tam bağımsız ve özgür sayılamaz. Bu nedenlerdendir ki gıdasını kendisi üretebilen ülkeler, geleceğin lider ülkeleri olacaktır.
Türkiye'nin bir lider ülke olacağına inanıyorum. Sulanabilir arazileri su ile buluşturduğumuz da biz nasıl artacağını göreceğiz.
Bundan 2 gün önce sayın Başbakanımızla Şanlıurfa'da idim, GAP'taydım. Bize verdiği talimat şu "Şu GAP'ı Allah rızası için bitirelim" 3 milyon dekar suyun sadece Şanlıurfa'da sulanması için ilk emri vermiştir. 3 milyon dekar suyun araziye kavuşması, üretim demektir, istihdam demektir, terörün önlenmesi demektir... Tarım işçisi veren Şanlıurfa'nın tarım işçisi alan konuma gelecektir.
Biz çalışacağız, inanacağız, birlik ve beraberliğimizi sürdüreceğiz. Bir Cizre'yi, Şırnak'ı görmenizi isterim. Oradaki tabiatı, oradaki insanların güzelliğini görmenizi isterim. Birileri bu ülkeyi bölmek istiyor, bunun için mücadele etmemiz lazım. Konumzu tabii ki de gıda, hayvancılık ama çok ayrı şeyler de değil. Hangi ülke tarafından Türkiye'nin bölünmek istendiğini hepiniz çok iyi biliyorsunuz.
Bu ülkedeki zenginlik güneş, enerji ve insanların çalışkanlığı tüm Ortadoğu'ya ve Türkiye'ye yeter. Kendimize güvenelim. Biz çalıştığımız zaman halledemeyeceğimiz hiçbir şey olmadığını görüyorum. 80 milyon vatandaşımızın tamamına hitap eden ve sorumluluğunu taşıyan bakanlığız. Kimseyi mahçup etmeyeceğiz. Ülkemizin değişim ve dönüşümün en hızlı yaşayan ve yaşatan sektörler arasında tarım gelmektedir.
Hükümetlerimiz dönemlerinde kaydedilen gelişmelerde, tarımı daha da artırarak, stratejik ve ekonomik sektör yapısına kavuşturduk. Üreticilerimiz destekliyor düşük faizli krediler sağlıyoruz. Son 15 yıldır tarım ve hayvancılığa çok önemli destekler veriyoruz. İthalatımız var doğrudur, bunu önlemek yine bizim elimizde olacaktır.
2002 yılında 1 milyar 800 milyon lira olan tarım desteklerini 13 milyar liraya çıkarmışız. Çiftçilerimize son 15 yılda 105 milyar liranın üzerinde nakit destek ödemesi yaptık. Bu çalışmalar meyvesini verdi ve son 15 yılda bitkisel ve hayvansal üretimde rekor kırıldı. Bitkisel üretimimiz 97 milyon tondan 117 milyon tona ulaştı.
Tarım ve gıda ürünleri dış ticarette de artış sağladı. Tarımsal ihracatımız 4 milyar dolardan 16 milyar dolara ulaştı. 2016 yılında tarım sektörü 161 milyar lira hasıla ile toplam safi yurtiçi hasılaya yüzde 6'lık önemli bir katkı sağladı. Tüm paydaşlarımıza teşekkür etmeyi borç biliyorum
Toprak hem atalarımızdan bize kalan hem de gelecek nesile aktaracağımız önemli bir mirastır. Bu nedenle tarım topraklarını korumak ve geliştirmek milli bir görevimizdir. Bakanlar Kurulumuz ile 192 ovayı SİT alanı ilan ettik, 250'ye çıkarmayı planlıyoruz. Bu ovalarda sadece tarım yapılacak.
Miras yolu ile arazilerin bölünmesine son verdik. Bölünmüş tarım arazilerin birleştirilmesine yönelik 5.5 milyar hektar alanda arazi topluılaştırılması yaptık. Su kaynaklarımız da önemli. Su olmazsa ot olmaz, ot olmazsa hiçbir şey olmaz. Ne et olur, ne süt olur ne de yaşam olur.
Verimli tarım arazilerinin su ile buluşturulmasına çok büyük önem veriyoruz. Üretim ve kalite artışı için modern sulama sistemlerinin gelişmesine yönelik çalışmalar yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız ile karşılaştığımızda verdiği ilk talimat "Basınçlı kapalı sulama sistemine geçeceksiniz" Bu şekilde en azından suyun yüzde 60'ını korumuş olacağız. Bu nedenle üretim ve kalite artışı için modern sulama sisteminin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalarımızın yanında yüzde 50 de Tarım Bakanlığı olarak çiftçilerimize desteğimiz devam edecektir. Basınçlı sulama sistemlerinin kurulmasını hibe destekleri ve sıfır faizli kredilerle teşvik ediyoruz.
Kırsal Kalkınma hamlesini başlattık. Katma değeri yüksek olan üretime teşvik ettik. Kırsalı, aile işletmelerini önemsiyoruz. Tarım ve hayvancılığının kırsal olarak gelişeceğine inanıyoruz. Bunun için BM 2014 yılını Aile Çiftçiliği yılı ilan etti. Kırsalı geleneksel tarım yöntemleriyle büyütmeyeceğiz. Kaliteli ve düşük maliyetli üretim yapısını güçlendireceğiz. Ulusal kaynaklar ve AB fonları birliği ile kırsalda yapılan yatırımlara toplamda 6.5 milyar lira hibe ödedik.
İklim değişikliği ülkemizi de etkiledi. Birçok afetler yaşadık. Afet sonucu oluşan hasarların tazmini için yüzde 50 devlet destekli TARSİM sigortası yaptırmaya tüm çiftçilerimizi davet ediyorum.
Dünya ülkeleri ile rekabet edebilmek için bakanlık olarak Ar-Ge çalışmalarına önem veriyoruz. Sadece üreticiye değil tüketiciye karşı da sorumluluğu olan bakanlığız. Halkın sağlığı ile oynayan gıda işletmelerle ciddi bir şekilde mücadelemiz devam edecek. Bitkisel ve hayvansal üretimde milli tarım projesini başlattık. Tarım sektörünün en önemli girdileri olan gübre ve yemde KDV!yi kaldırdık.
Üreticinin kullandığı mazon giderinin yarısını karşılıyoruz. Üretimde verimlilik ve kaliteyi artıran çalışmalar 2016 yılında 960 bin ton tohum ürettik. 60 bin ton tohum ihraç ederek 153 milyon dolar gelir elde ettik.
Haber Türk