Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 2050 yılında 9 milyara varması beklenen dünya nüfusunu besleme ihtiyacı, ucuz enerji kaynaklarının azalması, iklim değişikliği, biyoçeşitliliğin erozyonu gibi gelecek için önemli konularda Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan...
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 2050 yılında 9 milyara varması beklenen dünya nüfusunu besleme ihtiyacı, ucuz enerji kaynaklarının azalması, iklim değişikliği, biyoçeşitliliğin erozyonu gibi gelecek için önemli konularda Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkiye'den hükümet yetkilileri ve ünlü bilim insanlarını eğitiyor.
FAO'ya göre, artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak için önümüzdeki 30 sene boyunca tarımsal üretimin küresel olarak yaklaşık yüzde 60 civarında arttırılması gerekiyor. FAO ilave üretimin yaklaşık yüzde 80'nin tarımsal araştırmalardaki gelişmeler vasıtasıyla sağlanacak ürün verimliliğinin arttırılmasından karşılanması gerektiğini öngörüyor.
FAO tarımsal yenilik sistemleri ve bilgi paylaşımı yetkilisi Nevena Alexandrova-Stefanova "İnsanlık tarihinde birçok zaman tarımsal araştırma ve yenilik gıda arzını yükselterek artan nüfusun kitlesel açlığa maruz kalmasının önüne geçmiştir. Araştırma ve yeniliklerin bugün ve yarının çok boyutlu zorluklarına cevap vermekte ana rol oynayacağına eminiz." diye konuştu.
Teknolojinin tek başına etkili bir çözüm olmadığını belirten FAO, teknolojik yeniliklerden yararlanmak için çiftçi ve topluma imkan veren bir çevrenin önemine dikkat çekiyor. Böyle bir çevreyi yaratmak ve korumak için genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO), yeni tohum ıslah teknikleri veya hatta e-tarım gibi yoğun teknoloji bilgisi üzerine kamusal diyalog çok önemli.
Tarımsal eğitimi ve bilimin kamusal farkındalığı gecikirken, FAO'ya göre, kadar çoğu hükümet müdahalesi şu ana kadar GDO'lar için biyogüvenlik çerçeve düzenlemeleri kurmakla sınırlı kaldı.
FAO'nun alt bölge teknik işbirliği programında yer alan "Biyogüvenlikte kapasite geliştirme"nin bir parçası olan bu eğitimde, Ankara'da 19-22 Haziran tarihleri arasında, 20 kadar uzman tarımsal biyoteknolojiler ve biyogüvenlik üzerine kamusal farkındalık, katılım ve risk iletişiminde ortak zorluklar ve fırsatları tartışıyor.
Katılımcılar, ülkelerinin şu konularda uluslararası yükümlülüklerinden kaynaklanan mevzuat gereksinimlerinin bilgisi geliştirecek: risk farkındalığı, farklı izleyicilerin riskleri nasıl farklı algılayabileceğini öğrenmek, onların mesajlarını düzenlemek, iletişim stratejileri oluşturmak, nasıl halka açık duruşmalar organize edeceğini ve medya ile nasıl etkili etkileşimde bulunacağını öğrenmek.
FAO Orta Asya Alt Bölge Temsilcisi Yuriko Shoji her ülke için GDO'lar ve diğer tarımsal teknolojiler üzerine politika seçimleri yapıldığını belirterek "Biyoteknolojilerde kendi kapasitelerini oluşturmak ve her seviyede fikir alışverişini sürdürmek için hükümetlere yardım etmek önemli. FAO bunlar için kendini adamış durumda. Ülkelere eğitim ve teknik işbirliği sağlamaya devam edeceğiz; kamusal tartışmaları ve kararları bilgilendirmek için dengeli, bilimsel temelli bilgi sağlamayı sürdüreceğiz dedi.
Haberler