Mahmudiye ilçesinde, "Türkiye Damızlık Tavuk Islahı 2'nci Etçi Damızlık Projesi" alanında incelemelerde bulunan Eker, bir gazetecinin, damızlık hayvan üretimiyle ilgili sorusu üzerine, Türkiye'nin çok geliştiğini, tarım ve hayvancılık dahil her alanda önemli reformlar yapıldığını bildirdi. Eskiden hayvancılığın uygulamalarda adeta üvey evlat muamelesi gördüğünü belirten Eker, şöyle devam etti: "Tarım bütçesinin sadece yüzde 4'ü hayvancılığa ayrılıyordu, bunu yüzde 30'a çıkardık, 7-8 kat artırdık. Türkiye, öyle bir noktaya geldi ki 8 milyon ton süt üretimini 18 milyon tona çıkardı ancak kırmızı etle ilgili de aynı aşamaya geçmemiz lazım. Mesafe katettik. Bu arada yapmamız gereken hususlar var. Bunun için de gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kırmızı etin, etçi ırk hayvanlardan, sütün ise sütçü ırk hayvanlardan alınması lazım.

Bu aşamaya Türkiye'yi geçirmek için de birtakım projeler başlattık. Dünyanın birçok ülkesinde kullanılan etçi ırklar, sığırlar var. Bunlarla 2010 yılında Türkiye'de bir uygulama başlattık. Bize kızdılar, hakaret ettiler halen de ediyorlar, maalesef muhalefet partileri. Doğru olanı yapıyoruz, Türkiye, millet ve çiftçilerimiz için. Doğru olan bu. Doğru olanı yapmaya devam ediyoruz. Onlar bize kızacak. Her yapılan, doğru yapılan işe, ortaya konulan güzel esere kızıyorlar."

- Türkiye'nin hayvansal ürün ihracatıEker, muhalefet partilerinin, Türkiye'nin sahip olduğu, ülkeye kazandırılan eserlerle iftihar edilmesi gerekirken bunlara saldırdığını anlattı. Bu durumun tüm projeler için geçerli olduğunu dile getiren Eker, şunları kaydetti: "Hayvancılıkta da atılan adımları, katedilen mesafeyi, uygulanan projeleri sadece eleştirdiler. Bize onun için hakaret ettiler. Hakaret etmeye devam ediyorlar ama tarihe, milletimize, çiftçimize ve üreticimize, bu sektörün mensuplarına karşı doğru bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz. Eti, etçi ırktan, sütü, sütçü ırktan alacağız.

Türkiye'nin et ve süt üretimi, küçükbaş hayvan yetiştiriciliğini de Allah'ın izniyle Türkiye'nin ihtiyaçlarının tamamını giderecek bir noktaya taşıyacağız. Türkiye geçen yıl tarihinde ilk defa kendi yetiştirdiği, ıslah ettiği damızlık hayvanları, genetik materyali ihraç etti. Türkiye, bu noktaya geldi. Bağlantılarını da yaptı. Fiili ihracat, kasım 2013'ten beri yapılıyor. Bir yılı aştı. Geçen yıl 1,5 milyar doların üzerinde Türkiye hayvansal ürün ihraç etti. Canlı hayvan, et, süt, süt ürünleri ihraç ediyor. Bundan sonra bu çok daha büyük bir hız kazanacak."Mahmudiye'de et tavukçuluğuyla ilgili çok önemli bir ıslah projesinin hayata geçirildiğini bildiren Eker, böylece Türkiye'deki tavukçuların eskiden ithal etmek durumunda kaldığı ıslah materyalini yurt içinden temin edebileceğini aktardı.

- Osmanlıca tartışmaları Eker'e, son günlerde yaşanan Osmanlıca tartışmaları da soruldu.Bunun üzerine Eker, soruyu soran gazeteciye "Türkçe" diye karşılık verdi. Gazetecinin ısrarı üzerine Eker, "Tekrar ediyorum, Türkçe. Zenginlik katıyor, başka bir şey değil. Onun için ne kadar dilimizi geliştirebilirsek, ne kadar çok kelime ile kavramla düşünebilirsek, bunu hayatımızda, zihnimizde, konuşmamızda, yazımızda bunu ne kadar çok kullanabilirsek ufkumuz o kadar genişler. Osmanlıca düşmanlığını anlamak mümkün değil" diye konuştu.