Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, ekonomik açıdan ömrünü tamamlamış 9 yaş üstü, verimsiz ve sorunlu ineklerin kesilmesine teşvik verilip, etteki açığın giderilmesi gerektiğine değinerek, "Büyükşehir belediyeleri, okul öncesi çağda çocuğu olan yoksul ailelere süt ve süt ürünleri dağıtım projeleri uygulamalıdır" dedi.
Mahmut Eskiyörük, açıklamasında, süt ve et sektöründeki krizin çözümü için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına çözüm önerilerini sunduğunu ifade etti.
Sorunun, et üretiminde eksiklik, süt üretiminde ise fazlalık olması nedeniyle sektörde fiyat istikrarının sağlanamaması olduğunu belirten Eskiyörük, tarım ve hayvancılık sektöründe planlı üretim yapılmadığını, geçmişte tarımla ilgisi bulunmayan ve kaba yem üretecek arazisi olmayan şirketlere yüzde 0 faizli kredilerle, büyük ölçekli çiftlikler kurdurulmasıyla süt üretiminin kontrol dışı arttığını, sütte yüksek, ette ise düşük verimliliği olan Holstein ırkının ön plana çıkarılmasının et ve sütte üretim dengesini bozduğunu aktardı.
Eskiyörük, Holstein ırkından yılda ortalama ürettiği etin 30 katı süt sağlandığı, Türkiye'de tüketilen sütün, tüketilen sığır etinin 15 katı olduğunu anlatarak, Avrupa Birliği ülkelerinde geçen yıl süt üretim kotalarının kalkmasıyla dünya pazarında arz fazlalığı meydana geldiğine dikkati çekti.
Fiyatların aşırı düşmesiyle tüm dünya pazarında süt krizi yaşandığından ve üretim maliyetlerinin yüksekliğinden dolayı ihracat olanaklarının daraldığına değinen Eskiyörük, örgütlü yapının zayıf olması nedeniyle sektörde fiyat dalgalanmaları yaşandığı dönemlerde tüccarların, piyasayı speküle edip fırsattan ticari rant elde etmeye çalıştığını, bunun da hassas dönemlerde piyasa dengelerini tamamen bozduğunu dile getirdi.
Eskiyörük, krizin sona ermesi için kısa, orta ve uzun vadeli planlar yapılması gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Et ve Süt Kurumu, örgütlerden ve sanayiciden süt tozu alımı yaparak, sütteki arz fazlalığını ortadan kaldırmalıdır. Ekonomik açıdan ömrünü tamamlamış 9 yaş üstü, verimsiz ve sorunlu ineklerin kesilmesine teşvik verilerek, etteki açık giderilmelidir. Aynı zamanda süt üretiminde de düşüş yaratılarak piyasaların dengelenmesi sağlanacak ve verimi yüksek sağlıklı ineklerin kesimi önlenecektir. Büyükşehir belediyeleri, okul öncesi çağda çocuğu olan yoksul ailelere süt ve süt ürünleri dağıtım projeleri uygulamalıdır. Resmi kurum ve kuruluşların gıda tedariklerini öncelikli olarak üretici örgütlerinden direk alımları sağlanmalıdır. Dış etkenlerle ülkemize gelen sığınmacılara, devlet tarafından süt ve süt ürünleri dağıtımı yapılmalıdır. Süt tüketiminin artırılmasına yönelik kamu spotları yaygınlaştırılmalıdır."
Orta vadede Holstein gibi sadece süt verimliliği yüksek ırklar yerine Simental gibi et verimi de yüksek olan ırkların geliştirilmesi gerekliliğine dikkati çeken Eskiyörük, "Yani et ve süt üretim miktarları arasındaki dengesizliği gidermek için koşulları uygun olmayan işletmelerdeki Holstein ırkı süt hayvanlarının Simental ve Montofon gibi ırklar ile tohumlanması, teşvik edilmelidir. Bu melezleştirmeyle süt verimi yüzde 20 düşürülürken, et verimi de yüzde 20 artırılacaktır. Aynı zamanda hastalıklara karşı daha dayanıklı bir ırk oluşturulacaktır. Besi hayvancılığı, çiftlik bazında ekonomik olmadığından mera hayvancılığı geliştirilmelidir. Küçükbaş hayvancılık teşvik edilerek üretimi artırılmalıdır. Büyük ölçekli çiftlikler kurulmasına yönelik teşvikler kaldırılarak, bu kaynaklarla kırsaldaki aile işletmelerinin devamlılığı sağlanmalıdır. Örgüt yapısı düzenlenerek süt toplama ve pazarlama faaliyeti, sadece kooperatifler kanalıyla yapılmalıdır. Örgütlerin üreticiyi korumayabilmesi için gerektiğinde piyasaya müdahale edebilecek fon oluşturma yetkisi verilmelidir" değerlendirmesinde bulundu.
Haberler.com