Erbeyli İncir Araştırma İstasyonu Müdürlüğü'nün "Kaybolan Toprakların Sessiz Kahramanı İncir" çalıştayı yapıldı.
Erbeyli İncir Araştırma İstasyonu Müdürlüğü’nün “Kaybolan Toprakların Sessiz Kahramanı İncir” çalıştayı yapıldı. İncir Araştırma İstasyonu Müdürlüğü’nde düzenlenen programda, Aydın yöresine has olan incirin dikili olduğu toprakların erozyondan ve diğer tehlikelerden korunması için yapılan çalışmalar ele alındı. İncirliova ve Germencik ilçe sınırları içerisinde kalan incir alanlarına ait eğim, bakı, râkım ve yüzey yağış akış haritalarının çıkarıldığı çalışma ile incir yetiştiriciliği yapılan alanlardaki riskler ortaya koyuldu. Bu alanlarda toprak ve su tutma çalışmaları ile ilgili strateji ve eylem planı belirlemek ve ilgili kamuoyunu biraraya getirmek için, “İncir Bizi Çağırıyor” isimli çalışmadan elde edilen verilerle yapılan belgesel ve fotoğraflarla desteklendi.
Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, Efeler, İncirliova ve Germencik ziraat odaları, Tariş İncir Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’nin ortak yer aldığı çalıştayda, incirin geleceği için tehdit oluşturan erozyona dikkat çekildi. Erbeyli İncir Araştırma İstasyonu Müdürlüğü Sarılop Salonu'nda yapılan çalıştayda konuşan İstasyon Müdürü Selim Arpacı, bu proje ile incire ortak olarak hizmet ettiklerini söyledi. Özellikle ovadan kıraca ve dağlık bölgelere kaçan incirin durumunu gündeme getirmeyi hedeflediklerini aktaran Arpacı, “İncir ve kuru incirde dünyada belli bir üstünlüğümüz var. Bunun ekonomizme katkısı sadece ihracatta 300 milyon dolar civarında. Kuru incir üretimimiz yıllık 80 bin ton civarında. Bunun 70 bin ton civarını dışarıya satıyoruz. İhracatçılar, 'Siz kaliteli üretin, biz satarız.' diyorlar. İç ve dış pazarda giderek genişleyen bir pazarımız var. Dünyada doğal ürünlere ilgi artıyor. İncir de doğal ve organik bir incir. Kaliteli, doğal ve organik incir üretmeye devam edersek mutlaka satacağız. Dışarıda Türk incirinin bir imajı var, bunu bozmamamız lazım. Bunun için çiftçiler, tüccarlar ve ihracatçılarla ortak çalışmamız gerekiyor. 23 incir araştırma projemiz var; üç tanesi eğitim, 20 tanesi araştırma projeleri. İncir belli kesimlerde oluyor. Bu kaliteli inciri üretmemiz için çok çaba sarf etmeliyiz. 150 bin nüfusun geçim kaynağı. İncir 50 yıl önce ovada yetiştiriliyordu, artık dağlık alanlara kayıyor. Ormanlık alanlardaki incirlerde verim düşmeye ve erozyonla toprak kaymaya başladı. Bunun tedbirini alamazsak önümüzdeki yıllarda kaliteli Türk incirinin imajı, kalitesi düşecek demektir." dedi.
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Daire Başkanı Necdet Kaplan ise, “Ekonomik gelişmesiyle ar-ge'ye ayrılan pay da artı. 10-15 yıl önce ancak milli hasılamızın binde 18’ni ar-ge’ye ayırabiliyorduk. Bu günümüzde binde 93’e çıktı. Yüzde 1 diyebiliyoruz, bunu yüzde 3’e, 4’e çıkarmayı planlıyoruz ülke olarak, çünkü ar-ge’si olmayan ülkeler, eninde sonunda ar-ge’si olan ülkelere muhtaç duruma düşüyorlar. Erbeyli İncir Araştırma İstasyonu Müdürlüğümüz de ar-ge’sine ciddi yatırımlar yaptı. TAGEM olarak biz de ar-ge’mizi 10 kat artırdık.” dedi.
Çalıştayda çalışmaları değerlendiren Aydın Vali Yardımcısı Abdullah Aslan, tohumdan sofraya kadar bütün tarım ürünlerinin korunması ve yetiştirilmesi gerektiğini belirtti. Aslan, “Çiftçilerimiz, en büyük yükü çekenler. Tarıma ilgi gün geçtikçe ilgi azalıyor. Köylümüzün çocukları tarımdan kopuyor. Bu projeler sözde kalmasın, uygulamaya geçsin. Bu araştırmaların saha dışında uygulamasını da takip etmeliyiz.” şeklinde konuştu.
"Kaybolan Toprakların Sessiz Kahramanı İncir" projesi hakkında bilgi veren Erbeyli İncir Araştırma İstasyonu’ndan Dr. İlknur Kösoğlu ise, “İncirde verim yıldan yıla düşmekte. Bunda en önemli faktör de toprak kaybı ve erozyon. Vatandaşlarımızı bilgilendirirken devletimize bu konuda mesaj vermek istedik. Erozyon risk haritaları çıkardık. Bu kapsamda üretici bilgilendirme toplantıları da yapacağız. Aydın’daki incir ağaçlarının yüzde 80’i çok eğimli arazilerde yetişiyor. Bu da incir için gelecekte en büyük tehlikenin erozyon olduğunu gösteriyor. İncir, yetiştiği coğrafya olarak erozyona çok açık. Bunun için teraslama veya diğer önlemler alınmalı.” dedi.
Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mustafa Bircan da dünya incir üretiminin yüzde 70’inin yapıldığı Aydın’da, incirin geleceği için yapılan çalışmaların önemine değindi. Bircan, “Dünyada en çok incir Aydın’da üretiliyor. İncirin ülkemiz için katma değerini arttırmalıyız. Aydın’ın topraklarının kaybolmasına, meyilli olmaları sebep oluyor. Teraslamayla kaybolan toprakları en aza indirmeliyiz. İncire sahip çıkmalıyız.” dedi.
Adıyaman Üniversitesi’nden Doç. Dr. Erhan Akça “Eğimli Arazilerde Erozyon ve Toprak Koruma Önlemleri ve Ekonomisi”, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nden Engin Çallı “Çatak Projesi”, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nden Prof. Dr. Uygun Aksoy da “Dünyada ve Türkiye’de İncir Yetiştiriciliği ve Ticaretindeki Gelişmeler” konularını anlattı.
Sondakika