İzmir'in Urla ilçesi Çeşmealtı Mahallesi'nde yaşayan Tülin ve Bülent Karabin çifti, ailelerinden kalma 12 dönümlük arazilerine bamya ekerek tarıma başladı.
Kısa süre sonra kazancının daha iyi olması dolayısıyla enginar üretimine yönelen Karabin çifti, işçi yardımı almadan ailece çalışarak işlerini büyüttü. Kiraladıkları arazilerle toplam 25 dönümlük alanda enginar yetiştirmeye devam eden çift, 28 yıllık evlilik hayatlarının önemli bölümünü enginar tarlasında geçirdi.
Tülin Karabin, yıllarının hayat arkadaşı ve çocuklarıyla tarlada geçtiğini, "insanlar için şifa kaynağı olan enginarın, ailesi için geçim kaynağı olduğunu" söyledi.
Enginar yetiştirmenin kolay bir iş olmadığını vurgulayan Karabin, "Mahsulümüzün tarlada kaldığı, hiç kazanamadığımız yıllar da oluyor ama biz hiçbir zaman vazgeçmedik. Enginar tarlasında yılın hemen hemen tüm aylarında iş var. Ağustos ayında hazırlık döneminden nisan ayındaki hasada getirinceye kadar çok yoruluyoruz. Hasat sonrası kuruyan kökleri ayırıyoruz. Eşimin işi damlama sulama sistemini tamir etmek. Enginarların aralarını beraber sürüyoruz. Üç yılda bir de enginarları yeniliyoruz." diye konuştu.
"Çocuklarım enginar sayesinde okudular"
Enginardan kazandıklarıyla iki çocuklarını Ankara'da okuttuklarını gururla dile getiren anne Karabin, şunları söyledi:
"Her şeyi çocuklarımıza harcadık, borcumuz mu var umursamadık, uzun bir mücadele dönemi geçirdik ama başardık. Büyük oğlum Hacettepe Üniversitesi Elektronik Mühendisliğinden mezun oldu, çalışmaya başladı. Küçük oğlum ODTÜ Makine Mühendisliği son sınıfta, Allah'a şükür."
Çocuklarının da yıllardır yaz tatillerini tarlada geçirdiğini, halen işlerin yoğun olduğu zamanlarda izin alarak yardıma koştuklarını anlatan Karabin, "Şimdi enginarı daha fazla muhafaza etmek için soğuk hava deposu yapmak istiyorlar. Mühendisler ya, 'onu yapalım bunu yapalım' diyorlar." şeklinde konuştu.
AA