Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV), Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, TÜİK'in açıkladığı Ocak 2016 enflasyon rakamlarını değerlendirdi.
Tüketici Fiyat Endeksinde (TÜFE) ülke için yüzde 1.82 olan ocak ayı enflasyonunun, Antalya, Burdur, Isparta illerini yer aldığı Batı Akdeniz'de yüzde 1,51 olarak gerçekleştiğine dikkat çeken Çandır, Batı Akdeniz enflasyonunun İstanbul'dan sonra enflasyonu en az artan bölge olduğuna dikkat çekti.
Son 12 yılın ocak aylarına bakıldığında, ülke geneli için 2014 yılındaki yüzde 1.98'lik ve 2010 yılındaki yüzde 1.85'lik artıştan sonraki en yüksek üçüncü fiyat artışının gerçekleştiğine dikkat çeken ATB Yönetim Kurulu Başkanı, şunları kaydetti: "Halbuki bölgemiz ve kentimiz için, 2014 yılı ocak ayındaki yüzde 1.66'lık artıştan sonra, son 12 yılın en yüksek ikinci artışı söz konusu olmuştur. Bir taraftan 2016 yılı Ocak ayı itibariyle fiyat artışı en düşük kalan ikinci bölge olurken, diğer taraftan da son 12 yılın ikinci en yüksek fiyat artışını yaşayan bölge olduk."
Ocak ayında TÜFE'deki yıllık değişimler de benzer eğilimler gözlendiğini kaydeden Ali Çandır, "2016 yılı Ocak ayı yıllık enflasyonu yüzde 9.58 ile son 12 yılın en yüksek üçüncü enflasyonu olurken, Batı Akdeniz için yüzde 9.7 olarak ilan edilen yıllık enflasyon, 2012 yılındaki yüzde 10'dan sonraki en yüksek ikinci enflasyon olmuştur. Bir yıl önce ile kıyaslarsak, ülke genelindeki yüzde 32'lik enflasyon artışına karşılık bölgemizde ve kentimizde bu artış yüzde 48 olarak gerçekleşmiştir." diye konuştu.
Yurtiçi Üretici Enflasyon (Yİ-ÜFE) değişiminin aylık yüzde 0.55 ve yıllık yüzde 5.94 düzeyinde açıklandığını belirten Çandır, "Doğrudan üretici ve imalatçı kesimlerin yaşadığı fiyat artışlarını gösteren Yİ-ÜFE, dövizden kaynaklanan pahalanmayı henüz fiyatlarına yansıtabilmiş değildir. Önümüzdeki dönemde bu yansımayı ister istemez daha fazla hissedeceğiz. Bu da TÜFE'ye gecikmeli olarak yansıyacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"SUÇLU TARIM ÜRÜNLERİ DEĞİL"
Yüksek enflasyonu sadece, gıda, tarım ürünlerinin fiyatlarına bağlamanın kolaycılık olduğunu kaydeden ATB Yönetim Kurulu Başkanı, içinde tarım ve gıda ürünleri yok iken ilan edilen enflasyon ile içinde tarım ve gıda ürünleri olan enflasyon arasında hiçbir fark olmadığını kaydetti. Ali Çandır, şu değerlendirmede bulundu: "Enflasyonun yükselmesinde tarımı hedef göstermek gibi bir yanlışa düşülmektedir. Çekirdek enflasyon olarak bilinen ve tarım/gıda ürünleri hariç tutularak hesaplanan H ve I endeksleri, son açıklanan verilerle yıllık olarak H endeksi yüzde 9.37 ve I endeksi yüzde 9.63 olarak ilan edilmiştir. Üstelik 2015 yılı Ocak ayında da aynı endeksler sırasıyla yüzde 9.36 ve 8.63 olarak gerçekleşmişti. Yani 2 yıldır çekirdek enflasyonlar yüzde 9.5 civarına demir atmıştır. İçinde tarım ve gıda ürünleri yok iken ilan edilen enflasyonlar ile içinde tarım ve gıda ürünleri olan enflasyonlar arasında hiçbir fark yoktur. Bu nedenle, yüksek enflasyondan gıda ve tarım ürünlerini sorumlu tutmak doğru bir yaklaşım değildir."
MB'NİN FONLAMA POLİTİKASI ENFLASYON OLARAK YANSIYOR
Yüksek enflasyonla ilgili Merkez Bankası'nın negatif reel faizle bankacılık sistemini fonlamasını eleştiren ATB Yönetim Kurulu Başkanı Çandır, "Merkez Bankası uzun bir süredir bankacılık sistemini negatif reel faiz ile fonlamaktadır. Yani bankalara bedavanın altında borç vermektedir. Bankalar ise fonlarını ortalama yüzde 18 ile ticarete ve yüzde 22 ile tüketicilere kredi olarak vermektedir. Dolayısıyla Merkez Bankası'nın bankaları fonlama politikası ekonomik ve enflasyon gerçekleri ile sürdürülemez yapıdadır. Bunun maliyeti enflasyon olarak hepimize yansımaktadır."
Ali Çandır, içinde bulunduğumuz kaotik ortamdan biran önce çıkmamız gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunun için ilk yapmamız gereken iş, gerçekçi ve sürdürülebilir tespitler yaparak alternatif çözümleri, can sıkıcı olsa bile tartışabilmektir."
sondakika.com