Orman Ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nce Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde 'Biyolojik Çeşitlilik ve Biyokaçakçılık Çalıştayı' düzenlendi. Çalıştaya Bolu Orman ve Su İşleri Müdürlüğü yetkilileri, Bolu İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı personeli ile öğrenciler katıldı. Çankırı Karatekin Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Tamer Keçeli, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Nursel İkinci bir gün sürecek çalıştayın ilk oturumunda katılımcılara Türkiye'deki biyolojik çeşitlilik ve biyokaçakçılık konularında sunum yaptılar.

Çalıştayda 'Biyokaçakçılık ve Floristik Bakımdan Önemi' konulu sunum yapan Doç.Dr. Tamer Keçeli, Türkiye'nin sahip olduğu ekosistem ve habitat çeşitliliğinin beraberinde önemli bir çeşitliğini getirdiğini belirterek, "Türkiye'de 11 bin endemik bitki türü var. Türkiye'nin bitki türleri bakımından sahip olduğu zenginliği anlamak için Avrupa kıtası ile karşılaştıracak olursak tüm Avrupa kıtasında yaklaşık 9 bin 700 tür olduğu bilinmektedir. Bunların üçte biri Türkiye'ye özgü endemik bitkilerdir. Turizm, kültür iş veya toplantılara katılım gibi gerekçelerle ülkemize gelen bazı yabancılar doğadan izinsiz bitki örnekleri toplayarak elde ettikleri numuneleri çeşitli şekillerde yurt dışına kaçırabilmektedir. Özellikle kardelen, lale, ters lale, salep, safran, siklamen ve çiğdem gibi bitkilerin soğanları kutular içinde muhafaza edilerek kaçırılmaktadır. Birçok bitki parçası ve tohumu da kitap içerisinde valizlerde ve oyuncakların içine saklanmış olarak da kaçırılmaktadır" dedi.

Bitki kaçakçılığı ile yaşadığı bir anısını da anlatan Doç.Dr. Keçeli, "İnceleme yapmak için Kaçkar Dağları'na gitmiştik. Yabancı bir grubu bir havaalanına bıraktığını söyleyen taksi şoförü araç içerisinde zippo çakmak bulmuş. Sahibi de gittiği için çakmağı iade edememiş. Zippo'yu yakmak için açtığında içerisinde tohumlarla karşılaşmış. Endemik bitkilerimizi kaçırmak için her yolu deniyorlar" diye konuştu.

Doç.Dr. Keçeli, yurt dışına kaçırılan endemik bitkilerin kozmetik ve ilaç yapımı gibi sektörlerde kullanıldığını açıklayarak, şöyle konuştu:

"Türkiye'de buğdayın 25, arpanın 8, çavdarın 5, yulafın da 8 adet yabani akrabası vardır. Türkiye yemeklik tane baklagiller ve yem bitkilerinin yabani akrabaları bakımından da zengindir. Mercimeğin 4, nohutun 10, üçgülün 11 tanesi endemik olmak üzere 104, yoncanın 34, korunganın 42, fiğ bitkisinin 6 tanesi endemik olmak üzere 60 türü ülkemizde bulunmaktadır. Türkiye aynı zamanda badem, kavun, hıyar, balkabağı, sakız kabağı, elma, Antep fıstığı, erik, armut ve asma türlerinin mikro gen merkezidir. Türkiye aynı zamanda başta lale ve kardelen olmak üzere birçok bitkinin de ana vatanıdır. Tıbbi ve aromatik bitkiler açısından da bir o kadar zengindir."