Küçükbaş hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı Elazığ'da, 24 Ocak'ta yaşanan depremden maddi olarak zarar gören hayvan yetiştiricileri, devletin desteği ve bereketli kuzu doğumları ile moral buluyor - İl Tarım ve Orman Müdürü Turan Karahan: - "350 bin civarındaki yavru, mera ve çayırlarla bulaşacak. İnşallah bu bereketle Elazığ'da depremin yaralarını bir an önce sarmış olacağız"
Küçükbaş hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı Elazığ'da, 24 Ocak'ta yaşanan depremde ahır, yemlik ve samanlıkları ile hayvanları zarar gören hayvan yetiştiricileri, devletin sağladığı destekler ve bereketli kuzu doğumlarıyla moral buldu.
Merkez üssü Sivrice ilçesi olan 6,4 büyüklüğündeki depremin hayvan yetiştiricilerini de etkilediği kentte, Tarım ve Orman Bakanlığı, hayvanlarını kaybeden üreticilere 400 küçükbaş ve 88 büyükbaş hayvan, yemliği enkaz altında kalanlara da 137 bin 600 kilogram yem yardımı yaptı, ahırı yıkılan veya ağır hasar gören üreticilere 1045 hayvan barınak çadırı kurdu.
Deprem bölgesinde bu yıl şubat ayı ile başlayan kuzu doğumlarındaki bereket ile devletin verdiği destekler, depremzede hayvan yetiştiricilerine moral oldu.
Kuzulama döneminin başlamasıyla yoğun mesai harcayan yetiştiriciler, günün 24 saati gebe hayvanlarını takip ediyor, günde 3 kez yemlerini veriyor, yeni doğan ve süt emme alışkanlığı kazanmaları için annelerinden ayrı yerlerde tutulan binlerce kuzuyu günde 2 kez anneleri ile buluşturuyor.
- "Süt koşusu" renkli görüntüler oluşturuyor
Kapıların açılmasıyla büyük bir telaşla koşmaya başlayan kuzular, yüzlerce hayvanın arasından annelerini ya kokusundan ya da sesinden tanıyor. "Süt koşusu" olarak adlandırılan, kuzuların anneleriyle buluşma anı, renkli görüntülere sahne oluyor.
İl Tarım ve Orman Müdürü Turan Karahan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarım ve hayvancılık kenti olan Elazığ'ın, yaklaşık 800 bin küçükbaş ile 200 bin büyükbaş hayvan potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
Deprem felaketinden hayvan yetiştiricilerinin de etkilendiğini ifade eden Karahan, "Tarım ve Orman Bakanlığımız, hayvanı telef olanlara hayvan verilmesi, samanlıkları veya yemlikleri enkaz altında kalmış üreticilerimize yem desteğinin sağlanması noktasında ciddi bir irade ortaya koydu. Bu irade ile hiçbir üreticimiz mağdur edilmeden hayvanları kendilerine teslim edildi. Aynı şekilde ahırları yıkılmış ya da hasarlı olduğu için yıkılan üreticilere, hayvanlarının soğuktan ve dış etkenlerden zarar görmemeleri için çadır hayvan barınakları verildi, verilmeye devam ediliyor." diye konuştu.
- 350 bin kuzu meralarla buluşacak
Karahan, depremin ardından devletin yardımları ve şubat ayı itibari ile kentte başlayan bereketli kuzu doğumlarının, üreticiye büyük moral verdiğini dile getirdi.
Elazığ'da geçen yıl 300 bin civarında kuzu doğumu gerçekleştiğini aktaran Karahan, şunları kaydetti:
"Deprem felaketini biraz olsun gölgeleyen ve insanların üretim ve istihdama dayalı moral ve motivasyonunu arttıran baharın bereketi, kuzuların bereketiyle yeniden yeşeriyor. Kuzu doğumları geçen yıla oranla büyük bir artışta. 350 bin civarındaki yavru, mera ve çayırlarla bulaşacak. İnşallah bu bereketle Elazığ'da depremin yaralarını bir an önce sarmış olacağız ve insanlarımız eski mutluluklarına ve huzurlarına dönmüş olacaklar."
- Yoğun mesai harcıyorlar
Merkeze bağlı Yemişlik köyünde hayvan yetiştiriciliği yapan Nusret Küçük, depremden maddi ve manevi olarak etkilendiklerini ancak hem devletin yardımları hem de doğum sezonunda ağıllardan yükselen kuzu sesleri ile afetin etkisinden uzaklaştıklarını aktardı.
Doğum sezonunda yoğun bir mesai yaşadıklarını aktaran Küçük, "Bir hareketlilik var. Her an, hayvan yavrusunu doğururken telef olmasın, fire vermesin diye başındayız. Sürekli takip ediyoruz." dedi.
Yeni doğan kuzuların soğuktan etkilenmemesi, hastalıklardan korunması ve iyi beslenmesi için hassasiyet gösterdiklerini ifade eden Küçük, yavruları, süt emmeleri için günde iki kez anneleriyle buluşturduklarını dile getirdi.
"Süt koşusu" olarak adlandırdıkları bu buluşma anını hayretle izlediklerini aktaran Küçük, "Bu kadar insan bir araya gelse kimse kendi çocuğunu belki bulamaz, hepsi aynı renkte, aynı ırkta. Ben 10-20 taneyi bir araya getiremem hepsi aynı olduğu için ama anaları tanıyor." ifadelerini kullandı.
Hayvan yetiştiricisi Eser Küçük ise kuzuların doğmasıyla yaşadıkları deprem felaketini unuttuklarını, günün 24 saati hayvanları ile uğraştıklarını anlattı.