İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi ve Borsa Ajanı Bülent Uçak, Ege Bölgesi’ndeki pamuk üretiminde tohum kirliliği sorununun giderek artığına dikkat çekerek, artık tehlikeli bir noktaya gelen bu kirliliğin önüne geçilerek, tohum çeşitlerinin sınırlandırılmasını istedi.

Menderes Havzası’nın yapı ve toprak karakteri olarak birbirine yakınlık gösterdiğini söyleyen Uçak, aynı toprak yapısı üzerinde kaliteye bakmadan sadece daha çok pamuk elde etmek için yapılan dikimlerin bazen sıkıntılar yarattığını, üreticilerin ve meslektaşların bu konuda yeterli bilince sahip olmadığını vurguladı. Uçak, “Bir balya pamuk 210- 220 kilogram gelir. Bunun maliyeti, bugünkü şartlarda 3.70 kuruştan alındığı hesaplanırsa 814 TL’ye tekabül eder. Fakat tekstil firmalarına girdiğinde 814 TL değerindeki bir balya pamuk 5 bin euroluk bir değere ulaşıyor. Dünyada tek balya sistemi uygulayan ülkeler var. ABD’den pamuğu alıyorsunuz, standardı belli. Fiziki olarak pamuğu görmeden 10 bin ton pamuk alabiliyorsunuz. Bizde bu mümkün olmadığından, kendi fiyatımızı angaje edemiyoruz” dedi.

Üreticilerin değişik tohum çeşitleri kullandığını, biri Bayer’in Claudia, Gloria çeşidini, biri karizma, bir diğerinin de beyaz altın tohumunu ektiğini belirterek, şu bilgileri verdi: "Bu tohum çeşitleri de kendi aralarında beyaz ve yağlı çekirdek, uzun ve kısa mikronerli, uzun ve kısa elyafl ı, az veren, çok veren, erkenci yetişen, geççi kalan diye çeşitlere ayrılıyor. Üretici ürettiğine bakıyor. Ama ürünün gittiği çırçır fabrikalarının tohum cinsine göre pamuğu tasnif etme imkanı yok. Bu da yüksek kaliteli pamuk ile çok düşük kaliteli pamuğunda aynı depoda harmanlanarak pamuğun genel görüntüsüne ve kalitesine korkunç bir darbe inmesine neden oluyor. Ben herhangi bir tohumu öneremem. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü öncülüğünde yol haritası çizilebilir. Her toprağın yapısına uygun kaliteli tohum ekilsin. Tohum kirliliği, Ege Bölgesi pamuğunun geleceği açısından tehlike.”

İskenderiye’de toplam 4 çeşit tohum kullanılıyor

Mısır İskenderiye’de 4 çeşit tohum bulunduğunu, fiyatların çıkıp inmesinin onları rahatsız etmediğini ifade eden Uçak, “Çünkü onlar kendi fiyatlarını dünyaya angaje ediyor. Nil kenarında değiliz ama biz de Menderes Havzası’ndayız. O kadar kaliteli olmasa da bulunduğumuz kaliteyi bir tık daha yukarı taşıyabilirsek, pamuğumuzu dünyadaki fiyat hareket hareketlerinden çok etkilenmeden pazarlayabiliriz” diye konuştu.

Bölgenin en büyük avantajı olan GDO’suz Ege pamuğunu öne çıkaramadıklarına dikkat çeken Uçak, kaliteyi artırarak GDO’suz Ege pamuğunu dünyaya lanse edilmesi gerektiğini söyledi. Fiyatların toparlanamaması halinde pamuktan yüzde 40-50 kaçış olacağı uyarısı yapan uçak, “Ege Bölgesi’nde üretilen 160 bin ton pamuk, 1 milyon 400 bin ton pamuğun yüzde 10’u. Biz yalnızca fiyat yapıcılığı yapıyoruz. Güneydoğu zaten 500 bin ton üretim yapıyor. Hal böyle iken bizim burada alternatif bir yol haritası çizmemiz, kaliteyi ön plana çıkarmamız, böylelikle farklı fiyatları konuşur hale gelmemiz gerekli. Ama bu yolda devam edersek biz Urfa ile rekabet etmek durumunda kalırız ki onlarla da baş edemeyiz” dedi.

Dünya