İstasyon tarafından 1965 yılında başlatılan proje kapsamında 50 yıl boyunca Türkiye'de üzüm yetiştirilen yerlere gidilerek, yörelere özgü üzümler kendi isimleri ve genleriyle koruma altıra alındı.

Tekirdağ Bağcılık Araştırma İstasyonu Müdürü Mehmet Sağlam yaptığı açıklamada, kurumun kurulduğu günden bu yana 85 Ar-Ge çalışması yürütüldüğünü, bunların da başarıyla sonuçlandırılarak çiftçilere aktarıldığını belirtti.

Bu çalışmalar içerisinde en önemlisinin, 1965 yılında başlayan ve 50 yıldır süren  "Türkiye Asma Genetik Kaynaklarının Belirlenmesi, Tanımlanması ve Muhafazası Üzerinde Araştırmalar" projesi olduğunu anlattı.

Üzümcülüğün geliştirilmesi için Türkiye'deki bağ alanlarının tek tek dolaşıldığını, köy köy, mezra mezra gezildiğini ifade eden Sağlam, şunları söyledi:

"Yerinde olan kendi ismiyle bütün çeşitleri kurumumuza aktardık. Bu yıl itibariyle bin 435 adet çeşit kurumumuzda bulunmaktadır. Bunların üzerinde çeşitli araştırmalar yürütülmektedir. Pekmez, üzüm suyu veya sofralık gibi ürünler belirlenmiştir. Yine bazı gidilemeyen illerimiz var, onlardan çeşitlerimizi toplamaktayız."

İstasyona getirilen bin 435 adet üzüm çeşidinin araziye ekildiğini ve gen haritalarının alındığını söyleyen Sağlam, bu sayının daha da artacağını belirterek, "Hem topluyoruz hem tanımlamasını yapıyoruz aynı zamanda bu çeşitlerden yeni üzüm çeşitleri elde ediyoruz. Yapılan çalışmalardan bir çok başarılı sonuç aldık. Bunların tanıtım ve tescil işlemlerini başlattık. Bizim amacımız bu çeşitlerin kaybolmasını önlemek, bizden sonraki kuşaklara aktarmak çünkü bu milli bir servet ve çok önemli bir kaynak" diye konuştu.

Sağlam, yapılan işlemle üzüm türlerinin kaybolmayacağını ve dedelerin üzümlerinin torunlarına miras kalacağını dile getirdi.