Bandırma Aksakal mahallesinde çiftçilikle uğraşan İsmet Koçyiğit, Türkiye'de çiftçiye önem verilmediğini ve çiftçinin sorunlarına hiçbir zaman çözüm getirilmediği için çiftçi kaderine terk edildiğini söyledi.
Bandırma'nın Aksakal Mahallesinde bu yıl 500 dönüm tarlasına kavun, karpuz ve domates eken çiftçi İsmet Koçyiğit, "Balıkesir arazilerinin en verimli toprakları Aksakal ve civarıdır. Uzun yıllardır susuz tarım ile ürünlerimizi ektik. Şimdi ise sulu tarım yapıyoruz. Sulu tarımın masrafları çok ağır. İşçilerimizle bir günde 40 ton domates topluyoruz. Domatesin kilosu 0,25 kuruştan alınıyor. Bugün topladığımız 40 tonluk domatesin maliyeti 10 bin lira. Yüzde 20'si işçilik masrafı kalan 8 bin lira gübresine mi, mazotuna mı, sulamak için damlama sulama sistemine mi? Damlama sulama sistemi 1 kez kullanıyoruz sonra pet olup çöpe gidiyor. Dönümünde sadece 100 lira maliyeti var. Sulama sisteminin dönümünde 80 lira maliyeti var. Çiftçi sahipsiz kaldı ve kimse sorunlarımızı gündeme getirmiyor. Çiftçi bu durumun farkında ama gırtlağa kadar borca girmiş. Borçları ödeyene kadar hayatları heba oluyor. Hasat ettiğimiz domatesi alan firmalar çok az fiyatta alıyor. Tüm çiftçiler bu durumdan rahatsız. Ne Ziraat Odası, ne Tarım İl Müdürlükleri, ne bir siyasi, ne de bir kişi çıkıp ta bu çiftçi niye böyle kaderine terk edildi demiyor" dedi.
Tüm sıkıntılara rağmen durmadan çalıştığını söyleyen Koçyiğit, "Üretime devam ediyoruz. Tarım kurtulmadan ülke kurtulmaz. Tüm sıkıntılara rağmen çalışıyoruz. İşçimiz kazanıyor, gübreci kazanıyor, çiftçi kazanıyor herkes kazanıyor. Fakat üreten bizler hakkımızı alamadığımızı düşünüyorum" dedi.
İlk Haber