Sultanhisar Atça Mahallesi'nde bulunan Toptancı Hali komisyoncuları, arz ve talep dengesi sağlanamadığı için yetiştirilen ürünlerin para etmediğini söyledi. Atça Hal Sorumluları Levent Kavçin ve Mehmet Aydınca, toptancı halinde 10 komisyoncunun faaliyet gösterdiğini belirtti.

Narenciye sezonunda sona gelindiğini belirten hal sorumlusu Levent Kavçin, bu sezon Atça Hali'nde 3 bin ton portakal, bin 500 ton mandalina, 700 bin adet karnabahar ve 60 bin beyaz lahananın satışı yapıldığını belirtti. Hava şartlarının ani değişiklik göstermesi ve sıcaklığın artmasıyla birlikte karnabaharın bir anda geliştiğini bildiren Kavçin, halde karnabahar yoğunluğu oluştuğunu ifade etti. Kavçin, Türkiye'de üretilen çileğin büyük bir bölümünün Sultanhisar bölgesinde yetiştiğini ve Mart ortalarından itibaren başlayan, Haziran sonuna kadar devam edecek olan çilek sezonunu beklediklerini kaydetti.

"KARNABAHAR SATILMAYI BEKLİYOR"

Bölgede yetişen ürünlerin ihracattaki sorunlar nedeniyle iç piyasada eritilmeye çalışıldığını söyleyen komisyoncu Ercan Sarıkaya, "Karnabaharda aşırı bir yoğunluk oluştu. Halde şuan binlerce karnabahar satılmayı bekliyor. Rusya başta olmak üzere diğer ülkeler ile yaşanan sorunlar nedeniyle bu ürün dış pazara gitmiyor. Sıcaktan dolayı ani gelişen bu ürünü 30-40 kuruşa satmaya çalışıyoruz. Satamadıklarımızı da artık hayvanlar yemeye başladı. Tanesi 80 kuruş ile 1 liraya mal edilen bu ürünün para etmemesinden dolayı üretici çok perişan durumda" diye konuştu.

"DIŞ PAZAR SORUNU ÇÖZÜLMELİ"

Dış pazar sorununun bir an önce çözülmesi gerektiğini ifade eden Hekim Çiftçi ise "Rus pazarı ile olan ilişkiler sonlandırılmasıyla tüm ürünler para etmez oldu. Geçen yıl narenciye sezonunda 700 bin lira ciro yapmıştım. Fakat bu sezon 250 bin lira ciro yapamadım. Çilek sezonuna kadar mutlaka dış pazar sorununa çözüm bulunmalı" dedi.

"ÜRETİCİ BANKALARIN ESİRİ"

Yaklaşık bir ay öncesine kadar karnabahar talebini karşılayamadıklarını, ancak bugün satacak müşteri bulamadıklarını bildiren Ufuk Akkaya, şunları söyledi:

"Karnabahar soğuktan dolayı yetişmemişti. 3,5 liraya satmak için ürün bulamıyorduk. Şimdi de yemek ve turşu firmalarının talepleri olmasa, bütün ürün çöpe gidecek. İhracat problemlerinin de hat safhada olması, üreticiyi perişan etmiş durumda. Bence devletin bilinçli üretim yapılması konusunda çalışma yapması gerekiyor. Ne kadar sağlıklı işlediğini bilmiyorum, ama Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) diye bir takip sistemimiz var. Bu sistem üzerinde hangi bölgede ne yetiştirileceği, ne kadar yetiştirileceği belirlenmesi gerekir. Piyasada ilaç ve fide pazarlayan birçok firmanın üreticiye yanlış bilgilendirmesi de çiftçinin zarar etmesine neden olabiliyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı il ve ilçe müdürlüklerinde görevli personel masa başından kurtulup sahaya inmediği sürece, tüm üretici özel firmaların oyuncağı olmaya mahkum, bankaların da esiridir.''