Hükümetin yasalaştırmayı planladığı tasarıyla, Bakanlar Kurulu arazi ve tesislerin acele kamulaştırılmasına yol verebilecek. Tasarıda kıyıların da kamulaştırma dahilinde tutulması, rant ve talan kaygılarına yol açtı.
Nurcan Gökdemir'in haberine göre; TBMM Genel Kurulu gündeminde bulunan Serbest Bölgeler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, serbest bölge kurulması gerekçesiyle yeni bir yağmanın kapısını aralama riski taşıyor.
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda kabul edilen ve bütçe görüşmelerinden sonra yasalaşması eklenen tasarıya göre, serbest bölge ilan edilen yerlerde devletin hükmü ve tasarrufu altındaki alanlar, bina ve tesisler kamulaştırılabilecek. Değer tespiti dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere taşınmaza el konulmasının yolunu açan acele kamulaştırmaya olanak sağlayan tasarı ile arazi ve tesislerin kamulaştırılmasında; kamulaştırma bedelleri ile kamulaştırma işlemlerinin gerektirdiği diğer giderlerin, kamulaştırma talebinde bulunan işletici tarafından karşılanıp karşılanmayacağına Bakanlar Kurulu karar verebilecek.
Risk çok yüksek
Komisyonun CHP'li üyeleri Kazım Arslan, İrfan Bakır, Akif Ekici, Didem Engin ve Tahsin Tarhan, tasarıya muhalefet şerhlerinde, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyılar, tarım arazileri, çayır ve meraların serbest bölge kapsamına alınması riskinin son derece yüksek olduğu uyarısında bulundu. Muhalefet şerhinde, 'AKP uygulamaları geçmişte de görülmüştür' denildi.
Anayasa'nın kıyılardan yararlanma ve toprak mülkiyeti ile ilgili 'Kamu yararı' başlıklı 43'üncü maddesi ile 'Kamulaştırma' başlıklı 44'üncü maddelerinde belirtilen devlete ait kıyılar, tarım arazileri, çayır ve meralarının acele kamulaştırma kararı kapsamı dışında tutulması gerektiğine ilişkin hükmünü anımsatan CHP'li milletvekilleri, tasarının komisyonda görüşülmesi sırasında bu yönde verdikleri önergesinin de reddedildiğini belirtti.
Kamulaştırma giderlerinin işletmeci tarafından karşılanması konusunda takdir hakkı tanınmasını da eleştiren CHP'liler, 'Serbest bölge oluşturulması ve buralarda yer alacak işletmelerin desteklenmesi gerekir ancak serbest bölgenin desteklenmesi için işletmeleri kamulaştırma bedelinden dahi muaf tutarak kamuya ek bir maliyet getirebilecek bu ibarenin kaldırılması gerekmektedir' dendi.
Talan şirketlerine bir de vergi muafiyeti
Tasarı ile serbest bölgeleri kullanan yatırımcıların vergi muafiyeti ile vergi dışı teşviklerden yararlanması da düzenlendi. Ancak komisyonda AKP tarafından verilen önerge ile kullanıcılara 'işleticiler' ibaresinin de eklendiğine dikkati çeken CHP'li üyeler, şunları kaydetti: 'Basit bir sözcük eklemesi ve serbest bölgelerin teşviki olarak komisyonda yapılan açıklama gerçeği ifade etmemektedir. Serbest bölge üzerinden ticaret yapan işletmecilerin de vergi muafiyetinden ve teşviklerden yararlanması sağlanmış olmaktadır. Oysa burada işletmeci tarafından bir üretim yapılmamaktadır. Sıradan bir ticari faaliyet -üstelik ihtiyaç olmamasına rağmen- vergi muafiyeti kapsamına alınmaktadır. Bu önerge ile arsa sahiplerisağlanan imtiyaz, haksız kazanç anlamına gelmektedir.'
Birgün Gazetesi