Eğe bölgesinden temin edilen erkek ilek incirinin kontrol ve sertifikasyon denetiminden geçmediği belirtildi.

UYMSİB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salih Çalı, Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Konferans Salonu’nda yapılan toplantıda, projenin ilerleme sürecine girdiğini söyledi.

İLEKLEMEYE KÖKLÜ ÇÖZÜM

İncirin oluşabilmesi için ileklemenin şart olduğunu dile getiren Dr. Çalı, şöyle konuştu: “Bildiğiniz gibi incir meyvesinin oluşabilmesi için erkek ilek incirine ihtiyaç var. Bu incir de esas olarak Ege Bölgesi'nden temin ediliyor. Fakat bu belirli bir kontrol ve sertifikasyon denetiminden ne yazık ki geçmiyor. Biz bu soruna köklü bir çözüm arayışı için bu projeyi başlattık ve 5 önemli kuruluş bir araya geldik. Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, Yalova Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, Aydın İncir Araştırma Enstitüsü, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve UYMSİB olarak bir araya geldik ve ‘Bursa Siyahı İncir İçin İlek İnciri Çeşit ve Tiplerinin Saptanması ve İlek Bahçesinin Kurulması’ projesini geliştirdik.”

PROJE 3 YIL SONRA DA DEVAM EDECEK

Proje ile Bursa Siyahı İncir çeşidinin tozlanmasında kullanılabilecek en uygun ilek çeşit ve tiplerinin belirlenmesi ve bunlarla ilek bahçesi kurulmasının amaçlandığını vurgulayan Çalı, “Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Ar-Ge Projeleri Destekleme Fonu tarafından destek alan projemiz, ilk etapta 3 yıl sürecek ve sonrasında da devam edecektir.” dedi.

İNCİRİN İHRACAT REKORU

Bursa siyahı incir ile ilgili son 6 yılda ihracat alanında yaşanan değişimleri de aktaran Çalı, 2009 yılından 2014 yılına kadar Türkiye’nin Bursa siyah inciri ihracatında 43 milyon dolar seviyelerine çıktığını ifade etti. Çalı, şu bilgileri verdi: “Türkiye genelinde 2009 yılında yaklaşık 13 milyon dolar seviyelerinde olan incir ihracatı bu yıl 43 milyon dolar seviyelerine çıkmıştır. Bu miktar olarak da, 18 bin tona tekabül etmektedir. 2014 yılında ülke genelinde rekor seviyeye çıkan Bursa Siyah İnciri ihracatı, birliğimizde de aynı başarı grafiğini yakalamıştır. Bu başarıyı gıda güvenliği ve kaliteyi artırarak korumamız gerektiğini düşünüyorum.”