Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından 3. Çukurova Biyoteknoloji Günleri gerçekleştirildi.
Akif Kansu Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen ve iki gün süren biyoteknoloji günlerinde 5 oturumda tıbbi, hayvan, bitki, gıda ve çevre biyoteknolojisi konuları görüşüldü. 3. Biyoteknoloji Günleri'nin açılış konuşmasını Merkez Müdürü Prof. Dr. Nebahat Sarı yaptı.
Prof. Dr. Sarı 21. yüzyılın en popüler ve hızlı gelişen alanlarından birinin biyoteknoloji olduğuna vurgu yaptı. Prof. Dr. Sarı, “Biyoteknoloji denilince; bir yandan yoğurt, peynir, bira, şarap ve sirke gibi birçok besin maddesinin mikroorganizmalar yardımı ile üretilmesinin akla gelirken diğer yandan hücre ve doku biyolojisi, moleküler biyoloji, mikrobiyoloji, genetik, fizyoloji ve biyokimya gibi doğa bilimlerine ek olarak; mühendislik, antibiyotik, aşı, interferon, çeşitli pestisitler, bitki ve hayvan üretimi ile zararlı genlerin ayıklanması alanları, hayvanlarda suni tohumlama ve embriyo transferi, genomik, proteomik ve yönlendirilmiş mutagenez teknikleri ile hedef protein ve enzimlerin yapı-işlevlerinin belirlenmesi, rekombinant mikroorganizmalarla enzim üretilmesi de gelmektedir.” dedi.
Merkez Müdürü Prof. Dr. Sarı da 2009 yılında kurulan Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin üniversite ile çeşitli kamu ve özel sektör kuruluşlarının ihtiyaç duydukları araştırma ve uygulamalar için hizmet verdiğini belirterek, merkezin kapılarının tüm üniversite araştırmacı ve öğrencilerine, ayrıca Türkiye’nin dört bir yanından burada çalışmak isteyen araştırmacı, sanayici ve öğrencilere sonuna kadar açık olduğunu söyledi. 2013 yılı içerisinde ulusal ve uluslararası 5, 2014 yılında da 9 farklı kurs ve etkinliğe ev sahipliği yaptıklarını hatırlatan Prof. Dr. Sarı 2015 yılı içerisinde de çeşitli etkinlikler planladıklarını belirterek, 2015 yılının ilkinin ise 3. Çukurova Biyoteknoloji Günleri olduğunu söyledi.
BİYOTEKNOLOJİ KURTARICI BİR TEKNOLOJİ
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu ise açılış konuşmasında biyoteknolojinin kurtarıcı bir teknoloji olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti; “İnsan yer kürenin en önemli canlısıdır. Diğer canlılar adeta onun hükmü altındadır. Dünya nüfusunun sürekli artıyor olması doğal dengelerin yine insanlar aleyhine bozulmasına yol açmaktadır. Özellikle barınma gereksinimi ile tarım topraklarının kaybedilmesi bireylerin yeterli ve dengeli beslenmesini tehdit eder boyutlara ulaşmasına neden olmuştur. Bu tehlikenin fark edildiği son yüzyıl içinde biyoteknolojinin kurtarıcı bir teknoloji olabileceği gündeme gelmiştir. Genetik alanındaki bu gelişmelerde bu inancı desteklemektedir. Günümüzde birim alandan ve canlıdan daha çok verim alınmasında, topraksız üretim yapılmasında, besleyici değeri yüksek ürünlerin elde edilmesinde, hastalıklara dayanıklı yeni çeşitlerin elde edilmesinde, elverişsiz toprak ve iklim koşullarının uyum sağlayan canlıların elde edilmesinde izlenen yol biyoteknolojidir.”
Açılış konuşmalarının ardından protokol üyeleri eğitimcilere teşekkür belgesi takdim ederken ilk sunumu ise TÜBİTAK Yürütme Komitesi Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Alişarlı yaptı. Prof. Dr. Alişarlı TÜBİTAK Ulusal Akademik Ar-Ge destekleri ve proje hazırlanmasında dikkat edilecek hususları akademisyenlerle paylaştı.
İki gün süreyle tıbbi biyoteknoloji, hayvan biyoteknolojisi, bitki biyoteknolojisi, gıda biyoteknolojisi ve çevre biyoteknolojisi ana konularında 5 oturumda devam eden Üçüncü Biyoteknoloji Günleri etkinliğinde 17 konu sunulurken, bu yıl ilk kez 2 oturum halinde anabilim dalları öğrencileri ya da mezunları tarafından yapılan son araştırmalar da paylaşıldı. ‘Genç Biyoteknologlar Konuşuyor’ oturumları da planlanarak 11 öğrencinin de yeni araştırma konuları sunuldu.
Etkinliğe Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu, Prof. Dr. Seyhan Tükel, Prof. Dr. Şeref Erdoğan, ilgili fakülte dekanları, bölüm başkanları, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoteknoloji, Bahçe Bitkileri, Bitki Koruma, Gıda Mühendisliği ve Çevre Mühendisliği Anabilim Dalları ile Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Seramik Anabilim Dalı ve İmamoğlu Meslek Yüksekokulu öğretim üyeleri katıldı. Ayrıca etkinliğe Ankara, Çukurova, İstanbul ve Sabancı Üniversitelerinden eğitimci olarak birçok akademisyen ilgi gösterdi.
Etkinlikte Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı da bir dinleti sundu.
Haberciniz