BAKAN MEHDİ EKER KİMİN YANINDA OLACAK?

Çiğ süt fiyatları konusunda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehdi Eker kimin yanında olacak? Üreticilerin yanında mı yoksa endüstriyel süt sektörünün yanında mı olacak?

Sanayicilerin verdiği mi, üreticilerin istediği fiyatın mı yanında olacak yoksa sadece sanayicilerin lehine olacak ‘’orta’’yı mı bulmaya çalışacak. Pazarlıkta bulunacak ‘’ orta; ‘’ üreticinin alın teri, göz nuru olmayacak mı? Çiğ süt-damızlık sektöründen fiyat yolu ile endüstriyel süt sektörünün sermaye sahiplerine aktarılan haksız sermaye akışına dur denecek mi? Fabrika bacaları sermaye ise üreticilerin ahırları, önlerindeki sığırları, inekleri, danaları, buzağıları, tarlaları, meraları sermaye değil mi? Endüstriyel süt sektörünün sermayesi tapılacak sermaye de biz mi henüz öğrenmedik, diyor üreticiler.
 
 
 
USK’da Sonuçsuz Kalan Çiğ Süt Fiyat Pazarlığı Bakan Mehdi Eker’e Havale Edildi
 
 
 
Ulusal Süt Konseyi 12 Nisan 2013 tarihli çiğ süt fiyat pazarlığı toplantısında yine bir karar çıkmadı. 12 Nisan 2013 tarihli toplantıda üretici cenahını temsil edenler çiğ süt fiyatlarının 1.17 TL, kalite parametrelerine göre fiyatlandırmanın bunun üzerinde olacak bir değerden görüşülmesi gerektiğini bildirdiler..  Ülker ve Sütaş grubunun Ulusal Süt Konseyindeki gayri resmi temsilcisi ASÜD (Ambalajlı Süt Üreticileri Derneği ) Başkanı (ve aynı anda USK’nın da başkanı) Harun Çallı ise  90 kuruştan fazla fiyat veremeyeceklerini, yeni bir fiyat artışına Ülker ve Sütaş Grubunun karşı olduğunu bildirmesi üzerinde Ulusal Süt Konseyi’ndeki toplantı  sert tartışmalara sahne oldu.

 
 
Ulusal Süt Konseyinde konuşan çiğ süt üreticilerinin temsilcileri Sütaş, Ülker (Ak gıda) gibi büyük firmaların Eylül/2012-Mart-2013 döneminde USK’nın çiğ süt referans fiyatlarına zaten uymadıklarını, eski fiyat olan 90 kuruşu dayatma girişimlerine razı olamayacaklarını bildirdiler..  Üretici temsilcileri 1,17 TL’den aşağı bir fiyatın çiğ süt-damızlık sektörünün çöküşü olacağını, sanayicilerin 2008 yılından bu yana istikrarsızlaştırılan fiyatlardan ders çıkarmaları gerektiğini, 2008 yılından itibaren sürdürülemeyen fiyatlar karşısında kasaba giden süt ineklerinden sanayicilerin kendilerini artık sorumlu görmeleri gerektiğini söylemeleri üzerine sert tartışmalar yaşandı.

 
 
Bunun üzerine Konsey’deki sanayi temsilcilerinden biri söz alarak, üreticilerin istediği fiyatlar kabul edildiği takdirde bunun tüketim fiyatlarına da yansıtmak zorunda kalacaklarını, bunun da ambalajlı ürün satın alımının zorlaşmasına, tüketim miktarının azalmasına sebep olacağını, kaldı ki bu bahar döneminde çiğ sütte arz fazlalığı yaşandığını söyledi.
 
 
 
Tekrar söz alan üretici temsilcilerinden birisi, ‘’ambalajlı ürünün hammaddesi çiğ süte ne zaman zam zorunlu olsa sanayicilerin aynı teraneleri söylediklerini, 2009 yılından bu yana çiğ sütte arz fazlalığını tüketmek için parasal teşvikli süt tozu programları, son iki yıldır ise bahar dönemlerinde okul sütü projesi uygulaması yapılıyor, sanayiciler daha ne istiyor anlamak mümkün değil’’ dediği bildiriliyor.

 
 
Bir diğer üretici temsilcisi ise ‘’Çiğ sütte arz fazlalığından bahsetmek için ambalajlı ürün tüketim sayılarında da düşmenin yaşanması gerektiğini, bu tüketim miktarı düşüşünün ambalajlı ürün fiyatlarına da yansımasının ekonomik bir gerçeklik olduğunu söyleyen üretici temsilcisi ambalajlı ürün tüketim miktarı ve buna bağlı olarak bu tüketim ürünlerinde fiyat düşüşleri yaşanmadığına göre çiğ sütte arz fazlalığı iddialarının bir şehir efsanesini geçmediği bilinmelidir’’ diyor.

 
 
Bu görüşme ve konuşma, tartışmalardan sonra çiğ süt fiyat pazarlığında anlaşma sağlanamadan toplantının bittiği biliniyor?
 
 
Önümüzdeki Hafta Neler Olacak?
 
Her ayın 15’i bir önceki ayın çiğ süt toplama miktarlarının, hesaplarının yapıldığı gün olup her ayın 15-20’si çiğ süt bedellerinin sanayiciler tarafından ödeneceği günlerdir. Hatta ay sonuna kadar ödeyebilen sanayicilerin de var olduğu biliniyor.

 
 
Ulusal Süt Konseyi’ndeki GTH Bakanlığının bürokrat temsilcileri 15.04.2013 Pazartesi gününün erken saatlerinde çiğ süt fiyat pazarlığında sonuçsuz kalan son oturumu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehdi Eker’ e raporlayacaklar.

 
 
Üretici temsilcileri ise iki grup halinde Pazartesi ve Salı Günü GTH Bakanı Sayın Mehdi Eker ile görüşüp pazarlıkta gelinen son aşamayı ve çiğ süt fiyatlarının 1,17 TL olması gerektiğini ve kendisinden bu noktada destek isteyecekler?

 
Bakan Mehdi Eker Kimden Yana Olacak?

Bu soruyu bir üretici temsilcisine sorduk:
 
 
 
Sayın bakan, sermayeyi can kulağı ile dinliyor, sermayenin cazibesi var.. Sanayiciler bizi nasıl çaresiz, maraba gibi görüyorlar ise Sayın Bakan da sanırım bizi öyle görüyor.  Umutsuz bir şekilde bakanla görüşülecek. Çapar bey, sizin yazdıklarınızda ‘’endüstriyel süt sektörü büyüdükçe devleşiyor, devleştikçe devletleşiyor, devletleştikçe devletin yerini alıyor’’ ifadeleriniz çok doğru..Bakanla görüşmelerden sonra  üreticiler için 1,17 TL’den daha düşük fiyat layık görüldüğü takdirde bu ülkedeki çiğ süt-damızlık üretim politikalarını kamu otoritesi değil kamu otoritesi haline gelen, getirilen endüstriyel süt devleri belirlemiş olacaktır. Dünyanın neresinde üretim fiyatlarını satın alıcılar belirliyor ise orada kölelik var demektir.. 500 bin üreticinin kul hakkı, 10 firmanın önderliğinde 1300 firmaya kul köle ediliyor, kul hakkı sadece hırsızlıkla olmuyor, üreticilerin hakları  bir şekilde sanayicilere transferine göz yumulmasında  kul hakkından bahsetmek mümkündür..

 
 
Topu topu 10 süt firması diğer 1300 ambalajlı süt ve süt ürünleri firmalarına kötü önderlik ederek 500 bin üreticiyi dize getiriyor.. Çiğ süt üreticilerinin son yıllarda sesi çıkabiliyorsa sizin gibi eli kalem tutan üreticinin ve Ulusal Süt Konseyi’nde büyük çiğ süt-damızlık işletmelerinin yer alıyor olmasından dolayıdır.. İşte böyle diyor yerel bir üretici temsilcisi.. ve devam ediyor. Biz üretici temsilcileri olarak muhalefet edecek olup sesimizi çıkaracak olsak bizi (beni) seçtirmezler, seçtirmedikleri önemli değil, önümde birkaç sığır var onu da yok ederler, çoluğumun çocuğumun nafakası ile oynarlar, Bakanlığın uzmanlarını ahırıma gönderip hayvanlar hasta, tüberkülozlu diye kasaba gönderirler. Bunları biz gördük. 400 dekar arazim var idi, son üç yılda 150 dekarını hayvancılığın aşkına satmak zorunda kaldım. Sanayiciler çiğ süt fiyatının üreticilere maliyetini bildikleri halde maliyetin altında satış yapmamızı istiyorlar, bizler onların insaf ve merhametsizliğine terk edilmiş durumdayız.
 
 
 
Çapar bey, çiğ süt üreticileri grubundaki bazı yazılarınızda bizi bazen tenkit ediyorsunuz..  Tarım ile ilgili bir sivil toplum kuruluşu kafasını kaldırsa hemen o kuruluşun aidat vb. gelir kalemleri durdurularak nefessiz bırakılıyor. 2005 yılında çay üreticisinin ‘’Karadeniz Mitingleri’’ne bazı ziraat odaları destek verdiği için böyle yapılmıştı. Bak şimdi Türkiye Ziraat Odaları Merkez Birliği nasılda iktidarın dümen suyunda yürüyor.. Tarım ve hayvancılıkta var gibi gözüken çiftçi, üretici örgütleri aslında yok, var gibi olanlar tarımın ,üreticilerin değil iktidarın sivil toplum kuruluşlarıdır.. Çiğ sütü üreten örgütlere piyasa düzenleme gibi işlevleri olacak üretim, stoklama gibi işletmeler kurma gücü verilmiyor. Bu güç olmadığı için bizi merkezi örgütümüzde sanayiciler karşısında temsil ve pazarlıkta bulunanlar ‘’ çiğ sütümüzü bu fiyata satmıyoruz ‘’ deme güçleri yok, diyemiyorlar. Dikkat ediniz süt ve süt ürünleri ve hayvancılıkta AB ve ABD’den daha ileri olan Güney Amerika Ülkelerinde çiğ sütte piyasa düzenini Türkiye’deki gibi sanayiciler veya bürokrasinin, siyasetçilerin rica-minnetleri değil çiğ süt üretici örgütleri sağlıyor… USK’nın başaramadığı çiğ sütte fiyat istikrar düzenlemeleri uygulamaları kopyalanıp Et ve Süt Kurulunda tekrar berberlik üreticilerin başında denenecek.. Et ve Süt Kurulu’nun başarılı olması için o kurula sanayicilerin alınmaması gerekir.. Sanayiciler alındığı, süt tozu teşvikli üretimi mevcut sanayicilere fason olarak ürettirilse dahi başarılı olunamayacaktır.Yerel bir üretici temsilcisi böyle diyor.! İsim mi? İsmimi yazarsan çocuklarımın nafakasız kalmasına sebep olursun diyor.! Bakan bey, sanayicilerin uçağına biniyor, bakan beyin bürokratları  ile görüşmemiz gerektiğinde sekreterine ya toplantıda ya da yerinde yok dedirtiyorlar..Sanırım üzerimize sinen ahır kokusundan mı rahatsız oluyorlar yoksa sanayi patronlarının temsilcilerinin üzerindeki parfüm kokusundan mı hoşlanıyorlar bilinmez, diyor bu üretici temsilcisi.. Ve gülüşüyoruz.!
 
 
 
Sayın Bakanla Pazartesi ve Salı günü olacak görüşmelerden sonra Sayın Bakanın ve/veya Bakanlığın benimseyeceği fiyat endüstriyel süt sektörüne veya temsilcilerine bir yüksek bürokrat aracılığı ile veya düşük bir ihtimalle bakan tarafından basın aracılığı ile açıklanacak.. Aslında bu yaptırımı olmayan ricadır.. Rica ise minnet olup sanayi sektörü bu ricanın karşılığını bekleyecektir..

Çözüm
 
 
 
Çiğ sütte olması gereken fiyatın minnet doğuracak bir rica ile veya böyle toplantılar ile gerçekleştirilmesi doğru değildir. Ekonomik tedbirler ile olması gereken çiğ süt fiyatına sanayicilerin mecbur edilmesi doğru olacaktır.  Bu ekonomik tedbir de çiğ süt fiyatlarını istenen referans fiyatlarda tutmak gayesi ile başlatılan ve devam ettirilen parasal teşvikli süt tozu üretim programındaki yanlışlıklardan vaz geçilerek doğru uygulanmasıdır.. Doğru uygulama ise teşvikli süt tozunun sanayicilere değil bizatihi  müstakbel Et ve Süt Kurulu’nun kendi kuracağı en fazla 4 süt tozu fabrikasına ürettirmesidir.. O zaman çiğ süt darlığına düşen sanayiciler kendi aralarındaki aldıkları satın alma fiyat kararlarının işlemediğini göreceklerdir.  Et ve Süt Kurulu’nda sadece çiğ süt üreticilerinin temsilcileri temsil edilmelidir.. Hangi bölgelerden çiğ sütün çekilerek süt tozu yapılacağına çiğ süt üretici temsilcileri karar vermelidir. Sanayiciler de temsil edildiği, fason süt tozu üretimi sanayicilere yaptırılmaya devam edildiği takdirde Et ve Süt Kurulu’nun Ulusal Süt Konseyi’nden bir farkı olmayacaktır.!
 
Herkesin bilgisine.

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.