"SORUNLARIN DA KÜRESELLEŞTİĞİNİ GÖRÜYORUZ"

Geçmişin medeniyet havzası diye tanımlanan Ortadoğu coğrafyasının bugün kan gölü haline döndüğüne dikkat çeken Çelik,  "Savaşlar artık taşeronlar eliyle icra ediliyor, çocuk cesetlerinin sahillerimize vurduğu, milyonlarca insanın mülteci konumuna düştüğü, bilgi çağının adeta terör çağı haline dönüşme sürecini yaşıyoruz. İnsanın çok insanlığın kıt olduğu, değerlerin değil, çıkarların ön plana çıktığı bir döneme şahitlik ediyoruz. Dünya küreselleşiyor ama sorunların da küreselleştiğini görüyoruz" dedi.

"GARİP BİR DÜNYA FOTOĞRAFIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

"Türkiye'den başka insani gözle bakan çok az sayıda ülke var" diyen Bakan Çelik, "Terör, terör örgütü, terörist gibi kavramlar üzerinde uzlaşamayan bir dünyadayız. En açık kavramlar, en kolay uzlaşılacak kavramlar konusunda dahi dünya bir masa etrafında bir araya gelemiyor. Böyle garip bir dünya fotoğrafıyla karşı karşıyayız. Bu fotoğraf, terör örgütlerinin arayıp da bulamadığı bir fotoğraf ve alan açmaktan başka bir işe yaramaz. Yaşanan süreçler dolayısıyla dünya bir karar noktasındadır" diye konuştu.

Terörün ortak tanımının yapılması gerektiğine işaret eden Çelik, aksi takdirde terörün ilaçlara bağışıklık kazanan virüsler gibi format değiştirerek yoluna devam edeceğini dile getirdi. Terör örgütlerinin farklı harflerden oluşsa da besledikleri karanlık ruhun aynı olduğunu ifade eden Bakan Faruk Çelik, Türkiye'nin bütün terör örgütleri karşısında tavrının net olduğunu bütün dünya ülkeleriyle temaslarda başından beri Türkiye'nin "Terörün seni beni olmaz, sana yakını bana yakını olmaz" vurgusunu yaptığını söyledi.

"ANLAMAKTA ZORLANIYORUZ"

Çelik, buna rağmen aynı samimiyeti diğer ülkelerden Türkiye'nin görmediğini kaydederek , "Adamlar çağdaşlık adına parlamentolarında terör örgütlerine sergi açtırabiliyor, meydanlarda çadır kurdurabiliyorlar ve bunun adına samimiyet diyorlar. Silah satma yarışında olan ülkelerin barış söylemlerini nasıl samimi olarak değerlendireceğiz. Hemen arkamızdaki coğrafyanın kan gölüne dönmesine neden olan ortamın daha da alevlenmesi konusunda yoğun bir silah satışı yarışını sürdürenler, bir yandan barış kavramını nasıl ağızlarına alıyorlar. Anlamakta zorlanıyoruz" dedi .