Birleşmiş Milletler (BM), 1 milyona yakın hayvan ve bitki türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı.
BM Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Konulu Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu'nun (IPBES) tarafından hazırlanan raporda, insan faaliyetleri yüzünden 1 milyona yakın hayvan ve bitki türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ve yaşam alanlarını korumaya yönelik ciddi önlemler alınmadıkça, halihazırda son on milyon yıldaki ortalamadan yüzlerce kat daha fazla olan türlerin yok olma hızının daha da artacağı belirtildi.
Rapor, tehlikenin şimdiye kadar yaşanan en riskli düzeyde olduğunun altını çizdi. Araştırma ekibinden İngiliz kimyager Robert Watson, bitki ve hayvan türlerinin insan faaliyetleri nedeniyle yok olmasının toplumu da ekonomi, sağlık ve hayat kalitesi yönünden etkileyeceğini vurguladı.
TARIMSAL FAALİYETLER EN BÜYÜK ETKİYE SAHİP
Tarımsal faaliyetlerin, ekosistemler üzerindeki en büyük etkiye sahip olduğunun tespit edildiği özet raporda, türlerin ve habitatların yok olmasının, iklim değişikliği kadar Dünya üzerindeki yaşam için de tehlike arz ettiği ifade edildi.
Doğal ve sosyal bilimlerden, yerli halklardan ve geleneksel tarım topluluklarından gelen bilgilerin bir araya geldiği yaklaşık 15 bin çalışma ve hükümet raporlarından bulguların analiz edildiği rapora göre, gezegenin topraklarının yaklaşık yüzde 75'i ve okyanus alanlarının yüzde 66'sı, büyük oranda gıda üretimi tarafından yönlendirilen insanlar tarafından "önemli ölçüde değiştirildi".
Rapora göre, tarım ve hayvancılık faaliyetleri, günümüzde Dünya'nın toprak yüzeyinin yüzde 33'ünden ve tatlı su kaynaklarının ise yüzde 75'inden fazlasını işgal ediyor.
Tarımsal faaliyetlerin aynı zamanda, sera gazı emisyonlarına neden olan en büyük insani unsurlardan biri olduğuna dikkat çekilen raporda, gübre kullanımı ve tropik ormanlar gibi alanların mahsul ekmek veya sığır gibi hayvan yetiştiriciliği için kullanılmak üzere dönüştürülmesi nedeniyle, tarımsal faaliyetlerin toplam emisyonun yaklaşık yüzde 25'ini oluşturduğu belirtildi.
IPBES analizine göre, ekosistemlere yönelik tarımsal tehditler ancak dünya nüfusu artmaya devam ettikçe artacak.
Doğaya yönelik diğer en büyük tehditlerin, hasat, ormanların yok edilmesi, avlanma ve balıkçılık yoluyla bitki ve hayvanların sömürülmesi, iklim değişikliği, kirlilik ve istilacı türlerin yayılması olduğunun vurgulandığı raporda, yerli bitkilerin, hayvanların ve böceklerin ortalama miktarının, istilacı türler nedeniyle 1900'den bu yana en az yüzde 20 oranında düştüğünü ortaya koydu.
SICAKLIK 2 DERECE ARTARSA TÜRLERİNİN YÜZDE 5'İ YOK OLABİLİR
Rapor, biyoçeşitlilik kaybı ve iklim değişikliği arasındaki bağı da ortaya koyuyor.
Rapora göre, sıcaklıkların, sanayi öncesi seviyelere göre 2 santigrat derece artması halinde dünyadaki türlerin yaklaşık yüzde 5'i yok olma tehdidi ile karşı karşıya kalacak ki bu, sera gazı emisyonları önemli ölçüde azaltılmadığı sürece, gelecek birkaç on yılda dünyanın kırabileceği bir eşik.
Raporda, ortalama küresel sıcaklığın 4.3 santigrat derece artması halinde ise gezegendeki türlerin yüzde 16'sının kaybedilebileceği bildirildi.
IPBES raporuna göre, bu kayıplar, yoksulluğu ve açlığı azaltmak ve daha sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek için mevcut küresel çabaları baltalayacak.