Kalabalık bir şehir hatta bir metropolde yaşıyorsanız şartlar çok zor. Sabahları karınca sürüsünü andıran bir insan kalabalığıyla karşılaşırsınız ve herkes işi için koşturmaktadır. İnsanlar sabah işlerinin başına giderler ve kahvaltılarında ise bir ç
Çayı bilirsiniz ne zordur hasat edilmesi…
Buğdayı bilirsiniz nasıl biçilir, nasıl yetişir belki de bilmezsiniz…
Hiç billboardlarda gördünüz mü tarım ile ilgili reklamlar, hayır görmediniz. Milyonda bir firmanın biri çıkıp sürdürülebilir tarım ile ilgili reklam yapmadıysa göremezsiniz, görseniz bile yanından geçip gidersiniz. Her reklam gibi o da öylesinedir, bir mağazanın reklamı…
Akşamları dönüş yolunda insanlar evlerine gidecek, yolda markete uğrayacak ve domates, ekmek; çocuğuna süt alacak…
Peki, domates nereden geliyor da soframızda yerini alıyor,
Basitçe ekmek dediğiniz yiyeceğiniz tarladan fırına ne süreçlerden geçiyor biliyor musunuz? Onu belki biçen adam da ter döküyor, fırında yoğuran hamur ustası da…
Ah, hele o çilekeş hayvancı o bir şişe süt için ne çileler çekiyor biliyor musunuz? Ne masraflar yapıyor da, yok fiyatına satıyor… Mecliste sayın bakan dedi ya 1 şişe mazot için 6 şişe süt satması gerekecek, heyhat!
İşinden evine giden şehirli insan bir sıcak çorba yapıp içecek ve uzatacak ayaklarını TV karşısına geçip…
Televizyonda hiç gördünüz mü akşam saatinde tarım ile ilgili bir reklam? YOK!!!
Nerden bilecek nasıl yetiştiğini, öğretmiyor ki kimse… Bıktık artık kanlı kavgalı haberlerden ve dizi çöplüğünden…
Gene bir tartışma vardı mecliste ama takdir ediyorum Sayın Ensar Öğüt’ü… Ne dedi, 1 şişe mazota 6 şişe süt, ne olacak tarımın hali? Tebrik ediyorum yürekten, ne güzel de dile getirdi; keşke daha fazlası olsa…
Bir gün şöyle olacak, marketteki portakalı adet olarak alıp, 2 tane domates alacaksınız, hem de belki tanesi 2 TL olacak.
Sakın şaşırmayın, tarım bittikçe kalan bir avuç köylümüz 1954 sonrasındaki gibi köyden kente göç edecek, üretemeyecek. Tarım ülkesi olsak dahi ithal edeceğiz, buğdayı ithal ediyoruz sonuçta. Hem şeker pancarını neden üretelim ki, alacağımız çok mısır var, şekeri ondan üretiriz, ardından hastalıklar gırla…
Artık ayağa kalkmanın zamanı geldi! Tek bir söz bilirim, bizi kalkındıracak ve elimizdeki tek tabanca “TARIM”
Şimdi sütü içerken bir kez daha düşünün çilekeş adam nasıl bakıyor ineğine diye, 50 ineği olursa kazanacak para ve şunu hatırlayın, tarihte söylendiği gibi:
“MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ ZİRAATTİR” Çiftçi kazanırsa biz de kazanırız…