Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi Üyesi ve İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) Başkan Vekili Ahmet Tuncay Sagun, alabalık, çipura ve levrek üretiminde Avrupa'da zirvede yer aldıklarına dikkati çekerek "Bu yıl hamsi, istavrit ve lüfer bol olacak. Yerli ve milli ürünümüz balıkta ihracatımız 1 milyar dolara ulaştı. Bereketli bir yıl bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi Üyesi ve İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) Başkan Vekili Ahmet Tuncay Sagun, alabalık, çipura ve levrek üretiminde Avrupa'da zirvede yer aldıklarına dikkati çekerek "Bu yıl hamsi, istavrit ve lüfer bol olacak. Yerli ve milli ürünümüz balıkta ihracatımız 1 milyar dolara ulaştı. Bereketli bir yıl bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
İSHİB Başkanı Sagun, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da avlanma sezonunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılacağı törenle açılacağını hatırlatan Sagun, av yasaklarının balık popülasyonun korunması için çok faydalı bir uygulama olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"1 Eylül, bizim için sevgiliye duyulan bir özlem. Balıkçılar balığına ve denizine kavuşuyor. Tahminimizce bu sene palamut biraz azalacak. Buna rağmen hamsi, istavrit ve lüfer bol olacak. Su ürünleri ihracatı, 2018 yılında bir önceki seneye göre yüzde 12. 5 artışla 958 milyon dolara yükseldi. Sektörümüz ihracatını her geçen yıl istikrarlı bir şekilde artırıyor. Bunda modernizasyona yönelik yapılan yatırımların ve yeni pazar arayışlarının payı büyük. Deyim yerinde ise dünyayı adım adım dolaşıyoruz. Tüm fuarlara katılıyor, sektörel alım heyetleri düzenliyoruz. Sonuçta Amerika'dan Çin'e, Avrupa'dan Ortadoğu'ya kadar her yerde bizim balığımız satılıyor. Son 12 aylık ihracatımız yüzde 5 artışla 1 milyar dolara ulaştı, sene sonunda ise 1 milyar doların üzerine rahatlıkla çıkacağız. Yerli ve milli kavramı tam olarak da bizim sektörümüzü anlatıyor."
SU ÜRÜNLERİ YASASINA İHTİYAÇ VAR
Avrupa'da tüketilen 3 balıktan birinin Türkiye'den gittiğini aktaran Sagun, bu oranın daha da artabileceğini hatırlattı. Bunun için öncelikle sektörün gelişmesine destek olan sürdürülebilir ilkeler doğrultusunda hazırlanmış, çevreye duyarlı, günün ihtiyaçlarına cevap veren yeni bir su ürünleri yasasına ihtiyacına dikkat çeken Sagun, "Mevcut yasa 48 yıllık. Artık bazı ihtiyaçlara cevap vermiyor. Yetiştiriciliğe de devlet desteği öngören, kiralamaların sürekli ve tamamen Tarım ve Orman Bakanlığı'nca yapılmasını içeren, yasadışı avcılıkla mücadelede caydırıcılığa yönelik hükümlerin yer aldığı bir yasaya ihtiyaç var. Avlanan ya da üretilen su ürünlerinin kayıt altına alınması ve izlenebilirliğine yönelik düzenlemeler gibi konularda yasanın mevcut maddelerinin değiştirilmesi sektör açısından büyük bir önem taşıyor. Öncelikle su ürünleri kaynaklarımızın sürdürülebilirliğini sağlayacak, sektörün, ihracatçıların, üniversitelerin görüş ve önerileri dikkate alınarak hazırlanmış bir su ürünleri kanunu sektörün tüm sorunlarına çözüm olacağı gibi, ihracatımıza da çok olumlu yansıyacaktır."