Çilek fidanının yetiştirilmesi ve dikiminin her aşamasının ayrı emek istediğini belirten Seval Yöntem, “Çilek fidanı, ağustos ayının sonlarına doğru dikilmeye başlanıyor. Kış ayına girmeden önce tutmayan fidanların yerine yenisi ekiliyor. Ekilen yeni fidanlar, daha önce dikilen çilek fidanlarının filizlerinden iki veya üç tanesi dalından koparılmadan boş alanlara dikiliyor. Toprak kabartılıp fidanlar küçük çubuklarla sabitlendikten sonra üzeri toprakla kapatılıyor. Belli aralıklarla çilek fidanlarının arasında yetişen yabani otlar koparılıyor. Ocak ayının başlarında havalar iyice soğumaya başladı mı çileklerin üzeri naylonla kapatılıp seralar altında fidanlar yetiştirilmeye başlanıyor. Nisan ayının ortalarında çilekler ilk meyvesini vermeye başlıyor.” dedi.

 İlaçlamanın da zamanında yapılması gerektiğini belirten Yöntem, dokuz ay boyunca çocuk gibi baktıklarını belirtti: “Eski tarladan toplamış olduğumuz çilek fidanlarını, belli bir süre derin dondurucuda muhafaza ettikten sonra ağustos ayının sonunda tarla hazırlanınca dikim işlemine başlıyoruz. Yeşermeyen çilek fidanlarının yerine ekim ayı içerisinde yeşeren çilek dallarının kollarını dikiyoruz. Kış aylarında çileklerin yapraklarını yolarız, ondan sonra çiçeğe geçer, meyve tutmaya başlar. Nisan ayında toplamaya başlarız. Çok zahmetli, çok bakım istiyor. Çok para harcanıyor. Bu çileğe adeta para gömüyoruz.” dedi.

 Aydın’da geçen yıl 62 bin 859 ton çilek üretilirken Türkiye'den, 17 milyon dolarlık 14 bin 286 ton ihraç edildi. Son 10 yılda çilekte üretim 155 bin tondan 376 bin tona, dekar başına verim bin 590 kg.'den 2 bin 802 kg.'ye çıktı. Bu dönemde çilekte toplu meyveliklerin alanı ise 97 bin 500 dekardan 134 bin 234 dekara yükseldi. Aynı şekilde Aydın’da da çilek ekim alanları arttı.