Dünya Sağlık Örgütü'nün 2015 yılında glifosatı "muhtemelen kanserojen" olarak sınıflandırması, ilacın kullanımına dair artan endişelere yol açtı. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) ise temmuz ayında yaptığı açıklamada, glifosatın yeniden onaylanmasını engelleyen herhangi bir "kritik endişe alanı" bulunmadığını belirtti, ancak değerlendirme sırasında "veri boşlukları" olduğunu kabul etti.

Avrupa Komisyonu, EFSA'nın bulgularını referans alarak glifosatın kullanımının 2033 yılına kadar devam etmesini kararlaştırdı. Ancak, AB üye ülkeleri arasında yapılan oylama ve temyiz komitesinde sağlanamayan yeterli çoğunluk nedeniyle bu kararın çıkmaza girdiği belirtildi.

Yenilenen glifosat lisansı, belirli yeni koşul ve kısıtlamalara tabi olarak 10 yıl boyunca geçerli olacak. Bu koşullar arasında, glifosatın püskürtülen alanların etrafındaki tampon bölgelerde kullanımı ve spreyin diğer alanlara yayılmasını önlemek için ekipmanların kullanımı bulunuyor. AB ülkeleri ayrıca herbisitin çevre üzerindeki etkilerine özel dikkat göstermeye çağrıldı.

Alman kimya devi Bayer, glifosatı kullanan popüler bitki öldürücülerin üreticisi Monsanto'yu satın aldığı için bu kararı memnuniyetle karşıladı. Ancak Avrupa Parlamentosu'nun çevre, halk sağlığı ve gıda güvenliği komitesi başkanı Pascal Canfin, kararı "siyasi açıdan kesinlikle kabul edilemez" olarak değerlendirdi. Canfin, AB'nin en büyük tarım ülkeleri olan Fransa, Almanya ve İtalya'nın desteğinin olmamasını ve uygulanabilir bir uzlaşma için hala bir ay olduğunu belirtti.