Türkiye Aspir Derneği Başkanı Prof. Dr. Fikret Akınerdem, Dünyada biyoyakıt üretiminin son 10 yılda 5 kat artarak, 20 milyar litreden 100 milyar litreye ulaştığına dikkati çekti.
Türkiye Aspir Derneği Başkanı Prof. Dr. Fikret Akınerdem, "Son zamanlarda çevre ülkelerden satın aldığımız enerji kaynaklarının siyasi zorlanmalara bağlı olarak kısıtlanabileceği düşüncesiyle, yerel enerji kaynaklarına, özellikle de tarıma dayalı biyoyakıt üretiminin hızlandırılmasına ihtiyaç var" dedi.
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Endüstriyel Bitki Anabilim Dalı Başkanı da olan Akınerdem yaptığı açıklamada, Türkiye'nin enerji ihtiyacının çoğunlukla ithalata dayalı olmasının, bu alanda yeni kaynaklara yönelmeyi zorunlu kıldığını söyledi.
Enerjide dışa bağımlı ülkelerde olduğu gibi Türkiye'nin de yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiğini belirten Akınerdem, rüzgar ve güneş enerjisinin yanında biyoyakıtların da öne çıktığına işaret etti.
Dünyada biyoyakıt üretiminin son 10 yılda 5 kat artarak, 20 milyar litreden 100 milyar litreye ulaştığına dikkati çeken Akınerdem, şöyle devam etti:
"Petrol fiyatlarının yüksek olması ve rezervlerin gittikçe azalması, biyoyakıtı her geçen gün daha cazip kılmaktadır. Gelecekte biyoenerji, tarımsal hammaddelerin üzerindeki baskıyı artırcak, su ve toprak savaşlarını kaçınılmaz kılacaktır. Biyoyakıtların hammadde kaynağı, tarım ve üretilen her türlü organik üründür. Bu konuda esas olan, doğru bitkiyi seçmektir. Son zamanlarda çevre ülkelerden satın aldığımız enerji kaynaklarının siyasi zorlanmalara bağlı olarak kısıtlanabileceği düşüncesiyle, yerel enerji kaynaklarına, özellikle de tarıma dayalı biyoyakıt üretiminin hızlandırılmasına ihtiyaç var."
Bitki suyunu en az kullanan bitki: "aspir"
Akınerdem, Türkiye'de yağış yetersizliği nedeniyle yaklaşık 5 milyon hektar alanın her yıl boş bırakıldığını ifade etti.
Boş bırakılan arazilerde suyu en az kullanan bitkilerden aspir üretiminin gerçekleştirilebileceğini dile getiren Akınerdem, "Aspir, Anadolu orijinli, kışın ve yazın ekilebilen, hiçbir teknolojik ve mekanizasyona ihtiyaç duymadan yetiştirilen, kolay tarımı yapılan ve tarımsal desteklerden en çok pay alan bir bitkidir. Sözleşmeli tarım yapılarak alım garantisi de olduğu için üreticilerin tercih ettiği bir bitkidir" diye konuştu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının enerji tarımında kullanılmak üzere aspirin Anadolu'da yetiştirilmesi için proje uyguladığını anlatan Akınerdem, bu projenin ana konusunun "hammaddeden-biyodizele" olduğunu dile getirdi.
Akınerdem, proje kapsamında aspirin Türkiye'de yaygınlaştırılması için kendisinin görevli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Tarıma dayalı enerji üretim potansiyeli için mevcut haliyle, gıdadan almamak şartıyla 8-10 yıl içinde 10 milyar dolar, 20-30 yıl içinde de 50 milyar dolar üretim hedeflenebilir. İşin zor kısmı, tarımsal hammadde ve özellikle de aspir bitkisinin üretilmesidir. Yağışların iyi olması nedeniyle bu yıl aspir üretimi için uygun olabilir. Çiftçilerimiz, uygun olan en kısa ve en uygun zamanda aspir ekimini yapmalıdır."
Pusula Haber