Çalı, "Türkiye’deki armut üretimin üçte birini Bursa karşılıyor; fakat ihracatımız bu üretim miktarlarıyla eşdeğer değil. Armut özelinde konuşmak gerekirse ülkemizin 10 milyon dolar mertebesinde ihracatı var. Bu rakamın en az 4 kat artması gerekiyor." dedi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı tarafından Bursa’da 'Meyve Ağaçlarında Ateş Yanıklığı' konulu panel düzenledi. Hotel Gold Majesty’de düzenlenen panelde konuşan UYMSİB Başkanı Dr. Salih Çalı, yumuşak çekirdekli meyvelerde görünen ateş yanıklığı hastalığının tahripkâr bir hastalık olduğunu, bu hastalığın ağacın dalları ile gövdesi dahil olmak üzere bu ağaçlardaki meyveleri yakıyormuşçasına bir zarara uğrattığını söyledi.

Ateş yanıklığı hastalığının Türkiye’de ilk kez 1985 yılında görüldüğünü hatırlatan Dr. Çalı, "O zaman ben de araştırmacı kimliğimle o çalışmalarda yer almıştım. Bu tarih önemli olduğunu için sizlerle paylaşıyorum 1985 yılından bu yana yani yaklaşık 30 yıl içinde de Türkiye’de hemen hemen tüm yumuşak çekirdekli meyvelerin yetiştirildiği alanlarda görüldü, görülmeye devam ediyor. Bu hastalık, ürün kaybından başka, bahçelerin tahrip olmasına ve ölmesine varan zararlara sebep oluyor." diye konuştu. Yumuşak çekirdekli meyve deyince de akla elma, armut, ayva geldiğini kaydeden Dr. Salih Çalı, bu hastalığın, bu meyve türlerinde başta olmak üzere diğer birçok meyvenin de ihracatını etkiler yanının olduğunu dile getirdi.

ARMUT İHRACATIMIZIN EN AZ 4 KAT ARTMASI GEREKİYOR

Bursa’da 160 bin tonluk bir armut üretiminin söz konusu olduğunu belirten UYMSİB Başkanı Dr. Salih Çalı, bu üretimin ihracat ile doğru orantılı olmadığını dile getirdi. Çalı, şunları kaydetti: "Bursa özelinde 160 bin tonluk bir armut üretimi söz konusudur. Yani Türkiye’deki armut üretimin üçte birini Bursa karşılıyor. Bunların en bilinen cinsleri de Santa Maria ve Deveci armududur. Fakat ihracatımız bu üretim miktarlarıyla eşdeğer değil. Armut özelinde konuşmak gerekirse ülkemizin 10 milyon dolar mertebesinde ihracatı var. Bu rakamın en az 4 kat artması gerekiyor. Aslında bu ihracat rakamlarının bu denli az olmasının nedenleri arasında girdi maliyetlerinin yüksek olması, gıda güvenliği ve kalite gibi konular var.

Hal böyle olunca ürünlerimiz uluslararası piyasada diğer armut üreticisi, ihracatçısı ülkelerle rekabet edemiyor. Yurtiçindeki piyasada 5-6 lira rakamlarında değer bulan bir armut, uluslararası piyasada neredeyse 1 dolar mertebesinde satılıyor. Bu şartlarda rekabet edilmesi zor oluyor. Bunun için hem armudu kaliteden ödün vermeden daha fazla miktarda yetiştirmemiz ve piyasaya sürmemiz gerekiyor, hem de girdi maliyetleri açısından özellikle AB’de rekabet edecek bir konuma gelmemiz gerekiyor."