Arıcılık dendiğinde herkesin aklına öncelikle bal geliyor. Evet, bal arıcılık içi olmazsa olmaz, birincil bir ürün ve insan beslenmesinde de çok önemli bir yeri bulunmakta. Ancak mucizevi bir şekilde çalışarak üretim yapan arılardan balın haricinde; arı sütü, polen, arı ekmeği, propolis, bal mumu ve hatta arı zehri de üretilebilmektedir. Bu ürünler de insan sağlığı ve beslenmesi için çok kıymetli ürünlerdir.

 İnsanlar tarafından önceleri pek yaygın olarak kullanılmayan bu ürünler, son yıllarda pek çok kişi tarafından tercih edilmekte ve tüketilmekte, hatta dünyada arı ürünleri ile pek çok hastalığın tedavi edildiği "APİTERAPİ" merkezleri kurulmakta ve rağbet görmektedir.

 Dünya üzerinde pek çok ülkede faaliyet gösteren apiterapi merkezi bulunmasına rağmen, bir arıcılık cenneti olan ülkemizde apiterapi konusunda geç kalındığını düşünüyorum. 

 Ülkemizde arıcılar yoğun olarak bal üretimini tercih etmekte, diğer arı ürünleri üretimi potansiyeli yeterli ölçüde kullanılmamaktadır. Bence ülkemizde apiterapinin gelişmesi, biraz da arıcı tarafından bal haricinde diğer arı ürünlerinin daha yoğun bir şekilde üretilmesi sayesinde olacaktır. Böylece arıcı kendi adına gelirini arttırırken, tüketici de insan sağlığı ve beslenmesinde çok önemli yeri olan diğer arı ürünlerine daha kolay ulaşma imkanı bulabilecek ve ülkemizde de "APİTERAPİ" daha geniş insan kitlesi tarafından bilinecek ve tercih edilecektir.

 Ayşe Şimşek Ceylan

Ziraat Mühendisi - Arı Uzmanı