Son yıllarda GAP illerinde yapılan desteklemelerle arıcılık sektörü topraksız aileler için önemli bir geçim kaynağı olmaya başladı.
GAP İdaresi öncülüğünde arıcılığın ve balcılığın sorunları ve geliştirilmesine ilişkin bir çalıştay düzenlendi. Çalıştayda bölgenin balıymış gibi televizyonlarda ucuz satışlar yapıldığı ve bunların önüne geçilmesi gerektiği konuşuldu
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin farklı ekolojik ve iklim koşullarına sahip geniş bir alanı bulunuyor. Bölgede sulama ile birlikte farklı tarımsal faaliyetler de gerçekleştiriliyor. Bölgenin belli illerinde hayvancılık önemli bir yer tutarken, az topraklı veya topraksız aileler için son dönemde arıcılık yeni bir geçim ve gelir kaynağı olmaya başladı. Sekiz ilde Arı Yetiştiricileri Birlikleri kuruldu. Dün Şanlıurfa'da da bu kapsamda GAP İdaresi Başkanlığı öncülüğünde; Arı Yetiştiricileri Birlikleri ve Bal Üreticileri Birlikleri ortak bir çalıştay düzenledi.
45 PROJEYE 15 MİLYON TL
GAP idaresi ve diğer ilgili kurumların desteği ile arıcılık, bölge illerinde yaklaşık 4 bin arı yetiştiricisi ve yaklaşık 570 bin adet kovana ulaştı. Yine bu kapsamda Adıyaman ve Siirt illerinde bal paketleme tesisi kuruldu. Özellikle Siirt, Adıyaman, Şırnak ve Diyarbakır arıcılık konusunda ön plana çıkan iller oldu. GAP İdaresi Başkanlığı bölgede arıcılığın, gelişmesi ve ülkemizdeki pazarın önemli bir kısmında söz sahibi olması için 2000-2014 yılları arasında toplam 45 proje kapsamında yaklaşık 15 milyon TL destek sağladı. Söz konusu çalıştay; bölgede teknik ve gezgin arıcılığın daha iyi şartlarda yapılmasını sağlamak, arı ürünlerinin (polen, arı sütü, propolis vb.) kalitesini yükseltmek ve istihdamı arttırmak için Arı Yetiştiricileri Birlikleri, Bal Üreticileri Birlikleri ile ortaklarının mevcut durumunu tespit etmek ve bundan sonra yapılabilecek faaliyetleri ortaya koymak amacıyla GAP İdaresi Başkanlığı tarafından düzenlenmiş, ilgili kurum ve kuruluşların (Üniversiteler, Arı Yetiştiricileri Birlikleri, Bal Üreticileri Birlikleri vb.) katılımı ile gerçekleştirildi. El Ruha Otel'de yapılan çalıştayda Ziraat Yüksek Mühendisi Mücella Saler, Güneydoğu Anadolu'da arı yetiştiriciliği potansiyeli ve bölgenin genel durumu ile GAP Bölge Kalkınma İdaresinin bölgede arıcılık konusunda desteklediği projeler hakkında bilgi verdi. Arıcılığın tarihçesini anlatan ve Türkiye'de arı yetiştiriciliğinin potansiyeli hakkında bilgi veren Türkiye Arıcılar Birliği (TAB) Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Bahri Yılmaz ise Türkiye'de iki il hariç diğer bütün illerde birliklerin oluşturulduğunu söyledi.
YILMAZ: BARKOD UYGULAMASI SAHTE BALI ÖNLER
TAB Başkanı Bahri Yılmaz, Türkiye'de 94 bin ton bal üretiminin yapıldığını vurgulayarak, "Biyolojik çeşitliliğe bağlı olarak arıcılık değişiyor. Dünya arılarının yüzde 22'sinin gen merkezi Anadolu'dur. Ülkemizde yaygın olan türler arasında Anadolu ve Kafkas türleri vardır. Kafkas arımız tescilli, bal üretimlerine yönelik taklitlerden kaçınmak için barkod uygulaması getirdik. Bu barkodlar değiştirilemiyor ve bir daha kullanılamıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın balda barkod uygulamasını mecburi hale getirmesini bekliyoruz. Biz sahtecilerin, sahte balları glikoz bal diye satanların önünü bir noktada barkod uygulamasıyla kesebiliriz. Bu konuda çalışıyoruz" diye konuştu.
KARAHOCAGİL: SAHTE BALCILIĞI ÖNLEMEMİZ LAZIM
GAP Bölge idaresi Başkanlığı olarak arıcılık sektörüne çok büyük önem verdiklerini ve bu konuyla ilgili çok sayıda proje hazırladıklarını belirten GAP Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, desteklenen projelerde arıcılığın önemli bir noktaya geldiğini söyledi. Karahocagil, "Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaptığımız çalışmalarla inanıyorum ki, kırsal alanda yaşayan insanımızın refahına katkı yapmayı başardık. Bu açıdan oldukça gururlu olduğumuzu söyleyebilirim. Çok başarılı arı yetiştiriciliği hikâyeleri var. Özellikle Adıyaman, Batman ve Şırnak'ta ciddi arıcılık faaliyetleri var. 4 binden fazla arıcımız var. 570 binden fazla kovan var bölgede. Şimdi belki bir sonraki aşamaya geldik. Katma değeri arttırmak için çalışma yapmamız lazım. Özellikle organik bal üretimi için oldukça fazla katkıda bulunduk. Bu açıdan organik tarım işinde başarılı olmamız lazım. Organik sertifika almak için ciddi girişimlerde bulunduk. Yapmamız gereken birkaç şey var.
Bunlardan birincisi elbette baldaki sahteciliği hepimiz biliyoruz. Bundan korunmak üzere belki bir üst şemsiye olarak GAP İdaresi olarak bunun içerisinde olmak istiyoruz. Bir sertifika kuruluşu, bir akredite kuruluşu oluşturmak zorundayız. Gerçekten damgasına güvenilir bir kurum oluşturup bu kurumla kendi balımızı koruma altına almak zorundayız. Bugün hepimiz duyuyoruz televizyonlarda Beytüşşebap balı diyorlar, Uludere balı diyorlar ama 10 kilosunu şu kadar liraya satıyorlar. Ki, biliyoruz Beytüşşebap'taki, Uludere'deki, Pervari'deki bal çok iyi bir baldır ve hepimiz biliyoruz ki, kilosu 60-70 liradan aşağı değildir. Televizyonlarda bu isimlerin çok rahatlıkla kullanıldığını görüyoruz. Belki bunu engellememiz gerekecek veya onların da gerçek Uludere balı, gerçek Pervari balı satmalarını sağlamamız lazım" dedi.
'KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLERE YÖNELMELİ'
Yaptıkları çalışmalara DAP ve KOP gibi projeleri de dahil edebileceklerini belirten Karahocagil, arıcılığın bütün bölge projeleri için önemli olduğunu kaydetti. Bölge üreticileri olarak artık katma değeri yüksek ürünlere yönelmesi gerektiğini vurgulayan Karahocagil, şimdiye kadar arıcılık sektörü için 15 milyon civarında bir destek sağladıklarını ifade etti. Karahocagil, "Hem balımızın fiyatını yükseltmemiz lazım hem de arıcılığın diğer katma değeri yüksek ürünlerine yönelmemiz lazım" diye konuştu.
Gün boyu süren çalıştay yapılan genel değerlendirmeyle sona erdi.
Son Dakika