Cocukluğundan beri içinde olduğu arıcılık mesleğini hiç bırakmayan Halil Bilen, emekli olunca profesyonel olarak bu işi yaparken kendi markasını da kurmuş oldu.
Uzun yıllar Türk Hava Kuvvetleri'nde çalışan Sayın Halil Bilen, çocukluğundan bu yana merak duyduğu ve sevdiği arıcılık işini hiç bırakmamış. Emekli olduktan sonra da eşi, çocukları ve ailesinden oluşan ekibiyle Bursa'da arıcılık yapmaya başlamışlar. Halil Bilen, yaptığı işi seven ve sevdiği işin yapan insanlardan biri ve Halil Bey arıcılığa olan sevgisini şöyle tanımlıyor ; 'Arıcılık tedavisi olmayan bulaşıcı bir hastalıktır...'
Sayın Halil Bilen sizi tanıyabilir miyiz?
Uzun yıllar Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda Jet Uçak Teknisyenliği yaptıktan sonra 2011 yılında emekli olduk. Emekliliğe yaklaşırken her çalışan gibi emeklilikte vakit geçirip ve maddi katkı sağlayabileceğimiz uğraşlar arayışına girme konusunda bir zorluk yaşamadık, çünkü çocukluktan gelen ve aşina olduğumuz aile büyüklerimizin uğraş alanıydı arıcılık. Bizler de bu alanda daha görevde iken bile Eskişehir’de hobi olarak uğraştığımız arıcılığa 2011 yılında emeklilik sonrası Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesine yerleşerek işletmemizi büyüterek devam ettik.
Halil Bey, yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? Kaç yıldır arıcılık yapıyorsunuz?
Arıcılığın uygulamalarını daha çocuk iken ve mesleğe başladıktan sonra izinlerimizde dayımızın arılığında çalışarak öğrenmeye çalıştık ancak kendi arılarımızı 2007 yılında edindik. 2014 yılında ülkemizde büyük bir üretim açığını tespit ettiğimiz arı sütü üretimine başladık. İlk yıl geçiş aşamasını tamamlayarak 2015 yılında tüm işletme olarak sadece arı sütü üretimine odaklandık. Eşim, ben ve yine aileden olan 7-8 kişilik bir ekip ile Nisan – Eylül ayları arasında aralıksız şekilde yerli arı sütü üretimi gerçekleştiriyoruz.
Çiftliğinizdeki kovan miktarı, arı miktarı ile ilgili ve arı ürünleri rekoltesi ile ilgili neler söylersiniz?
Çiftliğimizde aktif olarak 200-250 arası koloni bulunmakta ve bunların 160 kadarı arı sütü üretimi için çalışırken diğerleri ile destek verilmekte ve gelecek yılın kolonileri de bu yedeklerden hazırlanmaktadır. Ayrıca 50 kadar da ana arı yetiştirme amaçlı ana arı çiftleştirme kutularımız mevcut. 2015 yılında 56 kg arı sütü üretimi gerçekleştirdik. Arı sütü üretiminde yüksek verim için polen çok fazla gerektiğinden ticari olarak polen üretmek maalesef mümkün olmuyor. Aynı şekilde bal üretimi de yapılamıyor. Hem kendi hem de yakın çevremizin ihtiyaçları kadar bal – polen ve propolisi ise arı sütü üretimi dışında kalan koloniler ile az miktarda gerçekleştiriyoruz.
Arıcılık ve arı ürünleri hakkında neler anlatmak istersiniz?
Son yıllarda arıcılığın özellikle TV ve sosyal medyada öne çıkması ile çok ilgi gördüğünü söylemek mümkün ama yeni başlayanlar içinde en zor olan kısmı ise arıcılık bilgi altyapısına ulaşmak ve sahip olabilmek. Bilinçli ve eğitimli üreticilerin her sektöre katkı vereceği gerçeği ile arıcılık sektörü bu konuda son yıllarda çok yüksek profilli yeni üreticiler kazanıyor. Arı ürünlerinin ise hem dünyada hem de ülkemizde özellikle Apiterapi alanında koruyucu gıdalar ya da ürünler olarak değerlendirilmeye başlaması çok sevindirici. Sevindirici olduğu kadar da üreticilerinde daha sağlıklı ürünler üretmesi gerektiği gerçeği ile karşı karşıyayız. Tüketicilerin doğal ürüne ulaşmak için son yıllarda göstermiş oldukları çabaları da görmemezlikten gelemeyiz.
Arıcıların yaşadığı sıkıntılar nelerdir? Bu konuda çözüm önerileriniz var mı?
Arıcılara sorulduğunda genelde söyledikleri ürettikleri ürünleri pazarlama konusunu gündeme getirirler ama bu konuda bir çaba da sarf eden çok azdır. Parazit mücadelesinde birlikte hareket edilememesi, gezgin arıcılıkta konaklama sorunları ve yüksek nakil giderleri, yetersiz destekleme tutarları gibi konular sıkıntılar olarak sayılabilir. İşletmelerin başarısı için arı sağlığı konusunda arıcı kendisini geliştirmeli ve gelir arttırmak amaçlı ürün çeşitlendirmesi yapılmalıdır.
Tüketiciler hakiki arı ürünlerini nasıl anlayabilirler?
Arı ürünleri içerisinde en fazla tahşişe uğrayan ürün olan balın doğalını bulmak bir tüketicinin en zorlandığı konulardan. Her ilimizde bulunan arı yetiştiricileri birliklerinden ve bölgelerindeki üreticilerden doğal bal bulmaları mümkün. Kendi üretimimiz olan arı sütü için önerimiz ise üretim sürecinde çiftliğe gelerek günlük üretimden ihtiyaçları kadar taze olarak temin etmeleridir.
Röportaj : Hayal Senem Sayan