Ankara İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciler Birliği "kuzu ve oğlak eti tüketimini artırmak" amacıyla tanıtım kampanyası düzenleyecek.
Bünyesinde Parlama ve Basın Halkla İlişkiler birimi oluşturan Ankara İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciler Birliği “kuzu ve oğlak etinin üstün özelliklerini” anlatmak için kolları sıvadı. Kuzu ve oğlak eti ile ilgili bir tanıtım kampanyası başlatacak olan Birlik kampanyada kuzu ve oğlakların “Doğada beslenmesine ve Doğal beslenmesine” vurgu yapacak.
Yılbaşı öncesi düzenledikleri, "Dolsa da yesek" adını verdikleri “hindiye alternatif oğlak dolması” kampanyası ile önemli bir başarı yakaladıklarını belirten Ankara İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciler Birliği Başkanı Hasan Kılınç, hayvan varlığı her sene artan ama tüketimi azalan küçükbaş hayvan etinde tüketimi artırmak için tanıtımın önemine dikkat çekti.
Koyun ve keçi yetiştiriciliğinin Türkiye'nin coğrafyasına uygun bir hayvancılık modeli olduğunu hatırlatan Başkan Kılınç: "Günümüzde ülkeler için tarım ve hayvancılık, en az enerji kadar stratejik bir öneme sahip. Kırmızı et üretimi ve tüketimi toplumun dengeli ve sağlıklı beslenmesi için çok önemli bir yere sahip. Ülkemizde sığır eti ile küçükbaş hayvan eti tüketimi arasında bir denge olmalı. Ülkemizde kırmızı et tüketimindeki artış bugün için sığır eti tüketimindeki artış ile sağlanıyor. Bu da bir müddet sonra ithalatı kaçınılmaz kılıyor. İthalat olduğunda ise en büyük zararı yine sığır yetiştiricisi görüyor. İthalat tartışmalarını sonlandırmak, ülkemizin kırmızı ete ve kırmızı et üretiminde dışa bağımlılığının önüne geçmek, damak zevki yüksek ve sağlıklı bir toplum için küçükbaş hayvan eti tüketimini artırmamız gerekiyor" dedi.
Düzenledikleri kampanya ile kuzu ve oğlak etinin toplum ve kişi sağlığı açısından önemi kadar sosyal, kültürel ve tarihsel önemini de anlatacaklarını belirten Başkan Kılınç: "Geçmişi bin yıllara dayanan yarattığımız bir kültür, yaşam tarzı, yemek yeme alışkanlığı var. Anadolu coğrafyasında oluşan bu kültürün ve tarihin en önemli öğelerinden biri küçükbaş hayvan yetiştiriciliğidir. Bin yıllara dayanan bu kültürü yeni kuşaklara aktarmamız için bu koyun ve keçi yetiştiriciliği çok önemli” dedi.
Yükselen kırmızı et fiyatlarına da değinen Başkan Kılınç: "Küçükbaş hayvan eti tüketiminde artış ile birlikte kırmızı et fiyatlarındaki yükseliş duracaktır. Çünkü koyun ve keçi bu toprakların hayvan varlığı. Koyun ve keçi eti tüketimi üretiminde ithalata dayalı bir girdi söz konusu değil. Ankara'da çobanların çok yaygın kullandığı bir söz vardır, "otu meradan suyu gölden" derler. Koyun ve keçi Ankara’da tmamen doğal beslenir ve doğadan beslenir. Bu da ülke ekonomisine hem katma değer demek hem de milli hasıla üzerinde yük olmadan üretim yapmak demek. İthalat ise ülkenin döviz rezervinin erimesi ve dışa bağımlılık demek. İthalat ne kırsalda ne de kentte bir istihdam yaratmaz" dedi.
Sadece Türkiye'de değil yurtdışında da doğal olana ilginin her geçen gün arttığını belirten Başkan Kılınç: "Kuzu ve oğlak eti doğal beslenen ve doğadan beslenen bir hayvan. Aynı zamanda insanlığın evcilleştirdiği ilk hayvan. Bin yıllarıdr kuzu ve oğlak eti tüketen biz insanoğlu için kırmızı ette en uygun seçenek. Bu ülkenin coğrafyasına uygun olduğu içinde Türkiye için ucuz bir seçenek. Gelişmiş ülkelere göre daha şanslıyız, yurtdışında işlenmiş bir kuzu ve oğlak eti çok pahalı. Gelişmiş ülkelere göre daha ucuza daha sağlıklı beslenme şansına sahibiz" dedi.
Kampanya ile ilgili de bilgi veren Başkan Kılınç: "Birlik olarak sürdürülebilir bir tanıtım yapmayı düşünüyoruz. Bugün küçükbaş hayvan eti tüketimi yeterli düzeyde değilse bunda en büyük pay küçükbaş hayvan etinin doğru tanıtımının yapılmaması, toplumun yanlış yönlendirilmesidir. Birlik olarak amacımız bilimsel bir pazarlama ve tanıtım yapmak. Yılbaşında düzenlediğimiz kampanya çok ses getirse de hemen kısa sürede bir sonuç beklemiyoruz, ama gelecekten ümitliyiz. Artık daha bilinçli bir tüketiciye sahibiz. Son dönemde yaşanan kırmızı et kriziyle birlikte toplumun tüm kademelerinde küçükbaş hayvancılığın önemi anlaşılırken Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Mehdi Eker’in çalışmaları sonucunda küçükbaş hayvancılığın desteklenmesi devlet politikasına dönüştü. Ancak burada sektörün tüm bileşenlerine büyük sorumluluklar düşüyor. Biz ilk adımı atan ve ateşleyen unsur olmak istiyoruz. Biz ilk adımı attık, sektörleşen ve büyüyen küçükbaş hayvancılık alanında faaliyet yürüten firmaların, kooperatiflerin, kamu kuruluşlarının katılımı ile çok daha büyük ve çok daha etkili çalışmalar ortaya çıkacaktır" dedi.
10 Haziran genel seçimlerine kadar bir PR çalışması yürüteceklerini, seçimlerden sonra PR çalışmasını yaygın basında reklam ile destekleyeceklerini belirten Başkan Kılınç: "İlk etapta tanıtımın önemini üzerinde duracağız. Bir çeşit tanıtımın tanıtımını yapacağız. İletişim sektöründe etkili kişilerin gönüllü katılımlarıyla çeşitli temalar geliştirdik. Dönem dönem bu temaları konu alan halkla ilişkilerin ön planda olduğu tanıtım çalışmaları yürüteceğiz. Seçimlerden sonra Halkla İlişkiler çalışmamızı reklam ile destekleyeceğiz" dedi.
FOTOĞRAF ALTI: Kuzu ve oğlakların sessizliği Ankara İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği’nin düzenlediği kampanya ile son bulacak.