Gıda Tarım ve Hayvancılık eski Bakanı Mehdi Eker, tarımda teknoloji kullanımının önemine dikkat çekti, "Akıllı tarım için teknolojiyi kullanmalı, üniversiteler ve araştırma enstitülerini sisteme dahil etmeliyiz" dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevini Kutbettin Arzu’ya devrettikten sonra 1 Kasım genel seçimlerine yönelik çalışmalarına devam eden AK Parti İstanbul 3. Bölge milletvekili adayı M. Mehdi Eker, bakanlığı döneminde gerçekleştirilen ‘Ortak Akıl Toplantıları’ ile gerek yapısal meseleler gerek süreç içindeki uygulamalarla ortaya çıkan problemleri aştıklarını söyledi. Eker, sözlerine şöyle devam etti:
“Bilgi ve teknolojiyi çok yoğun kullanmak zorundayız. Bilgi ve teknoloji verimlilik artışı için en önemli girdiler. Bunlar, üniversite ve araştırma enstitülerinde geliştirilebilir. Eğer bu yerler, araştırılacak konuyu kendileri belirliyor ve sahadan kopuk işliyorsa, o zaman önemli bir kaynağımız heba oluyor demektir. Üniversiteler ve araştırma enstitüleri bizim işimize yaramıyor demektir. Bunları da sisteme dahil etmeliyiz. Çünkü bunlar, ülkemizin entelektüel sermayesini kullanıyor. Bu kolayca elde edilebilecek bir şey değil.”
İstanbul’da çiftçi ve üreticilerle de buluşan Eker, Türkiye’nin, son 10 yılda uyguladığı tarım politikaları ile dokuz yıldan bu yana toplam tarım hasılası açısından Avrupa birincisi olduğunu hatırlattı. Eker, “Biz Türkiye’nin tarım sektörünü 23 milyar dolardan 61 milyar dolara çıkardık. Tarım sektöründe dünyada 11’incilikten yedinciliği, Avrupa’da ise dördüncülükten birinciliğe yükseldik. Yaptığımız tarımla 78 milyon nüfusun yanında, 40 milyon turisti ve 2 milyonun üzerinde Ortadoğu göçmenini besliyoruz. Bunun üzerine de 18 milyar dolar tarımsal ürün ihracatı yapıyoruz” diye konuştu.
Gıdanın önemi
Gıdanın kendileri için çok önemli olduğunun altını çizen Eker, İstanbul’da üretim olduğunu ancak büyükbaş hayvancılığın geliştirilmesi ve sebzede gereken teknoloji yoğun üretim sistemlerinin kullanılması gerektiğini kaydetti. Eker, “Bunların bir kısmı coğrafyamız, kültürümüzle bir kısmı da bizim dışımızdaki faktörlerden etkilenir. Ticaret partnerlerimiz var. Bunlarda durum eğer iyi değilse biz etkileniriz. İnsanlar artık kendileri için değil, başkaları için üretim yapıyor, uzak pazarlarda yarışarak rakipleriyle ticaret yapıyor. O zaman yeni bir ihtiyaç alanı olarak modern depolama konusu ortaya çıkıyor.” dedi.
Küçükbaş hayvancılık ve balıkçılık sektörlerinin yanı sıra arıcılığın da çok önemli olduğunu vurgulayan Eker, bir takım aromalı balların geliştirilmesinin de vizyonlarının parçası olduğunu söyledi. Eker; Lüfer cinsi balığın, İstanbul Boğazı’nın balığı olduğunu belirterek, “Bu balığın ne şekilde korunup geliştirileceğine dair bir vizyonumuz var. Bu projelerin hayata geçmesi sizlerin katkısıyla belirlenecek” ifadelerini kullandı.
“Tarım Bakanlığı’nda büyüdüm”
Gençlik yıllarında Tarım Bakanlığı bünyesinde yıllarca çalıştığını da hatırlatan Eker, “Ben Tarım Bakanlığı’nda büyüdüm. Gençlik yıllarımdan itibaren tam 24 yıl çalıştım. 14 hükümet ve 14 bakan gördüm. Türkiye’de 32 milyon tarım arazisi var. Hangisi güneş alıyor, su alıyor ve yılda kaç ürün veriyor, bunların hepsinin haritasını çıkardım. Sonra da üç dönem Tarım Bakanlığı yaptım. Cumhuriyet tarihinde yapılamayan Tarım Kanunu’nu çıkardık. Bunlar, doğru tarım politikalarıyla mümkün hale geldi” diye konuştu.
Gıda Hattı