ANTALYA 2'nci İdare Mahkemesi, Akseki ve Manavgat ilçeleri sınırlarını kapsayan ve köylünün direnişine sahne olan Ahmetler Kanyonu Karpuz Çayı üzerinde yapılması planlanan Kanyon Regülatörü ve HES projesi için açılan davada yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Antalya'nın Akseki İlçesi'nden başlayıp Manavgat İlçesi'ne devam eden Karpuz Çayı ve bu çayın geçtiği Ahmetler Kanyonu'nda inşa edilmesi kararlaştırılan Kanyon Regülatörü ve HES projesi hakkında Antalya Valiliği, 31 Aralık 2009 tarihinde 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir' kararı aldı. Bu karardan 2012 yılında haberdar olan köylülerin yaptıkları dava başvurusu, 60 günlük itiraz süresi aşıldığı gerekçesiyle kabul edilmedi. Ardından şirket çalışanlarının inşaat için araçlarıyla birlikte gelmesiyle birlikte köylüler büyük bir direniş başlattı ve çok sayıda sivil toplum örgütünün de desteğiyle çadırlı eylem yaptı. Köylülerin günlerce sürdürdüğü direniş karşısında şirket araçlarını geri çekmek zorunda kaldı.
Valiliğin 'ÇED Gerekli Değildir' kararının Manavgat'ta sadece bir kütüphanede asıldığını belirleyen köylüler, çözüm yolu aramaya başladı. Irmağın karşı yakasında da Akseki İlçesi'ne bağlı Güçlüköy olduğundan yola çıkan köylüler, duyurunun sadece Ahmetler Köyü üzerinden yapıldığını, Akseki'de bir duyuru yapılmadığını belgeledi. Güçlüköy'den Ertuğrul Tosun ve Mustafa Er tarafından bölgedeki tüm köylüler adına Antalya 2'nci İdare Mahkemesi'ne başvuruda bulundu ve dava kabul edildi.
BİLİRKİŞİ RAPORU
2013 yılında, HES yapılacak sahada inceleme yapılmadığı, yapılacak tesisin o bölgede yaşayan canlılara zarar vereceği ileri sürülerek iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada köylüleri sevindirecek bir karar çıktı. Bilirkişinin hazırladığı, 'projenin çevresel etkilerinin yeterince incelenmediği, projenin gerçekleştirilmesi durumunda doğal hayatın sürekliliği ve bölgedeki ekoturizm potansiyelinin olumsuz etkilenebileceği, bölge halkının su kullanım haklarının ihlal edilebileceği, düşünüldüğünden ÇED raporu hazırlanması gerektiği' raporu doğrultusunda karar veren mahkeme, yürütmeyi durdurdu.
KARAR OYBİRLİĞİYLE
Mahkeme heyeti, 4 Eylül tarihli kararında, 'ÇED Gerekli Değildir' kararı verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığına hükmetti. Dava konusu işlemin uygulanması halinde, projenin tatbik edileceği alan bakımından çevresel anlamda telafisi güç veya imkansız zararlar doğabileceğinin de açık olduğunu dile getiren mahkeme heyeti, hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin, uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğurabileceğinden yürütmenin durdurulmasına oybirliğiyle karar verdi.
TÜRKİYE'NİN EN DERİNLERİNDEN
Ahmetler Kanyonu, Akseki Murtiçi köyünden başlayıp 12 kilometre uzunluğunda ve dünyaca da tanınan önemli bir doğa harikası. 400 metre derinliği olan kanyon, turizm ve doğa sporları kulüpleri tarafından çok sık ziyaret ediliyor. Hiç tanıtım yapılmadığı halde yıllık yerli ve yabancı 6-7 bin turist ağırlıyan kanyon, kano, yürüyüş, yüzme gibi alternatif turizm imkanları sunuyor. Türkiye'deki en derinlerinden biri olan kanyonun su havzası aynı zamanda Manavgat'ta 14 köyün içmesuyu ve sulama suyu ihtiyacını karşılıyor.
İPTAL KARARI BEKLENİYOR
Ahmetler Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği Sözcüsü Mustafa Koç, "Eğer bu ülkede hukuk ve bilim işe yarıyorsa, kanyondaki gerçekler ışığında, böyle değerli bir alana HES yapılması doğru değildir. Mahkemenin de bunu görüp ilk aşamada verilen yürütmeyi durdurma kararı yerindedir" dedi.
Köylülerin avukatı Tuncay Koç ise, yürütmeyi durdurma kararının ardından mahkeme sürecinin yaklaşık 3-4 aylık bir prosedür sonrası esas kararı vereceğini belirtti. Bilirkişi raporunun da ortada olduğuna işaret eden Avukat Koç, "Zaten Ahmetler Kanyonu gibi doğa güzelliği muhteşem bir yere böyle bir proje uygulanması bir cinayettir. Zaten şuan bir çalışma yok ve köylülerin direnişinde haklı oldukları da mahkeme kararıyla ispatlandı. Verilecek esas kararında ÇED gerelki değildir kararının iptali yönünde olmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Ulusal Kanal