AGROFUTURİST COŞKUN YILDIRIM`IN ÇİFTÇİLİK 101 KİTABI OKUYUCUYLA BULUŞTU

Tarım ve tarımsal teknolojiler alanında yıllara yayılan tecrübelerini "Çiftçilik 101-Benden Çiftçi Olur mu?" kitabında kaleme alarak, çiftçi olmak isteyenlere yol gösteren Coşkun Yıldırım ile kitabı ve yaşam tecrübelerine dair bir röportaj gerçekleştirdik. Coşkun Yıldırım ve çiftçi olmak isteyenlere rehberlik edecek kitabın hikayesi bu yazımızda.

Tarım ve tarımsal teknolojilerle alanında yıllara yayılan tecrübelerini "Çiftçilik 101-Benden Çiftçi Olur mu?" kitabında kaleme alarak, çiftçi olmak isteyenlere yol gösteren Coşkun Yıldırım ile kitabı ve yaşam tecrübelerine dair bir röportaj gerçekleştirdik. Coşkun Yıldırım ve çiftçi olmak isteyenlere rehberlik edecek kitabın hikayesi bu yazımızda...

ÜRETTİĞİMİZ ÇÖZÜMLER DÜNYANIN 8 ÜLKESİNDE KULLANILIYOR

Tarım sektörü sizi başarılı çalışmalarınızla tanıyor ancak sizi tanımayanlar için kendinizden bahseder misiniz? Coşkun Yıldırım Kimdir?

İstanbul'da doğdum. Sıradan bir ailenin sıradan çocuğuyum. Sıradan okullarda okudum ve çok sıradan bir öğrenciydim. Ancak hırslı ve azimli bir kişiliğim var. İnişli çıkışlı bir iş hayatım oldu. Para kazandığım dönemlerin yanında birkaç kez iflas da ettim. 16 yıl öncesine kadar hayatım ile domates-biber sadece menemen yaparken yan yana gelirdi. 2001 krizi ile iflas etmiştim. Hayatımın alt üst olduğunu sanmıştım. Tebrizli Şems'in "Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?" dediği gibi de oldu. 2004'den bu yana gece gündüz her anım tarımla, tarımsal teknolojilerle, kırsal alanın kalkınması ile dolu. Ekibimle birlikte bu konularda çalışıyoruz. Geldiğimiz noktada bugüne kadar birçok dokunulmamış konuya dokunduk ve çözüm üretebildik. Ürettiğimiz çözümler yerelleştirilerek dünyanın 8 ülkesinde kullanılıyor.

Tecrübelerinizi, rehber niteliği taşıyan Çiftçilik 101 kitabında çiftçilik yapmak isteyenler için kamuoyuyla paylaştınız. Kitap yazma fikri nasıl ortaya çıktı?

Büyükşehirlerin keşmekeşinden kurtulmak isteyen birçok eğitimli insan, kırsalda huzur bulacağını düşünerek bir köye yerleşmeyi ve imkan olursa tarımsal üretim yapmayı düşünerek hayal kuruyordu. Covit -19 Pandemisinde şehirlerde neredeyse hapis hayatı yaşamaya başladık. Köye dönmek ve kırsalda yaşamak, üretmek fikri çok daha fazla zihinlerde yer kaplamaya başladı.

https://www.kitapyurdu.com/kitap/ciftcilik-101-/555906.html

ÇİFTÇİLİK MEŞAKKATLİ AMA BİR O KADAR DA ZEVKLİ VE KÂRLI BİR İŞTİR

Şehirlerde inanılmaz paralar ödeyerek aldıkları evlerde kısılıp kalan insanların 'Köylerdeki arazilerimizi değerlendirebilir miyiz, oraya yerleşsek nasıl olur?' şeklinde düşünmeye başladı. Köylerde arazisi olmayanlarsa birikimleriyle küçük bir arazi almayı düşünmeye başladı bile. Çiftçilik zor, meşakkatli ama bir o kadar da zevkli ve kârlı bir iştir. Ancak kolay para kazanmak için çiftçilik yapacağım derseniz, size daha kârlı ve risksiz işler önerebilirim.

BU KİTAP ÇİFTÇİLİK YAPMAK İSTEYENLER İÇİN YAZILDI

Eğer hayatınızı daha da zorlaştırmak istemiyorsanız, çiftçilik konusundaki planlamanızı çok çok ciddiye almanızı öneririm. Uzun yıllardır şehir sorunlarından yorulan birçok kişi, tarımsal hayata ya da kırsala dönmenin hayalini kuruyor. Bu hayaller, bir arkadaş topluluğunda gündeme geldiğinde, o toplulukta bizi tanıyan biri varsa hemen iletişim bilgilerimizi verdiğini biliyoruz. Dostlardan gelen bu tavsiyelerin sayısı o kadar çoğaldı ki hem beni hem ekibimi çok yoruyordu hem de bizi arayanlara doyurucu bilgi veremiyorduk. Birçok kişiye telefondan tam olarak yardımcı olamadığımızı hissediyorduk. Kırsalda yaşamanın kurallarını bilmeden orada yaşamayı deneyimlemek büyük olasılıkla hayal kırıklıklarına hatta maddi kayıplara neden olabilir. Bu nedenle beklentilerinizi doğru belirlemeniz gerekiyor. İşte bu düşüncelerle ve sorumlulukla bir rehber kitap yazmaya karar verdim.

Çiftçilik 101 kitabı ile ilgili okuyuculardan nasıl tepkiler aldınız?

Kitap yayınlanalı henüz birkaç gün oldu. Daha reklam çalışmalarına ve tanıtıma da çıkmadık. Ancak kitap satışları oldukça umut verici. İhtiyacı karşılayıcı bir rehber kitap olarak okuyanların da tavsiyeleri ile çok daha iyi noktalara taşınacağını düşünüyorum.

Aynı zamanda TABİT Akıllı tarım teknolojileri yönetimindesiniz. Türkiye'de tarımsal teknolojiler çiftçiler tarafından yeterince talep görüyor mu?

TARIM TEKNOLOJİLERİ DEVLET TARAFINDAN DESTEKLENMELİ

Tarım teknolojileri makro düzeyde devlet tarafından desteklenmeli ve çiftçinin nitelikli bilgi ihtiyacı Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından karşılanmalı. Endüstriyel çiftçiler, tarım teknolojilerindeki gelişmeleri çok yakından takip ediyor. Ancak bireysel karar veren aile çiftçileri teknolojinin verimliliklerini ne kadar arttıracağı ve yaşam kalitelerini ne kadar yükselteceği konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarından teknolojilerin bir kısmına çok temkinli yaklaşıyorlar. Ancak teknolojileri gördüklerinde ve deneyimlediklerinde teknolojiyi edinmekte zorlanmıyorlar. Örneğin traktörlerdeki otomatik dümenleme sisteminin satışları ülkemizde oldukça iyi gidiyor. Benzer teknolojilerde zamanla yaygınlaşacaktır diye düşünüyorum.

ÇİFTÇİLER ÜRETMEZSE ENDÜSTRİYEL TARIMA MAHKUM OLACAĞIZ

Aynı zamanda tarımsal danışmanlık şirketi yöneticisi olarak sizce çiftçileri gelecekte ne bekliyor? En büyük sorun nedir?

Aslında çiftçilerin bu günlerde yaşadığı sorunların geçici olduğunu, hükümet politikalarının bu sorunlarını tetiklediğini düşünüyorum. Aslında benim savunduğum yaşanan sorunlar çiftçilerin değil tüketicilerin sorunudur. Çiftçiler üretmekten vazgeçerse bir şey kaybetmez. Yaygın inanışa göre çiftçiler fakir değildir. Hepsinin tarlası, traktörü, ahırı ve hayvanları şehirde yaşayan bir çoğumuzdan çok fazla değere sahiptir. Asıl sorun çiftçiler üretmez ise biz endüstriyel çiftçilerin ve şirketlerin ürettiklerini yemeye mahkum olacağız. Tüketicimiz bilinçlenip bunun önüne geçmeli yoksa çiftçinin kadim bilgisi yok oluyor ve endüstriyel tarımsal üretimle ülkelerin sömürülmesi an meselesi. Bu çok derin bir konu. Yazılarımda, söyleşilerimde bundan bahsediyorum ve bahsetmeye devam edeceğim. 

ÇİFTÇİLERİN VAHŞİ KAPİTALİZMLE YOK OLMASINA GÖZ YUMULMAMALI

Dünyada ve Türkiye'de çiftçiliğin meslek olarak yapılması için nasıl bir yol izlenmeli?

Dünyadaki çiftçilerin durumu birbirine benzerken, yönetimlerin çiftçilere karşı tutumu onların refah seviyelerini belirliyor. Bu açıdan baktığımda ülke yöneticilerinin çiftçilere bakış açısını üçe ayırıyorum: Birinci grupta gelişmiş ülkeler geliyor. ABD, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Avusturya gibi birçok ismi buraya yazabiliriz. Bu ülkelerin yönetimleri, tarım ve gıda zincirini stratejik bir öncelikle önemsiyor ve çiftçilerin üretim yapmaları için her türlü desteği veriyor. Hatta onları üretimin ve verimliliğin gelişmesi için zorluyorlar. İkinci gruptaki ülkelerin çoğu Afrika'da ve Asya'da. Bu ülkelerin yönetimleri, tarımcılığı önemsemiyor. Genellikle yabancı yatırımcılar ülkelerinde üretim yapıyor ve ürettiklerini dünya pazarlarında satıyorlar. Bu ülkelerin vatandaşları, gıdaya erişmekte güçlük çekiyor. Türkiye, bana göre bu iki grubun dışında çok özel bir ülke. Yöneticiler, çok uzun dönemler boyunca tarımsal üretimi ve gıdayı stratejik bir konumda değerlendirmiyor, çiftçilerin vahşi kapitalizmin serbest piyasa fiyatları girdabında zorlanmasına göz yumuyorlar ancak çiftçileri inadına üretmeye devam ediyor.

DOĞUŞTAN ÇİFTÇİLER ÇOCUKLARININ ÇİFTÇİ OLMASINI İSTEMİYOR

Bana çok ilginç gelen bu yaklaşımı araştırdığımda bir anketin sonuçlarına ulaştım. Ankete göre; ülkemizdeki çiftçilerin yüzde 67'sinin ailelerinden kalan toprakları boş bırakmaktan utandıkları için çiftçiliğe devam ediyor. Ancak, ankete katılan bu soruyu bu şekilde cevaplayan çiftçilerin yüzde 99'unun çocuklarını kesinlikle çiftçi olarak yetiştirmek istemediklerini öğrendik. Çalışmayı yapan; Ege Üniversitesi'nden Sayın Elif Tunalı Çalışkan ve arkadaşlarının düzenledikleri bu anket ve anketten çıkan sonuçlarla ilgili çalışmaları çok ilginç geldi. Kendisinden izin alıp bazı sorularını kullanarak Türkiye'nin çeşitli yerlerinde benzer araştırmalar yürüttük. Sonuçlar aynıydı. Dünyada 570 milyonun üzerinde çiftçi var. Bunların yüzde 90'ı tarımsal üretim faaliyetlerinde kendi başına karar alıp ailesiyle birlikte uygulayan aile işletmeleri ve dünyadaki gıda tedarik zincirinin yüzde 80'ine hammadde üretiyorlar. Endüstriyel çiftçiler ise sadece yüzde 10'luk bir bölümünü oluşturuyor.

TARIMSAL ÜRETİMDE ÇİFTÇİNİN KADİM BİLGİSİ ÇOK ÖNEMLİ VE DEĞERLİ

Tüm dünyada çiftçilerin yaşlanınca tarımın zorlukları dolayısıyla işi bırakması önemli sorunlardan bir tanesi. Buna önlem olarak ülkeler, tarımda robot çalışmaları, kapalı alanlarda ve yapay atmosfer koşullarında tarımsal üretim yaparak riskleri azaltmak gibi birçok seçenek deniyor. Şimdilik yukarıda değindiğim oranlara etki edebilecek kayda değer bir başarı sağlanamadı. Tarımsal üretimde çiftçinin kadim bilgisi çok önemli ve değerli. Ülkelerde bu bilginin değerini anlayabilen yönetimlerin varlığı ve çiftçiye; "Lütfen üretmeye devam et, sen bizim için çok önemlisin" diyeceği bir ortamın oluşması gerekiyor. Bundan sonrası ise "Tarım ve Gıda Politikaları" ile ilgili süreçlerle, analizlerle devam edeceği için, başka birkaç kitabın konusu olabilecek kadar geniş ve ayrıntılı.

ÇİFTÇİLİK SAYGIN BİR MESLEK OLARAK GÖRÜLMELİ

Çiftçilik çok değerli bir meslek. Hem de birçok mesleğin disiplinler arası yapıldığı bir meslek. Ancak ülkemizde berber ya da pastacı olmak için bir sertifikanız olması gerekirken, çiftçilik yapmak için bir arazi satın almanız ya da kiralamanız yeterli oluyor. Bu hem toprakların hem de su kaynaklarının hoyratça kullanılmasına neden olabiliyor. Ülkemizde meslek olarak değerlendirilmeyen ve prestijsiz bir iş olarak görülen çiftçilik, gelişmiş ülkelerin en saygın meslekleri arasında yerini almış durumda. Bizim hızla bu farkı görüp çözüm üretmeye ihtiyacımız var.

Biraz da yazar kimliğinizi ele alırsak, bu ilk kitabınız mı? Yazmaya başladığınız ya da basılan başka kitabınız var mı?

Bu ilk kitabım. İlk kitabı çıkarmak gerçekten çok cesaret isteyen bir şeymiş. Yazmak, yazdıklarınızı görücüye çıkarmak çok değişik bir duygu. Kitabımı yazdıktan sonra gerçek eleştirmenlerle üzerinden birkaç kez geçtik. Hele bir rehber kitap yazıyorsanız kitabı alan kişiye karşı sorumluluklarınız çok büyük. Kitabı bu bilinçle hazırladım. Umarım faydalı olur.Hayatta yaşadığım deneyimleri yeni kitaplarımla okuyucu ile buluşturmak üzere hazırlıklarımı yapıyorum. Çok yakında özellikle "Girişimcilik" örgüsünde bir üçlemeyi yayına hazırlıyorum.

Vodafone ve TABİT iş birliği ile kurulan Akıllı Köy'ün teorisyenisiniz. Bizlere de bu projeden bahseder misiniz?

Evet Akıllı Köy projesinin hem teorisini hazırlayan hem de uygulayan ekiplere liderlik ettim. Bu benim için çok özel bir çalışma ve deneyimdir. Vodafone bu düşümüze ortak olan en önemli iş ortaklarımızdan biridir. Bu yüzden kampüsümüzün adı Vodafone Akıllı Köy olarak anılıyor. Vodafone Akıllı Köy çiftçilerin nitelikli bilgi ve teknoloji ile verimliliklerini, karlılıklarını buna bağlı olarak yaşam kalitelerini yükseltmeye yönelik çalışmalar yapan Eğitim ARGE ve İnovasyon merkezi olarak tasarlandı. Burada çiftçilerin kadim bilgilerini teknolojinin imkanları ile birleştiriyoruz ve teknolojiyi yerelleştirirken yerel bilgileri teknoloji ile değerlendiriyoruz.Yaklaşık 40 kişilik bir ekiple birlikte tarımda yenilikçi üretim denemelerinden teknoloji geliştirmeye kadar onlarca başlıkta araştırma yaptığımız bir merkez kurduk.Yaptığımız çalışmaları sadece Türkiye'de değil dünyanın birçok ülkesinde de uygulamaya başladık. Özbekistan ve Cezayir bunlardan birkaçı. Bu röportajı okuyan tüm dostlarımızı en kısa zamanda Vodafone Akıllı Köyü ziyaret etmeye bekliyoruz. Bunun için www.vodafoneakillikoy.com sitemizden randevu oluşturmaları yeterli olacaktır.

 Son olarak çiftçiliğe başlamak isteyenlere önerileriniz nelerdir?

ÇİFTÇİLİK BİR YAŞAM BİÇİMİDİR

Çiftçilik bir yaşam biçimidir. Buna hazır olup olmadıklarını "Çiftçilik -101 Benden Çiftçi Olur mu?kitabını okuyarak içselleştirebilirler. Bu kitapta yetiştiricilik bilgileri yerine çiftçilik sosyal, ekonomik, kültürel yönleri ile ele aldım. Bunlar çözülebildiğinde yetiştiricilik bilgilerini öğrenmek hiç te zor değil. Ancak yeni çiftçiliğe başlayacaklar önce yetiştiricilik bilgileri almak istiyorlar. Bence çiftçiliğe başlayacakların kırsal yaşamın ekonomik sosyal ve kültürel bakış açısına uyum ve fiziksel yeterliliklerini değerlendirmeleri çok daha doğru olacaktır.

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.